Yeni nesil kooperatiflerin izini sürmeye, ilhamını özerk Christiania topluluğundan alan, Danimarkalı inşaat işçilerinin kooperatifi Logik & Co ile devam ediyoruz. Sürdürülebilir inşaatı savunan Logik & Co, çevresel etkilerini en aza indirmeyi, kooperatif çatısı altında herkese eşit davranmayı, ait olduğu toplulukla ve uluslararası kooperatif hareketiyle anlamlı bağlar kurmayı amaçlıyor. Onların öyküsünü aktaran bu yazı, aynı zamanda, bir kooperatifi “iyi” yapan ayrıntılar üzerinde düşünmeye fırsat veriyor. 


Güçlü şekilde sosyal sorumluluğa ve iyi zanaata odaklanan Danimarkalı inşaat işçileri kooperatifi Logik & Co ile tanışın.

 Logik & Co 2001’de, geleneksel inşaat sektörünün yarattığı hayal kırıklığından ve bazı işçilerin daha iyisini yapabileceklerine olan inançlarından doğmuş bir işçi kooperatifi. CECOP, Logik & Co’nun şu anki müdürü Balder Johansen ile oturup konuşma fırsatını buldu. Kendisi kooperatifin hikâyesini bizlerle paylaştı.

Başlangıçta kooperatif kurulduğunda, Danimarka’da sürdürülebilir bina yenilenmesini ve inşaatını savunan ilk şirketlerden biriydi. Potansiyel müşterilerini felsefeleri hakkında bilgilendirmek için hatırı sayılır bir yatırımda bulunmaları gerekmişti. 20 yıl sonrasına sarıyoruz ve sürdürülebilir yeşil binalar standartlara meydan okuyor; Logik & Co’nun başardığı bir şey. Kimyasalların kullanımını değiştirmek, malzeme israfını sınırlamak ve CO2 salınımını düşürmek istiyorlar. Ve bu, inşaatlarda yerel kaynaklı ve yeşil, iyi, doğal malzemelerin kullanılmasıyla başlar.

Bir kooperatif kurma fikri Christiania’dan, Eylül 1971’de Kopenhag’ın göbeğinde kurulan, pek çok kooperatifin ve küçük işletmenin serpildiği özerk bir topluluktan geldi.

Logik & Co inşaat ve onarım sürecinin tüm farklı aşamalarında uzmanlaşmış 50-60 civarı işçi-ortaktan oluşuyor. Genellikle her hafta günlük işlemler için, ayda bir kez de devam eden projeleri ve bütçeyi tartışmak için buluşuyorlar. Ayrıca, işletmenin stratejik yönelimini tartıştıkları ve temsilci seçimi yaptıkları yıllık bir “işçi buluşmaları” var. Kooperatif, örgüt içinde olabildiğince kapsayıcı bir politika uygulamaya dikkat ediyor. Bunun sonucunda kadın işçiler, göçmen işçiler ve hatta (işin türü elverdiğinde) engelli işçiler istihdam ediliyor.

Dahası, Logik & Co öğrencilere pek çok staj imkânı sunuyor; katılanlar genellikle eğitimlerinin sonunda kooperatifte kalmak istiyorlar. Bu, kooperatif için bir gurur kaynağı çünkü stajyerlere kooperatif anlayışını benimseme ve işlerin geleneksel inşaat işletmesinden farklı olabileceğini öğrenme fırsatını veriyorlar.

Bu kooperatifte tüm işçi-ortaklar konumları ya da iş ve eğitim geçmişleri ne olursa olsun aynı ücreti alıyor. Tek fark, farklı bir yasal uygulamaya tabi olan stajyerler ama Logik & Co uzaktan gelen ve kalacak bir yer kiralaması gereken stajyerlerin masraflarını da karşılıyor. Sonuçta asıl hedef, tüm çalışanların kooperatifte eşit olduklarından ve kendilerini rahat hissettiklerinden emin olmak.

Balder’ın belirttiği gibi: “Elin yatkınsa her zaman iş bulabilirsin ama arkanda iyi bir şirkete ihtiyacın var çünkü bu tehlikeli bir meslek”. Ve bu kooperatif gururla işçilerinin arkasında duruyor.

Logik & Co’ya katılmak ya da ayrılmak çok kolay. Kooperatifin esnek bir politikası var ve yeterince iş olmadığında (muhtemelen kış aylarında) işçiler evlerine gönderiliyor; talep yüksek olduğunda hemen işe dönebiliyorlar. Bu politika, yaygın ismi “flexicurity” (esnek güvence) olan işsizler için devlet destekli sosyal refah politikaları sayesinde uygulanıyor. Flexicurity, özellikle iş talebinin ciddi şekilde dalgalandığı inşaat sektöründe istihdam hareketliliğini güvenceye alıyor. Orada çalışmasalar bile bu kişiler hâlâ kooperatif ortağı ve onlar için iş olduğu anda geri dönebilirler.

Evlerinde kapalı kalan pek çok Danimarkalının evlerine yatırım yapma fırsatları ve bu yatırımı yapacak mali imkânları olduğundan, COVID-19 salgınının başlangıcından beri Logik & Co’nun işlerinde patlama olmuş.

Logik & Co şu anda sadece mahalle çevresine kaynaştığı Kopenhag’da çalışıyor ve diğer şehirlere yayılma konusunda hiçbir planı yok. Yerel düzeyde kalmak, işçilerin işlerini yapmak için her gün kat etmeleri gereken mesafeyi kısıtlayarak, kooperatife çevresel etkisini azaltma imkânı veriyor. Kooperatif kazandıklarından bir kısmını topluma geri veriyor ve mahallelerini ve Kopenhag’ı çevresel ve sosyal açıdan insan dostu bir yer yapmayı amaçlıyor. Bunun için bilgileriyle ve emekleriyle toplumsal projeleri destekliyorlar.

Dahası kooperatif, ait olduğu topluluğa tümden bağlı. Bu yüzden mahallelerinde toplantılar, şenlikler ve buluşmalar gibi faal olarak katıldıkları pek çok yerel organizasyon düzenliyorlar. Bu arada toplulukla dürüstçe konuşuyorlar ve yerel topluluk evlerine ve ilerlemeci taban inisiyatiflerine katılım yoluyla onları destekliyorlar.

Aynı zamanda kendisi ve kooperatif hareketi için sürekli bir gelişme ve ilerleme arayışı içinde olan kooperatif, Avrupa’nın dört bir yanındaki kooperatiflerle bilgi alışverişi yapıp onlardan öğrenmekle de ilgileniyor. Kısa dönemli projelerde çalışmak için yurtdışından kooperatifçileri konuk ediyorlar ve diğer ülkelerdeki kooperatif toplantılarına katılıyorlar.

Danimarka’da yeni kooperatiflerin son dönemdeki yükselişini takdir eden Balder Johansen, hükümeti, kooperatif kuruluşunu kolaylaştırmaya ve kooperatiflerin işleyişini belirleyecek özel bir yasa hazırlamaya çağırıyor. Bunun, daha çok kooperatifin kurulmasını ve kooperatif harekete katılımı hızlandıracak değerli bir ilerleme olacağı fikrinde.

Logik & Co yeşil, kolektif ve demokratik inşaatın hep birlikte yapılabileceğini gösteren yolu açıyor!


Not: CECOP internet sitesinde 15 Haziran 2021 tarihinde yayımlanan yazıdan Barış Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim

Kategori(ler): Uygulama

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.