Bu hafta Çek Cumhuriyeti’nde kurulan bir kahve kooperatifinin hikâyesini sizlere getiriyoruz. Kooperatiflerin topluma kattıkları değerin en önemli parçalarından biri içimizdeki eksiklikleri görüp kendilerini buna göre biçimlendirmeleri ve bu kooperatif bunu oldukça iyi gösteriyor.
Tek bir kooperatifin nasıl tüm bir topluluğu geliştirip büyütebileceğinin açık bir örneği olan Fair & Bio Roasting Plant ile tanışın.
Fair & Bio Roastery (Fair: Adil, Bio: Organik, Roastery: Kahve kavurulan yer), Prag’da ve Merkez Bohemya’nın Kostelec nad Labem kasabasında bulunan bir Çek sosyal kooperatifi. Engelli bireyleri istihdam ederken bir yandan da kahve kavurma ve dağıtımında adil ticarete odaklanıyorlar.
Bu sosyal kooperatif ekonomik faaliyetlerine 2013’te başlamış. Adil ticaret gıda ürünlerinin genellikle ithal edildiğini, yurt içinde yeterince üretilmediğini fark ettiklerinde durumu değiştirmeyi amaçlamışlar ve bu nedenle kahve kavurma işini kurmaya karar vermişler. Sosyal bir amaçla ülke içinde kavrulmuş olan dururken niye yurtdışında işlenmiş kahve içilsin ki mantığı ikna edici olmuş ve yıllar sonra şu anda oldukları yerdeler, tam da bu yaz sekizinci yıl dönümlerini kutlayacaklar.
İsimlerini aldıkları yer bariz. Kavurma atölyesi sadece ham kahve çekirdeklerini satın alırken temiz, adil, şeffaf bir değer zincirini izlemekle kalmıyor, aynı zamanda bir Adil Ticaret markaları var. Yaptıkları kahve organik ve etik bir kaynaktan geliyor. Ham çekirdekler Çek Cumhuriyeti’ne varır varmaz kooperatif, kavurma, paketleme ve kafelere, lokantalara, kahve dükkânlarına, organik dükkânlara ve bireysel müşterilere dağıtma işini üstleniyor.
İş ürünleri şimdiden sürdürülebilir olmasına rağmen, merkez yönetimlerini bölgenin ihtiyaçlarını dikkate alarak şekillendirmişler. Aslına bakılırsa, Fair & Bio çalışanlarının yüzde yetmiş beşi ya fiziksel ya da zihinsel engelli. Bunu mümkün kılabilmek için imalathane, eskiden engelli bireyler için büyük bir konut tesisine ev sahipliği yapan bir kasabanın yakınına kurulmuş. Tesisin kapatılmasına ve bölgedeki engelli bireylerin topluma katılımı için apartmanlar ve özel bakım evleri gibi yardımlı yaşam tesisleri açılmasına karar verildikten sonra kooperatifin kurucuları bu savunmasız grubu işgücüne dâhil etmek için bir fırsat görmüşler.
Fair & Bio ekibi, dokuzu fiziksel ya da zihinsel (ya da hem fiziksel hem de zihinsel) engelli on iki çalışandan oluşuyor. Engelli çalışanların imalathanede çeşitli görevleri var – çoğunlukla kahveyi elle paketleme. Biri fatura kesme ve müşterilerle iletişim gibi bilgisayar işlerini yapıyor. Hepsi iki asistan ve bir yönetici tarafından denetleniyor.
Fair & Bio Başkanı Markéta Vinkelhoferová: “Kooperatifimiz sosyal ve çevresel olarak sürdürülebilir kahve ve yerel üretim ihtiyacını karşılarken bir yandan da engelli bireylere iş sağlıyor. Bize piyasadaki avantajımızı veren şey özgünlüğümüz.”
Kahve kavurma tesislerini kurmak için, Markéta ve diğer kurucular sosyalizmden sonra temel değerleri olan bağımsızlık ve özerkliklerini kaybettiklerinde Çek Cumhuriyeti’ndeki kooperatiflere yapıştırılan damgalarla yüzleşmek zorunda kalmışlar. Bununla birlikte, “dünyanın değişmesi” Markéta’yı cesaretlendiriyor. Dahası Fair & Bio iyi bir örnek oluşturarak, buluşmalarda insanlarla konuşarak (Covid döneminden önce), sunumlar yaparak ve kendi başarılı hikâyelerini anlatarak (şu sıralar çoğunlukla internet üstünden) açıkça bu değişime katkıda bulunuyor.
COVID-19 salgını geldiğinde hiçbir sektör değişimden kaçamadı ve onlar da bir istisna değiller. Kavurma işleminden, güvenlik sebepleriyle işyerinde bir seferde ne kadar kişi tutabileceklerine, hatta paketlemeye kadar tüm zinciri değiştirmek zorunda kaldılar.
Pandemiden önce en büyük müşterileri diğer işletmeler ve ofislermiş. Prag’da aynı ismi taşıyan ve iş ortakları olan adil ticaret dükkânı “Fair & Bio” müşteri satış noktasıymış. Pandeminin başlangıcından sonra, bütün yemek ve eğlence sektörü aylarca kapandığında 5-10 kiloluk kahve siparişleri (sıfır atıklı varillerde gelen büyük miktarlar), artık satılmamaya başladığında ihtiyaçlarını ve ürünlerini tekrar gözden geçirmek zorunda kalmışlar. İşletmenin başarısını devam ettirmek için kendi eShop’larından (şu anda sadece Çek Cumhuriyeti’nde hizmet veriyor) sipariş veren bireysel müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak küçük paketlere geçmişler. Neyse ki işe yaramış ama sorunsuzca değil.
“Çevrimiçi pazarlama, e-ticaret ve sosyal medya konusunda epey eğitim almamız gerekti,” diye açıklıyor Markéta. “Pandemiden önce işimizin önemli bir kısmı çevrimdışıydı ve eShop’umuz yıllık gelirimizin çok küçük bir kısmını oluşturuyordu. Birkaç ay içinde çoğunlukla dijitale geçiş yapmak ve tüm iş yapma şeklimizi değiştirmek zorunda kaldık.” Alışılagelenleri ve işlerini birdenbire değiştirmek kolay olmamış. “Birdenbire daha küçük miktarlarda çok daha fazla siparişimiz oldu ki buna uyum sağlamamız gerekti. Yeni tempomuz çalışanlarımız için başta zordu ama yeni görevlerine zamanla uyum sağlamayı başarmalarından memnunuz. Onlar da kavurma tesisimiz diğer küçük işletmeler gibi kapanmadığı için mutlu.”
Onların bakış açısına göre, bir kooperatif olarak katma değerleri oldukça etkili. Kooperatif üç büyük sorunun hepsiyle ilgileniyor: Sosyal, çevresel ve ekonomik. Sosyal boyut dezavantajlı bireyler için iş yaratarak ve onlara işgücüne ve topluma katılma fırsatı vererek çözülüyor. Çevresel sorunlar temiz bir tedarik zinciri sağlayarak ve sıfır atıkla, artan miktarda organik adil ticaret kahvesi satarak çözülüyor. Üçüncü olarak, ekonomik boyut kendine yeterli bir örgüt olmakla çözülüyor. Engelli bireylere iş verdikleri için bir miktar devlet yardımı alsalar da asıl gelirleri yaptıkları işten geliyor.
Sonuçta bu kooperatif, direnç ve azmin en büyük örneği. Kim bir fincan kahveden hoşlanmaz ki?
Not 1: CECOP sitesinde 15 Mart 2021 tarihinde yayımlanan “Fair & Bio Roastery (Czech Republic)” başlıklı yazıdan Barış Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim
Not 2: Öne çıkan görsel, Mike Kenneally – Unsplash