Bilinçli Finans paraya olumlu bir şekilde bakmamızı sağlayarak, paranın ne olduğu, bir birey olarak bizim için ne anlama geldiği ve para ile nasıl ilişki kurduğumuzu anlamımıza yardımcı olur. Bu da bizi daha bilinçli liderler haline getirir. Bilinçli işlerimiz bilinçli finans ile örtüştüğünde de iş, gerçekten bir iyilik kaynağı olabilir ve herkes için refah yaratabilir.
Premier Lig kulüpleri Ocak transfer döneminde 815 milyon sterlinlik rekor harcama yaptı
Ne garip bir dünyada yaşıyoruz; sokaklarımızı ve evlerimizi temiz tutarak kıymetli işler yapan insanlara asgari ücret öderken, tek bir futbolcu (Enzo Fernandez) için 106,8 milyon sterlin bonservis bedeli ödeyecek bir futbol kulübümüz var. Bir futbol taraftarı olmadığım için rakamları anlamlandırmakta zorlansam da biçilen değerin bir ticari gerekçesi olduğuna şüphe yok.
Konu beni yine de ilgilendiriyor çünkü paranın iş dünyasında oynadığı rolü ve futbolcuların bilançoda aktifleştirilecek ve kulübe faydalı ömürleri yani sözleşmelerinin süresi boyunca amorti edilecek varlıklar değil, insanlar olduğu gerçeğinden nasıl kopabileceğimizi gösteriyor. Üstelik temizlikçiler de insandır ve sağlıklı, tatmin edici bir yaşam sürmeye hakları var.
Bu makaleyi okuduğunuza göre, bilinçli iş yapma ihtiyacının zaten farkında olduğunuzu ve farklı paydaşlarıyla dengeli bir ilişki kurmaya çalışan bilinçli kuruluşlarda çalıştığınızı veya bu kuruluşlarla birlikte çalışma arzusu taşıdığınızı tahmin ediyorum. Ayrıca, bilinçli iş dünyasının evrimindeki ikinci kritik ayak olan bilinçli liderliğe aşina olduğunuzu varsayıyorum.
Bilinçli iş konuşmalarında her zaman görünür olmayan üçüncü bir ayak daha var. Bu, para ayağıdır. Ben bu ayağa “Bilinçli Finans” adını veriyorum.
Üç ayağa iyilik, güzellik ve hakikat merceğinden bakarsak şunları görürüz:
- İyiliğin karşılığı olarak bilinçli organizasyonlar, bir ihtiyacı karşılamak ve zarar vermemek için bir araya geldiğimiz “Biz” alanı;
- Güzelin karşılığı olarak bilinçli liderlik, olabileceğimiz en iyi liderler olmak ve tüm ilişkilerdeki güzelliği görmek için yaptığımız içsel ve dışsal çalışmalarla “Ben” alanı
- Hakikatin karşılığı olarak bilinçli finans, faaliyetlerimizin her bakımdan (içsel ve dışsal) etkisinin sorumluluğunu üstlenerek, kuruluşumuzun hikâyesini sayılar ve anlatılar yoluyla aktaran “O” alanı.
Genellikle diğerlerinden ayrı olarak düşünülen (Şekil 1) ve paradan başka hiçbir şeyin önemli olmadığı eski paradigmada unutulan bu üçüncü ayak karar verme sürecimiz üzerinde düşündüğümüzden çok daha büyük, benim bilinçaltı diyeceğim, bir etkiye sahiptir. Hayatta kalmamızın optimal olmayan bir eyleme bağlı olduğu bir finansal krizle uğraşırken bilinçli ideallerimizi ne sıklıkla bir kenara bırakıyoruz? Ana akım yatırımların getirisine yakın bir getiri elde ettiğimiz sürece ne sıklıkla sosyal etki yatırımlarına katılmak istiyoruz? Merkeziyetsiz para birimleri gibi iyi fikirler neden sonunda metaya dönüşüyor?
Gerçekten başarılı ve dengeli bilinçli işletmeler olmak için 3 ayağa birden ihtiyacımız var. Elimizde bilinçli kuruluşlar ve bilinçli liderlik geliştirmeye yönelik bir rehber var; bu rehber bizi bugünlere getiren bütün iyi şeyleri kapsıyor ve sürekli gelişmemize, derinleşmemize ve sınırlarımızın ötesine geçmemize yardımcı oluyor. Bu üçüncü ayağı geliştirmek için rehberimiz ne olmalı?
Bilinçli Finans, paraya olumlu bir şekilde bakmaya yardımcı olacak bir çerçeve sunar. “Bilinçli Finans Taahhütlerini” (Commitments of Conscious Finance) kullanarak ve tüm işlemlerde adil değiş tokuşun ne olduğuna dair bir anlayışa ulaşarak, para konusunda sakin olmayı öğrenebilir, böylece tartışmaların ve karar alma süreçlerinin şeffaf ve dürüst olmasını sağlayabiliriz.
Bilinçli Finans bizi para hikâyemiz için esaslı bir sorumluluk almaya çağırır. Temelde, paranın ne olduğunu, bir birey olarak bizim için ne anlama geldiğini ve onunla nasıl ilişki kurduğumuzu bilmek, bilinçli bir lider olmanın, bilinçli bir işi yürütmenin hayati bir parçasıdır. Eğer kendi para hikâyemize aşina değilsek, o zaman paranın karar alma sürecimizde nasıl bir rol oynadığını bilemeyiz. Korkunun ve kıtlığın bizi ne zaman yönlendirdiğini fark edemeyiz ya da fark etsek bile bu durumu nasıl aşacağımızı bilemeyiz.
İçinde para geçen konuşmalar yaparken veya para ile ilişkili faaliyetlerde bulunurken kendimizi gözlemlediğimizde, bilinçdışı korkularımızı, önyargılarımızı, yargılarımızı ve inançlarımızı keşfetmekle başlayabiliriz. Carl Jung’un tavsiye ettiği gibi, bilinçaltındaki para hikâyesini bilinçli hale getiririz, böylece artık hayatımızı para yönlendirmez ve ona kader demekten vazgeçeriz. Gölgemizle çalışmamızı para aracılığıyla yaparız.
Bilinçli işletmeler bilinçli kültürler yaratır. Bu, paranın açıkça konuşulabildiği bir Bilinçli Finans kültürü yaratmayı da içerebilir (Şekil 2) ve içermelidir çünkü bu olmadan birbirimizle ilişkimiz sadece buzdağının tepesindeki görünen kısım üzerinden olur.
İyi bir amaca sahip olmak için gerçek güdülerimizi anlamamız şarttır. ‘İyilik yapmak’ ifadesini nasıl çerçevelersek çerçeveleyelim, iyilik yapma isteğinin güçlü bir güdü olması mümkündür. Ayrıca, iyi bir amacı yerine getirirken geçimimizi sağlamak ve başkalarına geçim sağlamak istememiz de mümkündür.
Para kazanmanın ve paraya sahip olmanın amacımızı nasıl etkilediğini öğrenecek kadar ya da aslında para kazanMAmanın bizim için nasıl rahatlatıcı olabileceğini öğrenecek kadar dürüst olmamız gerekir. Para kazanırsak açgözlü görüneceğimiz inancı gibi bir bağlantı kopukluğu varsa, kuruluşun büyümesini engelleyen ‘kâr amacı gütmeyen’ bir kuruluş kurabiliriz. Yetersiz sermaye ve nakit akışı, amacı ne kadar iyi olursa olsun bir kuruluşun eninde sonunda mahrumiyete sürüklenmesine neden olacaktır.
Para bize birbirimize ne kadar bağımlı olduğumuzu gösterir; birbirimize ne kadar değer verdiğimizi, birbirimizle nasıl bir ilişki içinde olduğumuzu gösterir. Bize cömertliğimizi gösterebilir ve enerji kaçağımızın nerede olduğunu gösteren bir izleyici boya gibidir. Para ilişkilerin bir aynasıdır. Paraya ilişkin bu farkındalığın derin ve birinci derece önemli olduğuna inanıyorum. Jeff Vander Clute’un parayı insan bilincinin güçlü bir uyandırıcısı ve Kutsal Müttefik olarak tanımlamasının nedeni budur.
Bilinçli iş yaptığımızda, ticari faaliyetlerden ilişkisel faaliyetlere geçerek güvenimizi derinleştirir ve tüm paydaşlarımızla ilişkilerimizi güçlendiririz. Bunu Bilinçli Finans ile örtüştürdüğümüzde, işi gerçekten bir iyilik kaynağı olarak kullanabilir ve herkes için refah yaratabiliriz.
Not 1: Clare Chapman’ın Enlivening Edge Magazine’de 22 Mart 2023 tarihinde yayımlanan “We need to talk about money, or, more precisely, about conscious finance” başlıklı yazısından Yasemen Köne tarafından çevrilmiştir. Erişim
Not 2: Öne çıkan görsel, Girl with red hat — Unsplash