ICA’nın yürüttüğü kooperatif reformu projesi BAE’deki kooperatifleri yasal ve yönetsel açıdan güçlendirmeyi amaçlıyor
Geçtiğimiz Mayıs ayında Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) Asya-Pasifik Örgütü’nün hazırlayıp sunduğu bir proje önerisi, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Ekonomi Bakanlığı tarafından kabul edildi. Proje, BAE’deki kooperatifleri dünyanın başka gelişmiş ülkelerindeki akranları ile yasal ve yönetsel ilkeler ve uygulamalar açısından aynı düzeye getirmeyi amaçlıyor. Bu projenin strateji ve politika oluşturma bileşenini yaşama geçirmek amacıyla görevlendirilen bir uzman olarak uygulamanın ilk aylarına ilişkin gözlemlerimi sizlerle paylaşmamın yararlı olacağını düşündüm.
Projede kimler görevli?ICA’nın Orta Doğu’daki bu ilk kooperatif reformu projesi, konusunda isim yapmış uzmanları bir araya getirdi. Bu uzmanlar ve projedeki görevleri hakkında şu bilgiler verilebilir:
|
Kooperatifleri tanıyalım
BAE’nde değişik türde 40 kooperatif bulunuyor. Tüketim ve balıkçılık sektörleri, en çok kooperatifin bulunduğu sektörler. 2019 sonu itibariyle kooperatiflerin toplam 95.000 ortağı (hisse sahibi) bulunuyor. Abu Dabi Emirliği, 19 kooperatif ve 163 satış noktası ile en çok kooperatifi barındıran emirlik. Tüm ülkede 40 kooperatifin 250 şubesi bulunuyor. Kooperatiflerin bugünkü durumda gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH)’ya katkılarının %1 olduğu, bu oranın 2031 yılında %5’e çıkarılmasının planlandığı belirtiliyor.
Kooperatiflerin ekonomik büyüklükleri konusunda özetle şu bilgiler verilebilir:
-
-
- Toplam kooperatif ve birlik (2) sayısı: 40
- Toplam ortak sayısı: 95.000
- Çalışan/işçi sayısı: 13.000
- Kooperatiflerin toplam cirosu: 7,9 milyar Dirhem
- Ödenmiş sermayeleri: 3,1 milyar Dirhem
- Yıllık kâr (işletme fazlası): 1 milyar Dirhem
- Kooperatiflerin ekonomiye katkıları (vergi, vs.): 46 milyon Dirhem.
-
(1 ABD Doları = 3,67 BAE Dirhemi)
Birleşik Arap Emirlikleri
|
Projenin bileşenleri
Projenin üç önemli bileşeni bulunuyor:
1. Ulusal Kooperatif Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanması
Bu bileşen öncelikle Ulusal Kooperatif Politikası ve Kooperatif Yasası ile uygulama yönergesi hazırlanmasını içeriyor. Bu kapsamda hükümet ve kooperatiflerin katılımı ile ve uluslararası ve bölgesel uygulamalar dikkate alınarak model anasözleşmeler hazırlanacak. Bu eylemin bir parçası olarak, 5 yıl süreli bir Ulusal Kooperatif Stratejisi ve Eylem Planı oluşturulacak. Böylelikle BAE’nde farklı türde kooperatiflerin kurulabilmesi de somut biçimde kavramlaştırılmış olacak. Bunlar arasında çok-paydaşlı (multi-stakeholder) kooperatifler, yeni nesil kooperatifler, sosyal (hizmet) kooperatifleri, işçi kooperatifleri kurulması, yabancı işçilerin kooperatiflere ortak olmaları, hükumet ile kooperatif hareket arasındaki ilişkileri yürütmek üzere ulusal düzeyli bir kooperatifler üst örgütünün kurulması sayılabilir. Ulusal Kooperatif Politikası ve Kooperatif Yasası, katılımcı ve uygulamayı da kapsayan bir süreç ile hazırlanacak. Kapasite geliştirme ve farkındalık yaratma da Ulusal Kooperatif Stratejisi ve Eylem Planının başlıca unsurları arasında yer alacak.
Kasım ayı başlarında, yeni kooperatifler yasasına dönük hazırlıklar tamamlandı ve yeni yasanın önemli bölümleri bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyuruldu. Bu konuya aşağıda ayrıntıları ile değineceğiz.
2. Kooperatiflerin kapasitelerinin ve destek hizmeti sağlayan kurumların ve yönetimlerinin güçlendirilmesi
Projenin bu ikinci bileşeni birim kooperatiflerin ve birliklerin kapasitelerini geliştirmeyi, kooperatiflere destek hizmeti sağlayan kamu ve özel kuruluşların yönetimlerini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu bileşen ayrıca kooperatif eğitiminin yüksekokullarda ve teknik ve mesleki okullarda da sağlanması için çalışmalar yürütecektir. Bu amaçla etkili ve pratik eğitim malzemeleri ve yenilikçi yöntemler geliştirilecektir. Ayrıca, kooperatif yöneticileri ve ilgili kamu personelinin katılacağı kooperatifleri gelişmiş ülkelere tetkik gezileri düzenlenecektir. Kooperatif politikası ve yasasının tartışılacağı yerli ve yabancı uzmanların katılacağı geniş kapsamlı toplantılar ve forumlar düzenlenecektir. Kooperatif yasası ve kamu politikası forumu, sürdürülebilir ve çeşitlendirilmiş bir ekonomi yoluyla BAE ulusal önceliklerinin ayrılmaz bir parçası olarak kooperatif kalkınma modelinin derinlemesine anlaşılmasını sağlayacaktır.
3. Kooperatiflerin ekonomik, sosyal ve kültürel rolü konusunda toplumda farkındalık yaratılması
Son olarak, bu üçüncü bileşen kooperatiflerin ekonomik, sosyal ve kültürel rolü konusunda toplumda farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Bu amaçla proje Ekonomi Bakanlığı iletişim bölümü ile işbirliği yaparak bir strateji geliştirecek ve bu stratejinin uygulama esaslarını belirleyecek. İletişim planında medyanın kooperatifleri tanıtmada oynayacağı rol belirlenecek ve kooperatiflerin çalışmaları ve kooperatif işletmelerin farklılıkları konusunda bir dizi video hazırlanacak, başka ülkelerden başarılı örnekler verilecek. Sosyal medya ile de işbirliği yapılarak toplumun değişik örgütlü ve örgütsüz kesimlerine ulaşılması yolu ile değişik türdeki kooperatiflerin özellikle sosyal alanlarda neler yapabilecekleri tartışılacak ve “kooperatif ekonomisi” konusunda farkındalık yaratılacak.

Uygulama nasıl başladı?
Tüm proje uzmanları ile kooperatiflerin ve bakanlık temsilcilerinin katıldığı bir gün süreli başlangıç toplantısı ile çalışmaları başlayan projede, öncelikle bir durum ve ihtiyaç analizi yapılması ile yola çıkılması konusunda görüş birliğine varıldı. Bu amaçla belli başlı tüketim, balıkçılık ve konut kooperatiflerinin yanı sıra ilgili kamu kuruluşlarının uzmanlarca ziyaret edilmesi kararlaştırıldı. Bu ziyaretlerde kooperatif yöneticilerine önceden hazırlanmış sorular yanıtlanmak üzere bırakılarak (anketleme yöntemi) ve karşılıklı görüşmelerle özellikle şu soruların sorulması benimsendi:
- Kooperatifin ortak ve işçi sayısı, sermayesi ve iş hacmi (ölçek büyüklüğü)
- Kooperatif mağazaları ve depolarının (tüketim kooperatifleri için) alan ve hacim büyüklüğü
- Kooperatif soğuk depo ve soğutma tesislerinin büyüklüğü (balıkçılık kooperatifleri)
- Kooperatif konutları ve sosyal tesislerinin yönetiminde karşılaşılan sorunlar (konut kooperatifleri)
- Genel işletme sorunları
- Ortaklarla ilişkilerinde en fazla karşılaştıkları sorunlar
- Sosyal sorumluluk projeleri olup olmadığı
- İşletme fazlasının (risturn) nasıl dağıtıldığı
- Ortaklara yapılan satışların ortak dışı satışlara oranı
- Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin yetkinlik sorunları
- Kooperatif müdürlerinin yeterliliği hakkında değerlendirme
- Kadın ortakların yönetime katılma sorunları ve kadın-erkek eşitliği
- Yönetim Kurulunun hükümetle ilişkileri konusundaki görüşleri (hükümetin kooperatif politikası)
- Kooperatiflerin gözünde mevcut kooperatif yasası ve uygulaması
- Yönetim kurulunun kooperatifin toplumsal sorumlulukları konusundaki görüşleri
- Kooperatifler birliği ile ilişkileri
- Kooperatiflerin gelecek planları
- Kooperatiflerin çevrenin korunması ve iklim değişikliği konusundaki çalışmaları
Ziyaret edilen kamu kuruşlarına da şu sorular yöneltildi:
- Genel anlamda kooperatifleri nasıl görüyorsunuz?
- Hükümetin kooperatif politikası tartışılmalı mı?
- Kooperatifler yasası hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Kooperatiflerle ilgili kamu personeli eğitilmeli mi?
- Yeni bir kooperatif stratejisine gereksinme var mı?
- Kooperatiflere destek hizmeti sağlayan bir kurum olarak kooperatif reformu konusundaki görüşleriniz
- Devlet-kooperatif ilişkilerinin geleceği için şunlardan hangisini tercih edersiniz? Sponsorluk mu, özerklik ve bağımsızlık mı?
Masa başı araştırma ve anket sonuçlarının değerlendirilmesi
Kooperatiflere ve ilgili kamu kuruluşlarına yapılan ziyaretler sonucu elde edilen bilgiler ile resmi veriler kullanılarak yapılan masa başı etütler ve değerlendirmeler birleştirildi ve kooperatiflerin genel bir SWOT (GZFT: Güçlü yanlar, Zayıf yanlar, Fırsatlar ve Tehditler) analizinin yapılması kararlaştırıldı.
SWOT analizi tamamlanmış ancak taraflarca henüz doğrulanmamış olmakla beraber, ilk izlenimler ışığında kooperatiflerin güçlü ve zayıf yanları hakkında şu genel değerlendirme yapılabilir:
Kooperatiflerin Güçlü Yanları
Öncelikle ülkenin başkenti Abu Dabi ve iki büyük kenti Dubai ve Şarjah’ta ziyaret edilen tüketim kooperatifleri mağazaları, Avrupa ülkeleri ile Japonya ve Singapur gibi ülkelerdeki tüketim kooperatifleri mağazaları ile boy ölçüşebilecek düzeyde ve oldukça başarılı çalışmalar yürütüyorlar. Ölçek büyüklüğü açısından bakıldığında ise, bu mağazaların bazıları Avrupa’daki bilinen kooperatif mağazaları ile yarışabilir, hatta onları alan büyüklüğü ve satılan mal çeşitliliği ve miktarı açılarından geçebilir. Tüketim kooperatiflerinin insan kaynakları yönetimine de önem verdikleri, bu ziyaretler sırasında Orta Doğu ülkelerinden ve Avrupa’dan nitelikli mağaza yöneticileri istihdam ettikleri bizzat yerinde görülmüş oldu. Böylelikle, ziyaretler sonrasında mağaza yönetimi konusunda BAE’deki tüketim kooperatiflerinin genel anlamda büyük mağazacılık konusundaki gelişmeleri yakından izledikleri görülmüş olup, ICA uzmanlarından bu konuda öğrenebilecekleri yeni bir şey olmadığı anlaşılmıştır.

Bu sonuca yalnız mağaza büyüklüğü, satılan mal çeşitliliği, başarılı mağaza yönetimi gibi göstergelerle varılmadı. Örneğin, satışlar açısından sıralamada üçüncü büyük olan Şarjah tüketim kooperatifinin yeşil su teknolojisi (green water technology) dedikleri yöntemle atıkların %70’ini dönüştürdüğü öğrenildi. Ayrıca, kentte yaşayanların %47’sine hizmet götürüldüğü ve çalışanların işten ayrılan çalışan sayısı/ortalama çalışan sayısı, yani işgücündeki devir yıllık oranının %3-4 gibi düşük bir oranda kaldığı ve çalışanların %25’inin kadın olduğu kaydedildi.
Satışlar ve altyapı açısından en büyük tüketim kooperatif olan Dubai’deki Union Coop, çevrenin korunmasına katkıda bulunmak amacıyla plastik poşetlerin toplatılması kampanyası başlatmış. Union Coop’un bir diğer önemli sosyal projesi de 10.000 öğrencinin kırtasiye ihtiyaçlarını karşılaması.
Kooperatif Başkanı Majid Hamad Al Shamsi, görüşmeler sırasında kooperatif yasasının gelişmeleri için yetersiz olduğunu şu “kinayeli” sözlerle ifade etmiştir: “Yasayı çiğnemezsen gelişemezsin (if you don’t break the law, you cannot grow)”.

BAE’nin en büyük ikinci tüketim kooperatifi başkent Abu Dabi’de bulunuyor. Bu kooperatifin iki önemli sosyal sorumluluk projesi var: Birincisi, Abu Dabi belediyesi ile işbirliği yaparak kentteki yoksul ailelere ücretsiz temel gıda ve ilaç dağıtımı yapıyor. Ayrıca, Abu Dabi’de bulunan 22 küçük ölçekli kooperatife de ayakta kalmaları ve gelişmeleri için katkıda bulunuyor. Bunlar arasında toplum dayanışmasını güçlendirmeyi ve istihdam yaratmayı ön plana çıkaran sosyal kooperatifler de var.
Balıkçılık kooperatiflerine gelince; 900 balıkçı ortağı ile ülkenin en büyük balıkçı kooperatifi olan Dubai Balıkçılık Kooperatifi, 24 saat çalışan buz fabrikası ile ortaklarına maliyetine buz dağıtımı yapıyor. Piyasadan %10 daha ucuz fiyata kasa üretip ortaklarına dağıtıyor, ayrıca, su ürünleri kaynaklarını korumak için denize atılan kullanılmış kasaları ve diğer atıkları topluyor. Her gün ortaklarının tuttuğu 65 ton balığı balık halinde açık arttırma ile satıyor.
360 balıkçı ortağı ve 36 çalışanı ile ülkenin ikinci büyük balıkçılık kooperatifi olan Umm Al Quawain, deniz ürünleri kaynaklarının korunması için belediye ve bakanlık ile işbirliği çerçevesinde özel bir program uyguluyor. 2020’de başlayan bir kampanya ile tüm balıkçılara deniz kaynaklarının korunması için neler yapmaları gerektiği anlatılıyor ve bu kampanya yılda beş kez tekrarlanıyor. Kullanılan balıkçılık kasaları da her altı ayda bir kez toplanarak hem deniz kirliliği önleniyor hem de kasalar yenileniyor. Ortaklar denize açıldıklarında WhatsApp’ı kullanarak kooperatif ile temas kuruyorlar. Kooperatifin mağazasında ortakların uygun fiyatlarla satın almaları için 650 çeşit malzeme ve alet bulunduruluyor.

Ülkenin tek konut kooperatifi olan Dubai Konut Yapı Kooperatifi’nin 1.800 ortağı ve 5 bloktan oluşan 400 dairesi bulunuyor. Bu daireler ve sosyal tesisler ortaklar adına kooperatif tarafından kiraya veriliyor. Kooperatif Başkanı Ahmed Ömer Al Karbi, BAE’de konut kooperatifleri için gelecek görmediğini ifade ediyor. Al Karbi’ye göre, hükümet konutunu kendi yapacak vatandaşlarına bedava arsa tahsis etmekte ve para vermekte. Bu nedenle halkın konut kooperatifi kurmasına gerek kalmıyor.
Kooperatiflerin zayıf yanları
Kooperatiflerin zayıf yanları, projenin üzerinde yoğunlaştığı konuları teşkil ediyor. Bu konuları sırası ile özetleyelim:
Ulusal kooperatif politikası ve strateji belgesi: Hükümetin kooperatifler konusunda belirli bir politikasının olmaması en önemli sorunlardan birini oluşturuyor ve bu durum kooperatiflerin hükümet ile ilişkilerini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle projenin ilk bileşenini, kooperatif politikası ve strateji belgesi ile eylem planı hazırlanması teşkil ediyor.
Kooperatifler yasası: Kooperatifler yasasında değişiklik yapılmasını öngören tasarı daha önce hazırlanmış, ancak tam bu aşamada ICA projesi başladığı için tasarının yasalaşması için adım atılmamıştı. Mevcut yasadan kaynaklanan sorunların başında, kooperatiflerin “özerklik ve bağımsızlık” konusunda kendilerini “rahat” hissetmemeleri ve devlet-kooperatif ilişkilerinin BM Kılavuzu ve ILO 193 sayılı Tavsiye Kararı hükümleri ile örtüşmemesi geliyor. Sosyal kooperatifler başta olmak üzere yeni nesil kooperatiflerin kurulması ve gelişmelerine ilişkin yasal ortamın da yeterince destekleyici olmadığı ifade edilmekte.
Hisse sahibi/ortak ikilemi: Kooperatifler, iç işleyişleri ve yapısal konumları açısından sanki anonim şirket gibi işletiliyor. Zira kooperatiflerin ortakları değil, hissedarları (shareholder) var. Genel kurullarda her hissedar, elindeki hisse sayısı kadar oya sahip. Yani, kooperatifçiliğin temel ilkesi, demokratik yönetim (bir ortak – bir oy) burada işlemiyor. Her ne kadar ziyaret edilen bazı kooperatiflerde yöneticiler bir hissedar – bir oy kuralının geçerli olduğunu söyleseler de (Abu Dabi Koop), sıra risturn dağıtımına ilişkin sorunun yanıtlanmasına gelince, risturn dağıtımının hisse miktarlarına göre yapıldığı bildiriliyor. Hisse sahibi / ortak ikileminin giderilmesi yeni yasal düzenleme ile çözüme kavuşturulacak ve çok fazla hissesi olan ortakların, büyük ölçüdeki sermayelerinin kooperatiflerin kuracakları şirketler yolu ile değerlendirilmesi yoluna gidilecek. Bu aşamada en azından bu konunun tartışılması, sorunun kabul edildiğinin bir göstergesi olarak görülüyor.
Kooperatif eğitimi konusunda yeterli çaba yok: Her ne kadar her kooperatif kendi çalışanlarını hizmet-içi eğitime tabi tuttuğunu söylese de ülkede kooperatif eğitimi veren bir merkez ya da okul yok. Bazı kooperatifler işçi eğitimini ciddiye alıyorlar. Örneğin, Abu Dabi Tüketim Kooperatifi, Abu Dabi Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi (ACTVET) ile işbirliği yaparak çalışanlarını eğitiyor. Kooperatif ortakları ve yöneticilerinin eğitimi konusunda planlı bir çalışma yok.
Güçlü bir kooperatif üst örgüt mevcut değil: Tüketim kooperatifleri ve balıkçılık kooperatiflerinin birer üst örgütleri olmasına karşın, bu üst örgütlerin etkin bir çalışma yapamadıkları bildiriliyor. Kurulması halinde ulusal düzeyli bir birliğin kooperatiflerin genel sorunlarının hükümet ile tartışılmasında ve kooperatiflerin uluslararası düzeyde temsil edilmesinde önemli bir görev üstleneceğine inanılıyor.
Yabancı işçilerin kooperatiflere ortak olamaması: Bu sınırlama, hem kooperatiflerin ortak sayılarının artmasını önemli ölçüde engelliyor, hem de sayıları 9 milyona yakın yabancı işçilerin tasarruflarının bir bölümünün kooperatiflere sermaye olarak akmasını önlüyor. Neden bu yolun kapalı olduğunu sorduğumuz kimi yöneticiler, ülkedeki yabancı işçi sayısının ülke vatandaşlarının sayısından fazla olması nedeni ile yönetimin yabancılara geçebileceğinden endişe edildiği için bu sınırlamanın yapıldığını açıkladılar.
Kooperatiflerin gelecek planlaması: Ziyaret edilen kooperatiflerin geleceğe dönük planlarının olup olmadığı sorusuna verilen yanıtlar genellikle olumlu. Ancak, özel olarak geleceğe dönük nasıl bir hazırlık yapıldığına ilişkin sorulara karşı yapılan açıklamalar tatmin edici değil ve somut bir bilgi içermiyor. Bununla birlikte, kamu politikasının kooperatifler yararına geliştirilmesi girişimleri ve kooperatiflere duyulan ilginin giderek artması, kooperatiflerin geleceğinin parlak olduğu izlenimi yaratıyor.
Yeni Kooperatifler Yasası yürürlüğe giriyor.
Kooperatif politikası ve gelecek beş yılı kapsayacak kooperatif stratejisi hazırlamasına ilişkin çalışmalar devam ederken, yeni yasal düzenleme konusundaki hazırlıklar tamamlandı.
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Abdullah bin Ahmed Al Saleh, BAE vatandaşlarını kooperatif sektörünün daha yüksek refah seviyelerine çıkarmak için geliştirmeyi ve güçlendirmeyi amaçlayan 2022/6 sayılı Federal Kanunun çıkarıldığını açıkladı.

Al Saleh, 9 Kasım’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi:
“Yeni yasa ışığında Ekonomi Bakanlığı iki yeni hedef belirledi. Birincisi, kooperatiflerin petrol dışı GSYH’ya yüzde birden az olan mevcut katkısını 2031 yılına kadar yüzde beşe çıkarmaktır. İkinci hedef, kooperatiflerin ortak sayısını mevcut 100.435’ten yaklaşık 500.000’e çıkarmak.”
Al Saleh, Bakanlığın bu yeni yasa ile kooperatiflerin faaliyetlerinin tüketim kooperatifleri, üretim kooperatifleri, işçi ve meslek kooperatifleri, toplumsal kooperatifler, hizmet kooperatifleri (finansal ve sağlık), dijital kooperatifler, platform kooperatifleri gibi çeşitlendirileceğini beklediğini ifade etti ve şunları ekledi:
“Yasa, kooperatif sektöründe yeni nesil liderler oluşturmanın yanı sıra, toplumun tüm üyelerinin kooperatif sektörünün faaliyetlerine katılması için yeni beklentiler yaratıyor. Bu hayati sektörde daha fazla istihdam olanağı yaratarak toplumda yenilikçi kooperatif kültürünü teşvik etmeye ve yaygınlaştırmaya çalışacak. Bu, vatandaş olmayanların da BAE vatandaşlarına özel ortaklığı olan tüketim kooperatifleri hariç, ülkenin diğer kooperatiflerine ortak almalarına izin vererek sağlanacaktır.”
Yasaya göre, BAE’deki kooperatif birlikleri, katılımcıların haklarının tam olarak korunmasını sağlarken faaliyetlerini çeşitlendirmek ve ülke pazarlarında genişlemek için daha fazla alana sahip olacak. Yasa ayrıca, BAE’deki sağlık, eğitim, turizm, finansal hizmetler ve diğer hayati ve öncelikli sektörlerin yanı sıra yeni sektörlerde, özellikle de yeni ekonomi sektörlerinde önde gelen Emirlik kooperatifleri ve birliklerinin kurulmasını desteklemektedir. Yasa ayrıca kooperatiflerin şirket kurmalarına ve şirkete dönüşebilmelerine olanak sağlıyor. Risturn dağıtımını da belirli esaslara bağlıyor, ayrıca yedi kooperatif ilkesine de atıfta bulunuyor.
Ekonomi Bakanlığı Kooperatifler ve Stratejik Rezerv Direktörü Samah Al Hajeri de, BAE’nin uluslararası en iyi uygulamalara uygun olarak kooperatif sektörünün gelişimini sağlayacağını, böylece ulusal ekonominin gücünü artıracağını ve esnekliğini, sürdürülebilirliğini ve bölgesel ve küresel rekabet edebilirliğini güçlendireceğini söyledi.
Bayan Al Hajeri, BAE kooperatif sektörünün büyümesini destekleyen ve bölgesel ve küresel olarak rekabet gücünü destekleyen yeni yasanın ana hükümlerini şöyle sıraladı:
- Bu yasa ile BAE’de yeni bir kooperatif toplumu yaratma standartları geliştirilmiş oldu.
- Kanun, kooperatif topluluklarının, ilgili makamların onayına tabi olarak ülkede şube açmasına olanak tanımaktadır.
- Kanun, kooperatif kuruluşlara, yasada belirtilen şekilde şirkete dönüşme hakkı tanımaktadır. Ayrıca bir kooperatif, ilgili makamın onayına tabi olmak kaydıyla başka bir kooperatifle birleşebilecektir.
- Kanun, aynı türden kooperatiflerin kendi aralarında bir kooperatif birliği oluşturmasına olanak tanımaktadır.
- Kooperatif, özel veya kamu sektöründen borçlanmaya, tahvil, menkul kıymet veya her türlü finansal araç veya hisse senedi ihraç etmeye, yönetmelikte belirlenecek şart ve standartlara göre yetkili olacaktır.
Projenin tamamlanması ile BAE kooperatiflerinin yasal ve yönetsel açıdan diğer ülkelerde bulunan akranları düzeyine gelecekleri beklenmektedir.
BAE’deki kooperatif reform sürecini izlemeye devam edeceğiz.
Not: Öne çıkan görselde, Dubai’de ICA uzmanları proje hazırlık toplantısında görülüyorlar.