Nepal’deki bir kadın kooperatifi ve bu kooperatifin işlettiği Bihani mandırası, sosyal bir girişim olmanın gereklerini yerine getiriyor. Dört yılda başardıklarından sonra bugün, üretim tesislerini genişletmeyi ve bir marka yaratmayı hedefliyorlar ve tüm zorluklara karşın geleceğe umutla bakıyorlar.
Nepal’deki Bihani Mandırasının Kadınları, Salgının Değiştirdiklerine Uyum Sağlayıp Topluluklarına Borçlarını Ödüyorlar
Yıllar boyunca Tulsi Thapa kendini yalnız hissetti. Nepal Kopawa’daki pek çok kadın gibi kocası genellikle evden ayrılmasına izin vermiyordu ve geçimi için ona bağımlıydı.
Ama hiç yalnız değildi. Kendi topluluğunda aynı şekilde hissedip bu konuda bir şeyler yapmak isteyen beş kadına daha ulaştı. Heifer Nepal’le birlikte çalışmaya başladıktan sonra Thapa ve komşuları, kendilerine ve topluluklarına yatırım yapmak için iş yükünü paylaşmaya ve para biriktirmeye adanmış bir grup kurmuşlar. Sonrasında diğer kadınlara da aynısını yapmaları için yardım etmişler.
“Tek başına çalışamayacağımızı, birlikte çalışmamız gerektiğini fark ettik,” diyor Thapa. “Kız kardeşlerimizi tanıdık. Bu bizi bir araya getiriyor.” Kısa süre sonra, oluşturulan 64 tasarruf grubuyla kadınlar, Thapa’nın başkanlığında bir kooperatif kurarak daha da sıkı birleştiler.
Maddi birikimlerini yerine koymak için kadınların düzenli bir gelir kaynağına ihtiyaçları vardı. “Girişimciler olmamız gerektiğini anladık,” diyor Thapa. Kooperatif, bölgenin ihtiyaçlarını incelediğinde inekleri ve mandaları olan pek çok çiftçinin sütü depolayacak bir yeri olmadığını tespit etti. Bu, sütün çoğunun ziyan olmasına yol açıyordu ve çiftçiler sütlerini çoğunlukla piyasa değerinin altında fiyatla alan tüccarlara satıyorlardı. Bunun üzerine kooperatif, Heifer Nepal’ın desteğini alarak belediyeyle birlikte çalışıp bir sebze toplama merkezini Bihani Mandırasına çevirmiş.
Mandıra günde sadece 150 litrelik süt toplayarak işe başlamış. Kadınlar çiftçileri sütlerini Bihani’ye satmaya ikna etmek için tek tek her çiftliğe gitmişler. Yalnızca dört yılın ardından Bihani’nin üretimi 1.850 litreye çıkmış ve artık çiftçiler onların ayağına geliyor.
“Pek çok insan kadınlar tarafından yönetilen bir işletme olduğumuz için bize güvenmiyordu,” diyor kooperatif yöneticisi Mina Ale. “Ama bu zorluğu göğüsledik. Artık insanlar bize saygı duyuyor. Şu sıralar, Bihani’nin başarısını gören üç ayrı grubun da kendi mandıralarını açmasının ardından, rekabet bir sorun olmaya başladı,” diyor Ale.
Kooperatifin başarısının bir sebebi uyum sağlamaktaki başarısı. Mandıra faaliyete ilk başladığında sütün yanı sıra taze peynir, yoğurt ve sadeyağ da üretip satıyordu. Bir Heifer teknisyeninin tavsiyesiyle Bihani ürün listesine kulfiyi yani dondurmayı da ekledi. Yazları sıcaklığın 42 dereceye kadar çıkabildiği Nepal düzlüklerinin iklimi, öncesinde bölgede nadir olan bu ürün için sadık bir müşteri tabanı yarattı. Şu sıralar Bihani kulfileri yerel pazarlarda, yakınlardaki okulda ve rikşovlarla (üçtekerlerle) satılıyor.
Uyum sağlama, COVID-19 salgınının ülke çapında kapanmalara sebep olduğu Mart 2020’de daha da önem kazandı. Bihani’nin bulunduğu Nepal’in Lumbini ili en çok etkilenen bölgelerden biriydi. Kooperatif, süt toplamayı bir gün bile aksatmamak için sosyal mesafe uygulamalarına hızla uyum sağladı. Buna rağmen süt alımını günlük 1.200 litreye düşürmek zorunda kaldılar. Ayrıca süt israfını azaltmak üzere çiftçileri kaymak ve sadeyağ yapmaları için cesaretlendirdiler ve kapanma sırasında çiftçilerin hayvanları için yem ve ot temin edebilmeleri için yerel yönetimle birlikte çalıştılar.
Bihani Mandırası, sosyal bir girişim olduğundan, kazandığı paranın çoğunu topluluğuna yatırıp kalanını işletmeyi gelecekte geliştirmek amacıyla ayırıyor. Pandemiden önce grup, yakınlarını kaybetmiş aileleri maddi olarak desteklemek için bir fon kurdu ve yeni doğan çocukları için tasarruf hesapları açarak yeni annelere destek oldu.
Yakın zamanlarda grup, fonlarının bir kısmıyla zor durumdaki çiftçilere düşük faizli kredi verdi ve belediyenin COVID destek fonuna 10.000 rupilik (84 $) bir katkıda bulundu. Bihani ayrıca, bölgede kendileriyle benzer düşünen diğer kurumlarla bağlantıya geçip, yardım için para toplayan ve 20 yataklı bir karantina merkezinin açılmasına yardımcı olan COVID Kontrol Grubunu kurdu.
“COVID-19 yüzünden bu sefer çektiklerimizi tekrar yaşamayalım diye yüksek kapasiteli bir depolama sistemi kurma fikrini değerlendiriyoruz,” diyor Thapa. “Ayrıca ziyan olmasın diye sütü daha büyük miktarlarla başka ürünlere çevirme sürecindeyiz. Umudumuz var, gelecek hayırlı olacak.”
Bu geleceğin bir parçası da Bihani Mandırasının faaliyet alanını genişletmek. Şu anda, toplanan sütün büyük çoğunluğu daha büyük bir bölgesel mandıraya satılıyor. Bihani’nin kadınları, tesislerini daha fazla süt işlemesi için hazırlıyorlar. Bir yandan da ürünlerini daha geniş bir çapta pazarlamak amacıyla Bihani Mandırası için bir marka yaratıyorlar. Nepalce’de bihani “sabah” demek ve bu görsel logoda yer alıyor.
“Daha yeni başladığından mandıranın adını Bihani koyduk,” diyor Thapa. “Aynı zamanda iyi şeylerin başlangıcının simgesi.”
Not 1: Jason Woods’un Heifer International blogunda 8 Mart 2021 tarihinde yayımlanan “The Women of Bihani Dairy in Nepal Give Back to Community, Adapt to Pandemic Changes” başlıklı yazısından Barış Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim
Not 2: Öne çıkan görselde Mina Kandel, Nepal Kopawa’daki Bihani kooperatifinin dışında dondurma rikşovuna biniyor. Fotoğraf Joe Tobiason