Muğla Köyceğiz İlçesinde Büyükşehir Belediyesi ve Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi işbirliğinde gerçekleştirilen alım garantili süs bitkisi projesi bugün altıncı yılında. Başlangıçta üç dört sera ve dört beş çeşit süs bitkisi ile başlayan üretim artık 23 serada yapılıyor ve ürün çeşidi 300’e ulaşmış durumda. Kooperatif ortakları, bu süreçte, ekonomik olarak oldukça güçlenmişler. Kooperatif başkanı Şaban Çetin, söyleşimizde, tarımda üretimin sürmesi için kooperatiflerin vazgeçilmez olduğunu, bu nedenle vatandaşların ve devletin mutlaka kooperatifleri desteklemesi gerektiğini belirtti. Seralarda çeşit çeşit, renk renk çiçeklerin ardındaki emeğe tanık olurken geçimini tarımdan kazanmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha gördük. Beyobası’na yaptığımız bu ziyaretten en çok aklımızda kalan da üreticinin kuruşlarla ölçülen emeği oldu.
Merhaba Şaban Bey. Okuyucularımız için kendinizi tanıtabilir misiniz?
Öncelikle kooperatifimize ve mahallemize hoş geldiniz diyorum. İsmim Şaban Çetin. 29 Haziran 1999’dan beri kooperatifin yönetim kurulu başkanıyım.
Başkan olarak görev yaptığınız 21 yılda Beyobası Kooperatifi nasıl bir gelişim çizgisi izledi?
Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi 1995 yılında kuruldu. 1999 yılında başkan olduğumda, hiçbir hizmet alımı yapılmamıştı. Kooperatifimizin adı duyulsun, fatura keselim düşüncesiyle Marmaris’ten orman işi aldık. 2004’e kadar Marmaris’te çalıştık, kooperatifimizi ayakta tuttuk.
O dönemde öz kaynağımız ve sabit gelirimiz yoktu. Yaptığımız iş araştırmaları sonucunda önce bir sera projesi yaptık. 2004 yılında Tarım Bakanlığı yatırım programı ile ortaklar mülkiyetinde bir sera projesi gerçekleştirdik; yanları cam, üzeri plastik olan 50×500 m2 büyüklüğünde bir sera kurduk ve yaz sebzeleri yetiştirdik.
Alım garantili süs bitkisi üretimi
Şimdi de mevsimlik süs bitkisi yetiştirip Muğla Büyükşehir Belediyesine satıyoruz. Muğla 2014 yılında büyükşehir olduktan sonra, 19 Mart 2015’ten itibaren Muğla Büyükşehir Belediyesi için alım garantili mevsimlik süs bitkisi yetiştirmeye başladık. İlk yıl, mevsimlik olarak 1 milyon 670 bin adet süs bitkisi ürettik. Başlangıçta sadece mevsimlik süs bitkisi yetiştiriyorduk, yaklaşık dört beş çeşidimiz vardı. Daha sonraki yıllarda çalı türü bitkilerle üretimimizi genişlettik. Altıncı yılımızda yaklaşık 300 adet ürün çeşidimiz var. Sera sayımız üç dört iken şu anda 23 üretim seramız mevcut. Bu vesileyle, Muğla Büyükşehir Belediyesine ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Osman Gürün’e desteği için çok teşekkür ederim.
Çiçek yetiştiriciliğine geçiş nasıl oldu?
Beyobası’nda 1996-2002 yılları arasında, kooperatif haricinde, kesme çiçekçilik yapılıp Hollanda’ya karanfil ihraç ediliyordu. Üreticiler, 2001 krizinin etkisiyle, 2002’de işi bıraktılar; çiçek işi burada tamamen bitti. Fakat karanfil üretimi bizim çiçek işine girmemizde etkili oldu, ben hep onları örnek aldım. Çiçek işini bilmiyordum; ne ziraat mühendisiyim, ne peyzaj mimarıyım. İlkokul mezunu bir adamım. Ama araştırma yapmam, Köy-Koop’ta yönetimde bulunmam, devamlı toplantılara katılmam etkili oldu. Ayrıca, başkan yardımcımızın kesme çiçekçilik bilgisi vardı; “tamam, yaparız” dedi. Büyükşehir belediyesinden geldiler burada çalışmasını yaptılar; seralara baktılar ve de uygun gördüler. Başladıktan sonra gördük ki Muğla’da bu işlere çok ihtiyaç varmış.
Üreticinin kuruşlarla ölçülen emeği
Çiçekçilik zor mu?
Tabii bir emek var; emeğin buluştuğu bir yer burası. Asıl emek, üreticinin. Çiçeklerin hepsine dokunuyor, tek tek elden geçiriyor. Makine yapmıyor bu işleri. Tohumu atıp sürmek gibi değil. Seraya üç gün girmezsen, bir daha girmeye gerek yok, tüm o emekler gider. Çiçekler her gün bakım ister. Burada kuruşlarla ölçülen bir emek var. Üretici bir çiçekten kuruşlarla para kazanıyor, öyle 3-5 lira değil. 70 kuruşa çiçek satıyoruz, bunun 20 kuruşu kâr. Üretici 10 tane satarsa iki lira kazanacak, yüz tane satarsa 20 lira. Topladığın zaman 2-3 milyon TL bütçemiz oluyor, az bir şey değil. Ama kâr marjı kuruşlardan başlıyor.
Şu anda kooperatifin ortak ve çalışan sayısı nedir?
Göreve geldiğimde 100 ortağımız varken, şu anda 226 ortağımız var. Fiiliyatta 23 tane üretim seramız var. 20-25 tane ortağımız da ormandan ve diğer işlerden faydalanıyor. Diğer 50 ortağımız süt veriyor. Yani az da çok da olsa kooperatif ile bağlantısı olanlar var. “Ben üye oldum, oturayım sadece”, öyle bir şey yok. Bir muhasebeci, bir de ziraat mühendisi olmak üzere iki ücretli çalışanımız var.
Ortakların %30’u ve üretimdekilerin yarısı kadın
Kadınların kooperatifinize katılımı nasıl?
Ortaklarımızın yaklaşık %30’u kadın ve üretimdekilerin yarıya yakını kadınlardan oluşuyor. Ücretli çalışanlarımızın ikisi de kadın.
Gençler kooperatifçilik ile ilgileniyorlar mı?
Gençlerin ilgisi var. Mevsimlik süs bitkisi üretimini merak edenler, hatta çalışmak isteyenler de oldu. Üretime katılmak, bir şeyler yapmak isteyenler var.
Ortaklarınıza risturn dağıtabiliyor musunuz?
GEKA Projesi başvurumuz çerçevesinde 2018’de, beş yıl risturn dağıtılmaması kararı aldık. Proje kapsamında bir araç bir de makine aldık. 2023’ten sonra, daha doğrusu yatırımlarımız ne zaman biterse risturn dağıtabiliriz. Zaten kooperatifler kâr amaçlı değildir. Ortaklardan almış olduğumuz ürünün parasını ödüyoruz. Dışarıdan almış olduğumuz malzemeleri doğrudan, üzerine hiçbir masraf, bir kuruş kâr koymadan üreticilere veriyoruz. Ancak almış olduğumuz ürünlerden %6 kesiyoruz, yani kooperatife ayırıyoruz. %6’nın içerisinde iki tane personelimizin giderleri ve diğer giderlerimiz var. Yetmiyor da, yetirmeye çalışıyoruz.
Ortaklarınızdan satın aldığınız ürünlerin ödemelerini ne zaman yapıyorsunuz?
Ürünlerin satın alımını gerçekleştirdikten sonra pazarlamasını yapıyoruz. Muğla Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine satış yapıyoruz. Tahsilat durumuna, paramızın durumuna göre, peşin ya da peyderpey ödeme yapıyoruz.
Ortaklarınızın tüm ürünlerini satın alabiliyor musunuz?
Hemen hemen %90’ını alıyoruz. %10’luk kısmını ortaklar kendileri iç pazarda pazarlıyor, perakende satış yapıyorlar.
Kooperatifinize ortak girişi ile ilgili kriterleriniz var mı, yeni ortaklara kapınız açık mı?
Öyle bir kriterimiz pek yok. Yeter ki ortak olmak isteyen kişi, Beyobası’nda ikametgâh etsin ve 18 yaşını doldurmuş olsun.
Giriş aidatı var mı?
Ortaklık payı olan 100 TL dışında aidat yok.
Kooperatif olarak ortaklarınızın girdi teminine yardımcı oluyor musunuz?
Girdilerini biz sağlıyoruz. Başta torf olmak üzere, gübre, viyol, saksı, kasa ve ilaç veriyoruz. Ziraat mühendisimiz var kontrolleri yapıyor. İşin işçiliği hariç, neredeyse %80-90’ını biz destekliyoruz.
Ortaklarınızdan mal alırken kalite kontrolü yapıyorsunuz, değil mi?
Tabii, kaliteye öncelik veriyoruz. Ziraat mühendisimiz seralara giderek kontrolleri yapıyor. Ayrıca müşteriler sera tercihi belirtebiliyor, öncelik alıcıda. Müşteri, hangi seradan nasıl çiçek beğenirse alabilir.
Ekonomik olarak güçlenen ortaklar
Kooperatif, ortaklarına ekonomik ve sosyal olarak ne gibi yararlar sağladı?
Ortaklarımız ekonomik olarak epey güçlendiler Çiçekle uğraşan ortaklarımızın kimisi yeni araba, kimi arazi aldı, kimi de serasını yeniledi. Çocuklarını evlendirdiler. Emekli olanlar oldu. Çiçek üreten ortağımıza sezonda 20.000 ila 50.000 TL arasında ödeme yapıyoruz. Yılda iki sezon var. Tarımla uğraşanlar için az bir para değil bu rakamlar. Sosyal olarak ise çeşitli aktiviteler yapıyoruz. Bir misafirimiz geldiği zaman hepimiz toplanıyoruz. 2017’de toplu olarak misafirlerimiz vardı; 20-25 üniversite öğrencisi konuk oldu, çadırlarda onları ağırladık. Başka şehirlerden birçok kişiyi getirdik. Sonuçta birlik beraberlik artıyor.
Büyükşehir belediyesi dışında ürün satışınız var mı?
İlçe belediyelerine satış yapıyoruz. Muğla’nın ilçe belediyeleri; Kemer, Dalaman, Ortaca, Köyceğiz, Milas, merkez Menteşe… İlk zamanlar Bodrum da bizden alıyordu. Göller Bölgesi ilçe belediyeleri; Tefenni, Karamanlı, Yalvaç, Dirmil, Çameli gibi belediyelere de ürün satıyoruz. Belediye haricinde büyük oteller oluyor. Perakende satışlarımız da var.
Peki, kooperatiflere satış?
Tabii. Köy-Koop bazen alıyor. İzmir’de fidan üzerine çalışan bir kooperatife verdik. Buradaki çevre kooperatiflerimiz az da olsa alıyorlar.
Kooperatif nasıl yönetiliyor?
Kooperatif, genel kurulun verdiği yetkilere göre yönetiliyor. Ana sözleşmemiz var. Genel kuruldan aldığımız yetkilerle, yapılan seçimle beş kişi yönetime seçiliyor. Yönetim kurulunda görev taksimi yapıyoruz; başkan, başkan yardımcısı, muhasebeci seçiliyor. Diğerleri de üye oluyor.
Yönetim Kurulu üyeleri aktif olarak yönetime katılıyor mu?
Tabii, katılıyorlar. Belirli zamanlar toplantı yapıyoruz. Ama aktif olarak başkan, başkan yardımcısı, muhasebeci genelde üçü karar alınıyor. Diğer yönetim kurulu üyelerini ve denetimi bilgilendiriyoruz. Her şeyimiz dosyalarda kayıtlıdır.
Her şeyimiz kayıt altında
Her şeyin kayıtlı olması nedeniyle kooperatifler iyi birer vergi mükellefi oluyorlar, değil mi?
Her şeyimiz kayıt altında. Aylık beyanlarımızı veriyoruz, borsa tescili yaptırıyoruz, stopajlarımızı ödüyoruz, KDV’lerimizi de. Yani vergi bizde çok fazla. Geçen yıl kooperatifimiz 640 bin TL stopaj ve KDV ödedi. Kooperatif olarak zaten gider gösterme şansımız yok.
Kooperatifiniz devlet desteği aldı mı ya da kredi kullandı mı?
Hayır, kredimiz yok. 2004 yılında bir yatırım programında yapmış olduğumuz seracılık projesinden biraz daha borcumuz var, o da kooperatifin değil ortakların mülkiyetinde. Şu anda devletten bir desteğimiz yok, kullanmıyoruz. GEKA projesi hibeydi, aradaki farkı kendimiz ödedik, oradan bir borcumuz yok.
Kooperatifinizin sorunları var mı?
En önemli sorunumuz, bir ürünü sattıktan sonra alacakların tahsili ile ilgili. Bu konuda Büyükşehir’den yana sıkıntımız yok. İlçe belediyelerinden bir iki yıllık alacaklarımız oluyor. Tahsilat yaptığımızda, ilk ödeme yapmamız gereken yerler önce vergiler ve devlete olan borçlarımız, ondan sonra üreticilerimizdir. Malzeme aldığımız yer sonra gelir.
“Mutlaka ileriye bakmak ve üretmek lazım”
Bunca yıllık deneyimizle, sizce başarılı bir kooperatif olmak için ne gerekir?
Önce ve mutlaka özgüven gerekiyor. Özgüven, sürekli, ben bu işi yaparım demek. “Niye yapamayayım, bir başkasının yaptığını biz niye yapamayalım” derken kendine güven veriyorsun. Yönetimde, arkandaki arkadaşların desteği de çok önemli. Kooperatifçiliğin yapamayacağı hiçbir şey yok. Yapamasak, biz yapamayacaktık. Özgüven yanında çok çalışmak ve üretmek gerekiyor. Üretimde devamlı işi ilerletmeye çalışmalı, alternatif aramalı. “Bu ülke tarımda olmaz” diyorlar. Tamam, ama kabuğumuza çekilip beklersek ne olacak? Onun için diyorum ki mutlaka ileriye bakmak ve üretmek lazım. Biz de bunu yaptık zaten. Üretimde ihtiyaç ne ise kooperatiflerin onları mutlaka değerlendirmesi lazım.
“Kooperatiften kooperatife ticaret çok önemli”
Kooperatifler nasıl güçlenebilir?
Kooperatiflerimiz şu anda çok bölünmüş; Köyceğiz’de 12 tane kooperatif var. İsterdim ki Köyceğiz’de 3 tane kooperatif olsun. Dalaman’a bağlı bir mahallede bile iki tane kooperatif kurulmuş. Kooperatifler biraz daha kurumsal olsalar ekonomik sıkıntıları olmaz. Mali sıkıntı olmadığında özgüvenleri artar. Ortaklar tek tip olmaz, çiftçiler daha çok olur içimizde mesela. Kooperatiflerin ortak sayısı da fazla olur. Kooperatif bir güç olur; temsil gücü fazla olur, rekabet gücü fazla olur. Kooperatiflere daha iyi gözle bakılır.
Bir de kooperatiflerimiz kendi arasında birbirini eleştiriyor, kendi aralarında işbirliği yapamıyor. Üstüne basa basa defalarca söylüyorum kooperatifçi arkadaşlara; kooperatifler arasında işbirliği, kooperatiften kooperatife ticaret çok önemli.
Ayrıca, kooperatifçiliğin desteklenmesi lazım. Hem vatandaş tarafından hem devlet tarafından, siyaseti alet etmeden mutlaka desteklenmesi gerekiyor. Üretim kooperatiflerle yapılmadığı takdirde biz dışarıdan ürün almaya mahkûmuz. Muğla’nın %60’ı, Köyceğiz’in de %80’i orman; nüfusunun yarıdan fazlası kırsalda yaşıyor. Muğla’ya dışarıdan baktığında ne kadar turizm kenti gibi gözükse de bence bir tarım kenti. Tarımda topraklarımız çok verimli. Çok çeşitli ürünlerimiz var ama bunların desteklenmesi lazım.
Vatandaşlar kooperatifleri desteklemeli dediniz. Nasıl bir destek bekliyorsunuz?
Ortaklardan söz ediyorum, ortaklık sürekli olmalı. Mesela birisi ortak, diğeri ortak değil aralarında şöyle konuşmalar geçiyor: “Yarın kooperatif hacze, borca düşerse, sen de zor durumda kalırsın. Git, istifa et, ayrıl ortaklıktan, ortaklığını sonlandır.” Ya da örneğin benim narenciyem var, tüccara malımı veriyorum. Diğerlerine de “ben verdim, sen niye vermiyorsun, sen de ver” diyorum. Kooperatifler üzerinde böyle baskılar var. Hep ayrıştırma: Örgütlenme olmasın, toplum ürettiğini bir arada değerlendirmesin diye. Onun için yönetime çok güven duyulması gerekir. Bir de kooperatifler zor durumda kaldığı zaman vatandaşın kooperatifi terk etmemesi gerek.
“Kooperatifçilik: İmece sisteminin modern dünyaya uyarlanmış hali”
Sizce kooperatifler neden önemlidir?
Kooperatifçiliğin temeli çoğunlukların karşılıklı yardımlaşmasına dayalıdır. Kooperatifçilik, ben olarak değil biz olarak düşünmektir; birlik olarak büyüme ve gelişmeyi ifade eder. Kooperatifçilik imece sisteminin modern dünyaya uyarlanmış daha sistemli halidir. Şahısların değil toplulukların fayda sağlamasını hedef alır. Kooperatifçilik yaşayan bir ruhtur. Bütün kaynağını üretimden alır. Araştıran, merak eden insanların birlikte yol aldığı, üretimle var olmanın bilincinde olan bir topluluktur.
Kooperatifler bir yerin hem ekonomik hem sosyal olarak gelişmesine öncülük eder. Üretim yapanları ezilmekten korur. Eğitim ve kültür için kooperatif çok önemlidir. İnsanların toplu olarak bir arada yaşaması için en uygun olanı kooperatiftir. Devletimize vergi öder. Ekonomik kalkınma için kooperatiflere, bilhassa tarımda ve şu zamanda çok ihtiyaç duyuluyor. Kooperatifler üretimi ne kadar iyi yapabilirse hem tarım kalkınır hem de şehirde yaşayanlarımız değerli bir ürün almış olurlar. Değerli; çünkü hem fiyatlar uygun hem de ürün kaliteli olur.
Beyobası Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin geleceğe yönelik planlarını öğrenebilir miyiz?
Muğla’nın tamamını hesapladık, 15 milyon adet mevsimlik bitki dikilmesi gerekiyor. Biz şu anda, sezonda 2 milyon adedi geçemedik ama pandemi dönemi sıkıntılarını atlattığımızda bir sezonda 15 milyon adet hedefliyorum. 15 milyon adedi bulamazsak bile 10 milyon adedi bulmak istiyorum. Bunun için planlı bir şekilde üretimi arttırmaya çalışıyoruz. İyi bir üretim ile adet sayımızı arttırmayı hedeflediğim gibi kooperatife kendine ait, güzel bir yer yapmak da istiyorum. Ayrıca kooperatifi sadece çiçek üzerine değil, hayvancılık üzerine genişletmek istiyorum; soğutma tankı almayı, süt ve süt ürünleri işi yapmayı planlıyorum. Bunlar benim düşüncelerim. Tabii bize verecekleri yetki devam ederse ben de bu planlar üzerine çalışabilirim.
Kooperatifler mutlaka desteklenmeli
Okuyucularımıza iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Tarımda şu an ekonomik şartlar çok zor. Onun için, köylü deyimiyle söyleyeyim, “kooperatifleri yemlik, arpalık gibi görmesinler.” Kooperatifler bir üretim yeridir, bir ekonomi için, bir yerin kalkınması için olmazsa olmazlardan biridir. Kooperatiflere şu anda çok ihtiyaç var, bilhassa kırsalda. Kooperatifler mutlaka desteklenmeli; hem devlet tarafından hem millet tarafından. Kooperatifler desteklenirse ayakta kalır. Ama kooperatifler de her şeyi ayağına beklememeli, mutlaka bir üretimle uğraşmalı. Kooperatifler için üretim olmazsa olmaz. Bu işten de başka çare yok. Bizim bir dünya toprağımız var. Niye malımı Çin’den alayım? Limonu neden İspanya’dan alayım? Kendi üreticimizi desteklemeliyiz.
Not: Söyleşinin ses kayıt çözümlemesini yapan Sibel Can Kamber’e teşekkür ederim.