“Kooperatif İstatistiklerine İlişkin İlkeler”, kooperatif istatistikleriyle ilgili ilk uluslararası standart, 18 Ekim’deki Yirminci Uluslararası Çalışma İstatistikçileri Konferansı’nda kabul edildi. İlkeler sadece 7 sayfadan oluşuyor ama kooperatiflerle ilgili temel kavram ve istatistiki tanımları ve özellikle kooperatiflerdeki iş ve istihdamı içeriyor.
Dört Temel Kooperatif Türü
İlkeler, her tür kooperatifi kapsamasına rağmen, CICOPA tarafından temsil edilen işçi ve sosyal kooperatifler için daha önemli bir anlamı olduğu belirtilmelidir.
İşçi Kooperatifi Modeli
Öncelikle, işçi kooperatifi modeli, açıkça üyelerin farklı ilgileriyle alakalı olarak kooperatifle ilişkilerine göre tanımlanmış dört temel kooperatif tipinden (işçi, üretici, tüketici/kullanıcı ve çok paydaşlı kooperatif) biri olarak tanınmaktadır. İşçi kooperatifi modelinin var olmadığı veya kafa karıştırıcı bir biçimde anlaşıldığı, birçok ülke için doğru olsa da, bazılarında oldukça barizdir. Özellikle, çalışma istatistiklerinde, “üretici kooperatifinin üyeleri” kategorisinde büyük bir temel problem vardır. Bu kategori, işçiler, serbest meslek sahipleri ve aile emekçileri ile birlikte Uluslararası İstihdam Sınıflandırılmasının (ICSE-93) bir parçasıydı ancak gözden geçirilmiş UCSE-18’de çıkarıldı. Yakın zamana kadar bu kategori, işçi kooperatifi ve üretici kooperatifi modelleri arasında ciddi bir karışıklığa sebep olmuştur. Ancak yeni ICSE-18 ve İlkeler’in yardımıyla iki model istatistiklerde açıkça ayrılmıştır.
Sosyal Kooperatifler
İkinci olarak, sosyal kooperatifler, bu sınıflandırmada üyelik yapılarına göre ya çok paydaşlı kooperatif ya da işçi kooperatifi olarak yer alabiliyorlar. “Sosyal kooperatifin” kendisi istatistiki bir kavram olarak dâhil edilmese de, bu yöntem sosyal kooperatiflerin istatistiklerde sosyal kooperatif modellerinin çeşitliliğini gösteren kendilerine uygun bir yer bulabilmelerini sağlıyor.
Kooperatiflerin İşçi Üyeleri
Üçüncüsü, “kooperatiflerin işçi üyeleri”, kooperatiflerde kendi özel iş şekli olarak tam olarak sınıflandırıldı. İlkelerde, “kooperatiflerin işçi üyeleri”, yeni ICSE-18’de kullanılan diğer kavramlara gönderme yapılarak tanımlandı. “Kooperatiflerin işçi üyeleri” kavramının istatistik dünyasında vatandaşlık hakkı kazandığı söylenebilir.
Öte yandan, İlkelerin içeriğini doğru şekilde anlamak için daha dikkatli bir yaklaşım benimsenmelidir. İstatistiki kavramların, farklı bağlamlarda uygulanan yasal veya kurumsal kavramlardan farklı oldukları, bir gerçeği ölçmek için kullanılan analitik araçlar oldukları vurgulanmalıdır.
Örneğin, İlkelere göre, “kooperatiflerin işçi üyeleri bağımlı çalışanlardır çünkü girişimleri üzerinde, örneğin bir çoğunluk hissedarı kadar kontrol sahibi değillerdir. Eğer bu çalışanlara kooperatif için çalıştıkları zaman veya her iş için bir ücret ödeniyorsa kendi kooperatiflerinin işçisi (çalışanı) sayılmalıdırlar. Eğer sadece kârla, gelir fazlasıyla veya hizmet başına ücretle çalışıyorlarsa, Yirminci Uluslararası Çalışma İstatistikçileri Konferansında (2018) kabul edilen iş ilişkileri istatistikleri hakkındaki karara göre bağımlı sözleşme sahipleri sayılmalıdırlar. Burada “bağımlı” kelimesinin anlamı dikkatle kavranmalıdır. İstatistiki terimlerle, bağımlı çalışan demek, işçilerin kendi işleri ve girişimleri üzerinde bireysel hakları olmadığı anlamına gelmektedir.
Bağımlı Çalışanlar Olarak Tanımlanan İşçi Üyeler
Örnek vermek gerekirse, serbest çalışanlar işe ne zaman başlayıp ne zaman bitireceklerine ve toplam kârdan ne kadar pay alacaklarına karar verebilirken (bağımsız), bağımlı çalışanlar bunlara kendileri karar veremezler ve işverenlerinin (şahıs veya şirket) koydukları kuralları takip etmek zorundadırlar (bağımlı). Bu bağlamda, İlkeler üretici kooperatifin işçi üyelerini, kolektif bir kuruluş olan kendi kooperatiflerine bağımlı olarak tanımlar. Önemli karar alma süreçlerine katılabilseler de, kendi başlarına istediklerini yapamazlar. Bağımlı çalışanlar olarak, gelir garantileme yollarına göre iki alt-kategoride sınıflandırılabilirler. Kooperatif tarafından daha büyük bir kesinlikle garanti edilmiş düzenli şekilde maaş aldıklarında istatistiki anlamda çalışan sayılırlar (zorunlu olarak işçi statülerinin yasal olduğu anlamına gelmez). Gelirlerini istedikleri kadar, fakat kayıp ihtimaliyle aldıklarında, bağımlı çalışan sayılırlar (bu bağımlı çalışan kavramı yeni ICSE-18’e dâhil edilen yeni bir kavramdır. Bu kavram, çevrimiçi platformda çalışan ve bu platforma bağımlı olan ve yeterli müşteri olduğu sürece istedikleri kadar para alabilen ama aynı zamanda kayıp riskine maruz olan çalışanlarınkine benzer bir durumu tasvir eder.)
İşçi Üye İstatistiki Kavramı
Bu, üretici kooperatifin işçi üyelerinin kendilerinin mutlaka ücretli elemanlar veya çevrimiçi platform çalışanları oldukları anlamına gelmez ama çalışma şekilleri işlevsel benzerlikler gösterir. İstatistikler ve kurumsal gerçekler arasındaki bu bilişsel açıklığın politik ve yasal olarak karışık meselelere yol açacağı şüphe götürmez ancak bunlar duruma göre kooperatif hareketinin tam katılımıyla halledilmelidir. Bu bağlamda, işçi üye istatistiki kavramının, uluslararası düzeyde yasal ve kurumsal olarak tam tanınırlığa erişmekte bir sıçrama tahtası görevi görmesi beklenebilir. Tabii ki, üretici kooperatifin işçi üyelerinin sayısı ve spesifik avantajları daha görülebilir hale geldikçe bu daha gerçekleştirilebilir olacaktır. Veri toplama ve istatistiki bilginin yaratımıyla, bu işi yapması gereken kooperatif hareketinin kendisidir.
ICA, İlkelerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve kooperatif hareketinde veri toplama ve istatistiki bilginin üretimini desteklemek amacıyla, kooperatif hareketi için İlkelerin bir de yorum versiyonunu basacaktır.
Not: CICOPA veri uzmanı Hyungsik Eum’un CICOPA internet sayfasında 22 Aralık 2018 tarihinde yayımlanan yazısından Murat Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim