Mondragon Tecrübesi
Flecha ve SantaCruz, 2011 tarihli çalışmalarında bir işçi kooperatifi olarak Mondragon tecrübesinin temel başarı faktörlerini şu şekilde tartışır [1]:
- Öncelikle, Mondragon Grubu, tüm bağımsız üye kooperatifleri birbirlerine bağlayan bir bankacılık ve finansal dayanışma sistemi kurmuştur.
Mondragon işçi kooperatifleri (MC), kuruluş felsefelerine dayalı olarak sermayeyi, istihdam yaratmanın ve sürdürülebilir büyümenin bir aracı olarak değerlendirir. Bununla birlikte, işçi kooperatifleri esas olarak kapitalist işletmelerle rekabet eden kâr amaçlı oluşumlardır ve ancak kârlı oldukları müddetçe üyelerinin refahını arttıracak bir sosyal gelişmeyi destekleyebilirler. Bu çerçevede MC’nin birinci kritik başarı faktörü olarak kurmuş olduğu finansal dayanışma sistemi gösterilebilir.
Finansal Dayanışma Sistemi
1- Kooperatif Bankası:
Bu finansal dayanışma sisteminin birinci ayağı kooperatif bankasıdır. 1959 yılında Caja Laboral Popular adıyla faaliyete başlayan bu kooperatif bankası, İspanya Bask bölgesi tasarruflarını kooperatifçiliğin geliştirilmesi için seferber etmiş, aynı zamanda MC’nin büyüme sürecinde, yeni kooperatiflerin kurulmasında finansal destek ve danışmanlık hizmeti vermiştir. Mondragon bağımsız üye kooperatifleri, Caja Laboral Genel Konseyinin üyesi olmuşlardır. Böylece, bu kredi kooperatifi, endüstriyel kooperatiflere bankacılık hizmeti sağlama, kooperatifçiliği geliştirme ve sanayi ile ilişkilerini yönlendirme, aynı zamanda da üye kooperatiflerin işçi-ortaklarına yönelik kendi sosyal sigorta sistemini kurma işlevini taşımıştır [1].
2009 sonunda Caja Laboral Popular kredi kooperatifi, 394 şube ve 2000 çalışan-ortakla faaliyet göstermekteydi. 2012 yılında İpar Kutxa tarımsal kredi kooperatifi ile birleşerek Laboral Kutxa ismini almış, 2016 sonu itibarıyla yaklaşık 21 milyar EUR toplam aktife erişerek % 16,91 sermaye yeterliliği oranıyla faaliyetine devam etmektedir [2].
Bu noktada belirtmek gerekir ki kooperatif bankalarının performanslarının değerlendirilmesinde finansal ve finansal olmayan göstergeler birlikte dikkate alınmalıdır. Zira kâr amaçlı olsalar da bu finansal kooperatiflerin esas varoluş sebepleri bulundukları bölgelerde sürdürülebilir bir gelişmeye imkân vermektir [3].
2- Sosyal Güvenlik Sistemi:
Mondragon kooperatifleri arasındaki finansal dayanışmanın ikinci ayağı, kendi sosyal güvenlik sistemleridir. İşçi kooperatiflerinde çalışan işçi-ortaklar işveren konumunda da olduklarından genel sosyal sigorta sisteminde kapsanmadıkları için MC, 1959 yılında Lagun-Aro adıyla bir emeklilik fonu oluşturmuştur. Bu fon sayesinde işçi-ortakların kâr paylarından emeklilik birikimleri sağlanmıştır. Bu da işçi-ortakların kriz dönemlerinde kendilerini koruyacak kaynakları oluşarak, her bir işçi-ortağın hem kendi kooperatiflerinin hem de Grubun başarısının kendi ailelerinin gelecekleri için önemli olduğu zihniyetiyle kolektif bilinci güçlendirmiştir [1].
3- Kooperatifler Arası Dayanışma Fonları:
Banka ve özel emeklilik sisteminin yanı sıra, MC, kriz dönemlerinde kooperatifler arası dayanışmayı mümkün kılacak bir dizi “dayanışma fonu” tesis etmiştir.
MC’ye üye her bir bağımsız kooperatif bu fona katkı sağlar ve ekonomik zorluklar karşılaşan üyelere bu fondan likidite sağlanır. Yeni istihdam alanlarına, eğitim ve araştırma/geliştirme kooperatiflerine ortak yatırım yapılır. Aynı zamanda kooperatifler arası dayanışmanın bir başka tezahürü de kriz dönemlerinde grup üye kooperatifleri arasında işçi-ortakların yeniden yerleştirilmesi böylelikle atıl işçi-ortak sayısını minimize edilmesidir.
Bu üç ayaklı finansal dayanışma yapısı MC’nin, Bask bölgesinde sosyal ilerlemeye dayalı sürdürülebilir bir gelişme için kurduğu “ekosistemin” belkemiğini oluşturur.
Demokratik Yönetişim ile Rekabetçi-İlerlemeci İktisadi Davranış
Mondragon grup kooperatifleri, Kooperatif Kongresi ve Genel Konsey ile işlerlik kazanan aşağıdan-yukarıya ve bir insan-bir oy esasına dayalı demokratik katılım ilkesiyle yönetilir. Diğer kooperatif ortakları tarafından yeterli destekle seçilen her işçi-ortak üye, kooperatiflerin yönetim konseylerinde çalışabilir. Bu konseylerde çalışan herhangi bir işçi-ortak gereken profesyonel vasıfları taşıması kaydıyla yönetici olarak seçilebilir.
MC’nin stratejik yönü Kooperatifler Kongresinde belirlenir. Kooperatif Kongresi, yeni kooperatif açılışına karar vermekten, grup için yapılacak araştırma-geliştirme yatırımlarına kadar uzanan tüm kritik konularda karar veren birimdir. Her üye kooperatif, bu Kongre’ye her 10 işçi ortak için 1 temsilci gönderir. Ayrıca her bir sektör için bir temsilci bulunur. Hiç bir sektörün temsilci sayısı toplam temsilcilerin % 30’unu aşamaz.
Eşitlikçi Ücret Skalası
MC bünyesinde 2017 itibarıyla ücret skalası 1:9 ölçeğindedir ve tipik olarak yönetici konumundaki işçi-ortaklar benzer kapitalist işletmelerden daha düşük ücret almaktadır, ancak orta kademe teknik yönetici ücretleri daha yüksektir.
Mondragon grubundaki bu eşitlikçi demokrasi anlayışı ile kooperatifler arası finansal dayanışma, işçi ortakların kendilerini “güçlü” (empowered) hissetmelerini sağlayan ana unsurlar olmuşlardır. Böylelikle bu işçi kooperatifleri işgücü verimliliğini arttırarak mevcut ölçeklerine ulaşmış ve dünya çapında kapitalist işletmelerle rekabet edebilmişlerdir.
Maksimum İş Güvenliği ve Minimum Geçici İş
Mondragon işçi kooperatiflerinin kuruluş felsefesi emeğe vasıf kazandırarak onu rekabetçi kılmaya dayanır. Zaten bir teknik okul olarak başlamış olan bu proje, hâlâ kooperatifler arası teknik ve yönetimsel eğitim kurumları, Mondragon Üniversitesi (1997) ve araştırma-geliştirmeye yapılan yatırımlarla, uzun süreli ve kaliteli istihdam yaratmak üzere kurdukları ekosistem sayesinde başarıyla devam etmektedir. Kendisi de bir kooperatif olan Mondragon Üniversitesi, endüstri ve akademik dünya arasında etkin işbirliği konusunda örnek gösterilen bir kurum haline gelmiştir.
Eğitimle emeğe vasıf kazandırmanın yanısıra iş güvenliği, özellikle kriz dönemlerinde MC’ye üye kooperatifler arasında işçi ortakların yeniden yerleştirilmesiyle de desteklenir.
Mondragon Tecrübesinden Öğrenilenler
1991 ve 2014 yıllarında şahsen yaptığım ziyaretler ve son 10 yılda çeşitli ülkelerden araştırmacıların hazırladıkları raporları ışığında, Mondragon tecrübesinden genel olarak sosyal ekonomi girişimlerinin diğer coğrafyalarda da geliştirilmesi için çıkarılan temel dersler şu şekilde özetlenebilir:
İşgücü moral – katılım – iş sahiplenme – emek kalitesi – organizasyonel başarı ilişkisi bakımından:
İşyerlerinin ve bölgelerinin refahına sahip çıkan, karar alma süreçlerinde söz sahibi olan, kendilerini teknik ve yönetsel konularda geliştirebilecekleri kurumları ve insan kaynağını oluşturmuş vasıflı emek sahibi işçi-ortaklar. Mondragon kasabasında bir kaç gün kooperatifleri ziyaret ederek ve üyelerle konuşarak geçirilen süre zarfında bile araştırmacı olarak “Mondragon’un “kokusu” nu nasıl tarif edersiniz diye sorulduğunda [4] ilk aklıma gelen, “onurlu, kendiyle barışık ve kolektif enerjiye sahip yine de alçak gönüllü bir hayatın duru kokusu” olmuştu. Bu konu hakkında daha detaylı olarak, daha sonraki yazılarda, “sübjektif iyi oluş” çerçevesi kapsamında durmak istiyorum. Burada sadece belirtmek isterim ki Mondragon tecrübesi ve organizasyonel kültürü 30 yıl önce olduğu gibi hala dünya çapında alternatif iş modelleri konusuyla ilgilenen araştırmacıları etkilemeye devam etmektedir [5], [6], [7].
Yapısal işşizliğe çare: Sürdürülebilir bir bölgesel kalkınma ekosistemi olarak Mondragon tecrübesi:
MC’nin kooperatifçilik geliştirme temsilcileri, bölge ziyaretçilerine ilk sunumlarında, Mondragon tecrübesini finans, eğitim, araştırma-geliştirme ve sosyal hizmet ayaklarıyla taşınan bir “masa ” olarak tarif ederler. Bu ayaklar arasında sağlanmış olan sistematik ve kurumsallaşmış koordinasyon sayesinde Grup dünya çapında rekabet edebilir bir başarıya ulaşmıştır.
Grupta teknik ve mesleki eğitime verilen önemin yanı sıra, kurdukları Üniversite ile 3. kuşak kooperatifçileri yetiştirmekte ve bu şekilde bölgedeki kooperatifçilik geleneğini uluslararası çapta sosyal ekonomi eğitimiyle sürdürmektedirler.
Aynı zamanda dünyada artan genç işsizliği sorunları tartışılırken MC, kurdukları finansal dayanışma sistemiyle ileri teknolojiye dayalı ve dünya çapında mal ve hizmet üretmek üzere kooperatif girişimciliğini destekleyen önemli bir paydaş olmuştur.
Mondragon tecrübesinin tekrar edilebilirliği:
Bu konuda son dönemdeki çalışmalar arasında, 2010 yılında MIT CoLab tarfından yapılmış çalışma dikkatimizi çekiyor [7]. Bu çalışmada, Mondragon ve Ohio’da (ABD) Mondragon tecrübesinden esinlenerek ve onların uzmanlığından yararlanarak kurulmuş işçi kooperatifleri incelenerek her coğrafya için benzer girişimlere yol gösterecek bir çerçeve geliştirilmiştir.
Bu kooperatifçiliğe dayalı ekonomik kalkınma modelinde yapı taşları olarak;
1- Belirli coğrafi bölgenin tanımlanması,
2- Ana üretim ve ikincil destek kooperatifleri ile
3- Aşağıdan yukarıya bir ekonomik gelişme modeli tanımlanması gösterilir.
Kooperatifçilik ekosistemi ve iktisadi kalkınma konusunu sonraki yazılarımızda daha detaylı tartışacağız.
Referanslar
[1] Flecha, R. & Santa Cruz, I. (2011). Cooperation for Economic Success: The Mondragon Case. Analyse & Kritik, 33(1), pp. 157-170. Erişim
[2] Caja Laboral Popular Coop. de Crédito and subsidiaries (Consolidated Group). (2017). Audit Report. Erişim
[3] Groeneveld, H. (2017). European co-operative banks in 2016: a concise assessment. Tias School for Business and Society at Tilburg University. Erişim
[4] https://youtu.be/YgrD7yJwxAM
[5] Kelly, G. (2017). The Mondragón Report. Praxis Peace Institute. Erişim
[6] Cheney, G., Cruz, I. S., Peredo, A. M., & Nazareno, E. (2014). Worker cooperatives as an organizational alternative: Challenges, achievements and promise in business governance and ownership. Organization, 21(5), 591–603. Erişim
[7] Iuviene, Nicholas; Stitely, Amy; Hoyt, L. (2010). Sustainable economic democracy: worker cooperatives for the 21st Century. The Community Inventors Lab, October 2010, Erişim