Temmuz ve Aralık 2022’de New York’taki Birleşmiş Milletler Genel Merkezi’nde düzenlenen etkinliklerin ardından, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 18 Nisan 2023 tarihli 66. toplantısında “Sürdürülebilir Kalkınma için Sosyal ve Dayanışma Ekonomisinin Teşvik Edilmesi” (A/77/L.60) kararını kabul etti. Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi’ne (SDE) ilişkin bu ilk karar, SDE için resmi bir tanım sunuyor ve SDE’nin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşılmasına ve bu amaçların yerelleştirilmesine katkıda bulunabileceğini kabul ediyor.
BM Kararı, Haziran 2022’de düzenlenen 110. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda (ILC) insana yakışır iş ile sosyal ve dayanışma ekonomisi üzerine yapılan genel tartışmaya atıfta bulunuyor. BM sisteminde türünün ilk örneği olan bu üst düzey oturum, ILO’nun 187 Üye Devleti tarafından insana yakışır iş ve sosyal ve dayanışma ekonomisine ilişkin bir kararın kabul edilmesiyle sonuçlanmıştı. Daha sonra, Kasım 2022’de, ILO Yönetim Kurulu’nun 346. oturumu, insana yakışır iş ve sosyal ve dayanışma ekonomisine ilişkin yedi yıllık bir strateji ve eylem planını (2023-29) kabul ederek ILC kararını desteklemek üzere harekete geçmişti.
Kooperatifleri (dernekler, karşılıklılık ilkesine dayalı finansal kurumlar, vakıflar, sosyal girişimler, kendi kendine yardım grupları ve sosyal ve dayanışma ekonomisinin değer ve ilkelerine uygun olarak faaliyet gösteren diğer kuruluşlar ile birlikte) SDE’nin bir parçası olarak tanıyan karar, 1950’lerden bu yana kabul edilen sosyal kalkınmada kooperatiflere ilişkin mevcut BM kararları ile beraber var olacak.
BM Kararı özellikle SDE’nin insana yakışır işlere, uluslararası çalışma standartlarının ve çalışma yaşamındaki temel hakların geliştirilmesine, yoksulluğun azaltılmasına ve sosyal dönüşüm ve kapsayıcılığa katkısını vurguluyor. Ayrıca, SDE’nin iş ve girişimcilik potansiyelini geliştirmek, üretkenliği ve rekabetçiliği güçlendirmek ve finansmana, piyasalara ve diğer iş geliştirme hizmetlerine erişimi kolaylaştırmak için oynayabileceği rolün de altını çiziyor.
Sürdürülebilir Kalkınma için Sosyal ve Dayanışma Ekonomisinin Teşvik Edilmesi
- Üye Devletleri; diğer önlemlerin yanı sıra, gerektiğinde sosyal ve dayanışma ekonomisi için özel yasal çerçeveler geliştirerek ve mümkün olduğunda sosyal ve dayanışma ekonomisinin katkısını ulusal istatistiklerin derlenmesi sürecinde görünür kılarak ve mali ve kamu alımlarında teşvikler sağlayarak, eğitim müfredatında ve kapasite geliştirme ve araştırma faaliyetlerinde sosyal ve dayanışma ekonomisini dikkate alarak ve sosyal ve dayanışma ekonomisi kuruluşlarının finansal hizmetlere ve finansmana erişimini kolaylaştırmak da dahil olmak üzere girişimciliği ve iş desteğini güçlendirerek ve sosyal ve dayanışma ekonomisi aktörlerinin politika oluşturma sürecine katılımını teşvik ederek; ulusal koşulları, planları ve öncelikleri dikkate alarak, sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınma için makul bir model olan sosyal ve dayanışma ekonomisini desteklemeye ve geliştirmeye yönelik ulusal, yerel ve bölgesel stratejileri, politikaları ve programları desteklemeye ve uygulamaya teşvik eder;
- Birleşmiş Milletler’in ülke ekipleri de dahil olmak üzere Birleşmiş Milletler kalkınma sisteminin ilgili kuruluşlarını; talepleri üzerine ve yetkilerine uygun olarak devletlere destek sağlamak ve Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşmada bir araç olarak sosyal ve dayanışma ekonomisini geliştirmeye yönelik tutarlı ve etkin politika tedbirlerini ve çerçevelerini belirlemek, formüle etmek, uygulamak ve değerlendirmek amacıyla başta Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma İşbirliği Çerçevesi olmak üzere planlama ve programlama araçlarının bir parçası olarak sosyal ve dayanışma ekonomisine gereken önemi vermeye teşvik eder ve bu bağlamda Birleşmiş Milletler Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi Kurumlar Arası Çalışma Grubu’nun (UNTFSSE) çalışmalarını takdirle karşılar;
- Çok taraflı, uluslararası ve bölgesel finans kuruluşlarını ve kalkınma bankalarını; kalkınmanın tüm aşamalarına uyarlanmış mevcut ve yeni finansal araçlar ve mekanizmalar da dahil olmak üzere sosyal ve dayanışma ekonomisini desteklemeye çağırır;
- Genel Sekreterden; mevcut kaynaklar dahilinde, Birleşmiş Milletler Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi Kurumlar Arası Çalışma Grubu ile işbirliği içerisinde, sosyal ve dayanışma ekonomisinin 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin gerçekleştirilmesine ve kapsayıcı, istihdam yaratan, dirençli ve sürdürülebilir bir toparlanmaya katkısını göz önünde bulundurarak bu kararın uygulanmasına ilişkin bir rapor hazırlamasını talep eder ve yetmiş dokuzuncu oturumunun geçici gündemine “Sürdürülebilir kalkınma” başlıklı madde altında “Sürdürülebilir kalkınma için sosyal ve dayanışma ekonomisinin teşvik edilmesi” başlıklı bir alt madde eklemeye karar verir.
Kuşkusuz, kararın kabulünde SDE ekosisteminin yıllardır süren çabalarının payı büyük. SDE ekosistemi; BM kuruluşlarından (özellikle Kooperatifçilik Birimi altında kooperatifler ve SDE işletmelerine ilişkin faaliyetler yürüten ILO), OECD ve UNCTAD’ın bu konudaki çalışmalarından, UNTFSSE’den, SDE kuruluşları (RIPESS, GSEF ve diğerleri), devletlerden, CIRIEC ve EMES gibi araştırma kuruluşlarından oluşmakta.
SDE için Tarihi Bir An
BM Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi Kurumlar Arası Çalışma Grubu’nun (UNTFSSE) gözlemcisi olarak son birkaç yıldır tartışmaların bir parçası olan Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA), konu ile ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında SDE’nin uluslararası boyutunu ve profilini yaygınlaştırma ve geliştirme yolunda atılan bu önemli adımı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
ICA Başkanı Ariel Guarco karar hakkında şunları söyledi: “Bu SDE ailesi için tarihi bir an. Kooperatif hareketi, 1830’lardaki başlangıcından bu yana SDE’yi oluşturan ana kurumsal sütunlardan biri olmuştur ve SDE kavramının günümüzde yeniden canlandırılmasında aktif olarak yer almıştır. Bu kararın, SDE’nin görünürlüğünün arttırılması ve üye devletler arasında bilgi ve öğrenme odaklı bir paylaşıma olanak sağlanması, BM kuruluşlarına SDE’nin öncelikli çalışma alanları konusunda rehberlik edilmesi ve sürdürülebilir kalkınmaya katkılarımızın belgelenmesi bakımından çok önemli bir araç olacağına inanıyoruz.”
ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, kararı yorumlarken; “Sosyal ve dayanışma ekonomisi, hepimiz için sürdürülebilir, adil ve dirençli bir geleceğin şekillendirilmesinde oynayabileceği rol nedeniyle artık haklı olarak küresel çapta tanınıyor” dedi. “Bu BM Kararı, bu fikrin arkasında bir ivme oluştuğunu gösteriyor ve bu anı yakalamalıyız. İşte bu nedenle ILO, Sosyal Adalet Küresel Koalisyonu kurulmasını önermektedir. Geniş, sağlıklı bir sosyal ve dayanışma ekonomisi, eşitsizliklerin azaltılmasında ve refahın, fırsatların ve sürdürülebilirliğin yaygınlaştırılmasında önemli bir rol oynayabilir. Aynı zamanda, sosyal adalet ihtiyacı konusunda farkındalık oluşturarak erdemli bir döngü yaratmaya yardımcı olabilir ve bu da sosyal ve dayanışma ekonomisinin gelişmesi için ihtiyaç duyduğumuz sistemik değişiklikleri teşvik edecektir.”
Haziran 2012’deki RIO+20 küresel zirvesinden bu yana SDE’nin sürdürülebilir kalkınmaya dahil edilmesi konusunda çalışan ve UNTFSSE’nin gözlemci üyelerinden biri olan RIPESS, kararı SDE ve SDE aktörleri açısından çok önemli bir adım olarak nitelendirirken süregiden zorluklara ve yapılması gerekenlere dikkat çekti: “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını gerçekleştirmeyi hedefleyen kalkınmanın tüm yönlerine SDE’yi tam olarak dahil etmenin zorlukları muazzam. SDE’yi hâlâ zayıf olduğu, hatta bilinmediği yerlere yaymamız ve hâlihazırda mevcut olduğu yerlerde kapasitesini güçlendirmemiz gerekecek. Örgütleri ve ağları güçlendirmemiz gerekecek. İçinde yaşadığımız küresel finansal sistem, finansmanı şirketler sektörüyle sınırlamak için elinden gelen her şeyi yaptığından, finansal zorluk çok büyük olacak.”
Not: Öne çıkan görselde İspanya Başbakan Yardımcısı ve Çalışma ve Sosyal Ekonomi Bakanı Yolanda Díaz, BM Genel Kurulu’nda kararı sunuyor.