Dönüştürücü Kentler (Transformative Cities), dünyanın dört bir köşesinde yereldeki dönüştürücü çözüm ve uygulamaları bir araya getiren çevrimiçi bir platform. İlerici yerel yönetimlerin, belediye koalisyonlarının, sosyal hareketlerin ve sivil toplum kuruluşlarının dünyanın yaşadığı siyasi ve ekolojik problemlere getirdiği çözümleri tanıtmak ve yaygınlaştırmak amacını taşıyor.
Platform; Friends of the Earth International, Ecolise, Ripess, Habitat International Coalition, Global Platform for the Right to the City, Transnational Institute gibi bölgesel ve uluslararası kuruluşların katkı ve destekleriyle kurulmuş.
Dönüştürücü Kentler Halk Seçimi Ödülleri
Bu platformu kayda değer yapan özelliklerinden biri de kentlerin sosyal, çevresel ve toplumsal cinsiyet adaletini ilerletmek için sahip oldukları stratejik avantajlara dikkat çekmek amacıyla başlattıkları Dönüştürücü Kentler Halk Seçimi Ödülleri. Kentlerdeki sosyal çözüm oluşturma süreçlerinden alınan derslerin yaygınlaşması ve özendirilmesini amaçlayan ödül kapsamında, kent çok geniş terimlerle “temel haklar için yerleşim temelli mücadelelerin mekânı” olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla kentsel ve kırsal alanlar yanında hem kent hem kır olarak tanımlanabilecek alanlardaki dönüştürücü uygulamalar ödül için başvuru yapabiliyor.
Ödüllerin amacı, herhangi bir deneyimi bir başkasına üstün tutmak değil. Dönüştürücü Kentlere göre asıl aradıkları işbirliği fakat halkın etkileşimini ve katılımını teşvik etmek için işin içine rekabeti de katmayı tercih ediyorlar. Ödüllerin bireylere değil, kolektiflere açık olması asıl hedefin işbirliği olduğunun göstergesi. Kârı değil, halkın faydasını önceleyen bu girişimler aslında yerel toplulukların ne kadar güçlü ve kendi ihtiyaçlarını karşılamakta ne kadar etkili olabileceklerini ortaya koyuyor.
Ütopyalar Atlası (2018, 2019 ve 2020)
Dönüştürücü Kentler Halk Seçimi Ödüllerini kazananlar her yıl Amsterdam’da düzenlenen bir Final Etkinliği ile duyuruluyor. Finalistler ve kazananlar Ütopyalar Atlası’nda tanıtılıyor ve hikâyelerini uluslararası kitlelere duyurmak için gazetecilerle birlikte çalışılıyor. Bu yolla, dünyanın farklı coğrafyalarındaki benzeri projelere özgüven ve esin vermeleri isteniyor.
Girişimlerin çözüm geliştirdiği sorunların odağına göre Su, Enerji, Gıda ve Konut dallarında verilen ödüller, aday uygulamaları bir dizi farklı ölçüte göre değerlendiriyor. Uluslararası ve disiplinler arası bir değerlendirme grubu, her alandan üç finalist seçiyor ve her yıl kazanan girişimlerden bir temsilci değerlendirme ekibine katılıyor. Finalistlerin internet üzerinden açık oylama ile değerlendirilmesi ile kazananlar belirlenmiş oluyor.
Değerlendirme Ölçütleri
Dönüştürücü uygulamaların değerlendirildiği ölçütlerden bazıları:
- Eşitlik ve katılım
- Yarattıkları etki
- Kolektif eyleme ilham verme kapasiteleri
- Tekrarlanabilirlik ve aktarılabilirlik
- Şeffaflık ve hesap verebilirlik
- Sürdürülebilirlik ve etkinlik
- Dayanışma ve kamu etiği
- Ekolojik dönüşüm
- Emek koşullarının adilliği ve bakım ve ev işlerinin tanınması
2020 Yılının Ödülleri
Su Dalında
Suyun özelleştirilmesi, tarım ve sanayinin artan su kullanımı ve iklim değişikliğinin yarattığı su krizi, pek çok toplumun yetersiz ve güvensiz su arzı yüzünden perişan olmasına yol açıyor. Bu yıl Su dalında ödül, Şili’den Unión de Agua Potable Rural’ın Agua Para Todos (Herkes için Su) inisiyatifine verilmiş. İnisiyatif, Petorca’da çoğunluğu kadınlar ve yaşlıların oluşturduğu 6.000 kişilik bir topluluğun içinde bulunduğu su krizine sürdürülebilir çözümler üretmeyi başarmış. Suyun bir insan hakkı ve bir müşterek olduğunu savunan inisiyatif; üniversite ve yerel yönetimle ama en önemlisi topluluk sakinleri ile birlikte çalışarak yetkililerin acil durum önlemleri almasını sağlamış. Herkes için Su inisiyatifinin çok yönlü uygulamalarında suyu korumak ve geri kazanmak için sosyal açıdan uygun teknolojiyi kullanılıyor, çevre eğitimi veriliyor ve topluluk harekete geçiriliyor.
Enerji Dalında
Enerji verimsizliği yüksek enerji maliyetlerinin yanı sıra kötü yaşam koşulları ve çevresel eşitsizliğe yol açmakta. Bulgaristan’ın Burgaz kentinin on beş yıl önce içinde bulunduğu durum buydu. Bugünse manzara tamamen farklı. Burgaz, güncel enerji yaklaşımlarını ve önlemlerini uygulayan akıllı ve enerji açısından verimli bir kente dönüşmüş durumda. Değişim, yerel yönetimlerin sürdürülebilir değişimi sağlama gücünün bir örneği olarak değerlendirilebilir. 2007-2020 yılları arasındaki Sürdürülebilir Enerji Eylem Planlarında enerji verimliliğini bir öncelik olarak kabul eden Burgaz Belediyesi’nin öncülüğünde, Burgaz Enerji Verimli Konut uygulaması ile enerji maliyetleri düşürüldüğü gibi kentin yaşam koşullarında da iyileşme sağlanmış.
Konut Dalında
Brezilya’dan CaSanAT (Portekizce ’de ‘ev’ ve ‘doğa’ kelimelerinin kısaltması) merkezi, sosyal eylemciler ve gönüllülerin buluşup sosyo-çevresel sorunları tartışmak ve onlara çözümler üretmek için kullandıkları bir alan. CaSanAT merkezinin inşaatı 2004 yılında, terk edilmiş bir binanın güneş ve diğer temiz teknolojiler kullanılarak dönüştürülmesiyle başlamış. Merkez, bahçesi ve 3.000’den fazla kitabın bulunduğu kütüphanesi ile kent hakkında kafa yoranlara sosyal örgütlenme ve eğitim için bir alan sağlıyor. Aynı zamanda, insanların şehrin merkezine sahip olma haklarını geri kazanmalarını sağlarken çeşitli yerli topluluklara – bir model olarak – başka yerlerde de kopyalanabileceği umudunu veriyor.
Gıda Dalında
Kolombiya’dan Penca de Sábila İşletmesi kırsal Medellín’deki 12.000 küçük ölçekli çiftçi ailesine agroekolojiye geçişte ve ürünlerini satmakta yardımcı oluyor ve elde edilen geliri tüm katılımcı ailelerle paylaşıyor. Faaliyetlerini yürütürken köylüler, köylü dernekleri ve üniversitelerle işbirlikleri geliştiriyor. Bugüne kadar, agroekolojik olarak gıda üreten ve ürünlerini Colyflor Solidarity Economic Circuit (kırsal üreticilerin oluşturduğu bir adil ticaret ağı) aracılığıyla pazarlayan ve satan çiftliklerden oluşan iki köylü birliği kurmuşlar. Agroekoloji Okulu tarafından yürütülen agroekoloji ilkeleri eğitimiyle bölgedeki gençlere ve küçük ölçekli çiftçiye ulaşmışlar. Köylü haklarının savunulması için çeşitli faaliyetler (toplantılar, forumlar, tartışmalar, yürüyüşler, oturma eylemleri, tohum alışverişleri, imza toplanması) yürütmüşler. Köylü haklarının ve alternatif bir üretim modeli olarak agroekolojinin üreticilerin, tüketicilerin ve ekosistemlerin sağlığına doğrudan katkıda bulunacağını savunuyorlar.
Sonuç
Dönüştürücü Kentler, farklı konumlarda gerçekleşen değişikliklerin sesini duyurmanın, küresel düzeyde radikal değişimi, diğer bir deyişle sistemik dönüşümü, kolaylaştırabileceğini savunuyor. Gerçekte, dünyanın bir köşesinde belki birkaç yüz belki de birkaç bin kişinin bir araya gelip ürettiği deneyimler, başka bir dünyanın mümkün ve hatta çoktan var olduğunun kanıtı olarak görülebilir. Kısacası, Dönüştürücü Kentler teleskopundan bakıldığında değişim için umut beslemek ve hatta doğrudan kolektif eyleme geçme gücünü bulmak daha bir kolay.
Not: Öne çıkan görsel, Linus Nylund —Unsplash