“Bir toprak parçasını çitle çevirip, ‘bu bana aittir’ diyebilen, buna inanacak kadar saf insanlar bulabilen ilk insan uygar toplumun gerçek kurucusu oldu” (Jean Jacques Rousseau, İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kaynağı ve Temelleri Üzerine Konuşma). Bu tespitin üzerinden geçen yaklaşık 300 yılda artık o toprak parçasının üzerinde tesis edilen ipotek de bir varlık niteliği kazandı. Şimdi bizlere varlık yönetimi ile ilgili söylenceler anlatılıyor ve bu sefer de onlara tüm saflığımızla inanmamız bekleniyor. Marjorie Kelly, bu yıl Eylül ayında çıkan kitabı Servet Egemenliği ’nde sürekli büyüyen servet eşitsizliğini yaratan ekonomik sistemimizin temel söylencelerini ortaya çıkarıyor.
“Zenginler bizden muazzam miktarda para koparıyorlar. Henüz konuşmadığımız sorun bu.”
Bu, yeni kitabım Wealth Supremacy (Servet Egemenliği)’nin önermesidir. Kitapta, sürekli büyüyen servet eşitsizliğine neden olan ekonomik sistemimizin temel söylencelerini ortaya çıkarıyorum.
Kitap, Thomas Picketty gibi iktisatçıların önemli çalışmalarına atıfta bulunsa da modası geçmiş bir politik iktisat kitabı değil; demokrasimizin geleceği için önemli olan soruları inceleyen kolayca anlaşılabilir bir anlatı.
Kitaptan tadımlık alıntıları aşağıda paylaşıyorum. Bu tartışmanın genişlemesine destek olmak için Amazon’dan veya bağımsız kitapçı ağından sipariş vermeyi düşünebilirsiniz.
Servet Eşitsizliği: Bir Kusur Değil, Bir Özellik
Dışlayıcı (extractive) kapitalizm günümüzün sömürgeci gücüdür. Günümüzün imparatorlukları varlık portföyleridir. Portföylerin ilk söylencesi sınırsızca genişlemeleri gerektiğidir. Sayfa 1.
Serveti bir para yığını, altın zulası gibi düşünürüz. Ancak varlık yönetimi kapitalizmi çağında servet yatırıma yönlendirilir. Servet sermayeye, sınırsızca büyümesi gereken paraya dönüşür. Finansal varlıklar alacaklar ve borçlar olarak işlev görür. Bir ev gerçek bir şeydir; bir ipotek evin değeri üzerinde bir alacak hakkıdır. Bir belediye tahvili, bir şehrin vergi gelirleri üzerinde alacak hakkı verir. Bir hisse senedi, bir şirketin değeri üzerinden bir alacaktır. Kredi kartı borcu, banka hesabınız üzerindeki alacak hakkıdır. Sayfa 82.
Genişleyen büyük servet birikimlerinin güvencesizleştirmeye ve borçlandırmaya dayalı olduğu ve bizi nasıl prekaryaştırdığı ve borçlandırdığı neredeyse hiç açıklanmaz. Bunun yerine, kültürümüz “zenginlik yaratmayı” zararsız ve harikulade olarak görme eğilimindedir. Zenginliğe yönelik bu yanlılık, iktisatçıların, tıpkı atmosferin ağzına kadar karbonla dolması gibi, dünyanın da ağzına kadar finansal sermaye ile dolup taştığı yönündeki uyarılarını özümsememizi zorlaştırıyor. Sayfa 14 – 15.
Sermaye Yanlılığı Sistemin Doğasında Var
Dışlayıcı kapitalizmde kişisel açgözlülükten daha fazlası söz konusudur. Bu, fark edilemeyecek kadar yaygın bir kültürel dünya görüşü, bir ruh halidir. Buna ırk yanlılığına ve cinsiyet yanlılığına benzer şekilde bir yanlılık diyebiliriz, ancak bu sermaye ve servete yönelik, ekonomik faaliyetin öncelikle servet sahibi olanlara fayda sağlamaya odaklanmasını garantileyen bir yanlılıktır. Sayfa 12.
Gelir tablosu söylencesi: Sermayeye aktarılan gelirin (hoşa giden “kâr” sözcüğü ile isimlendirilir) en çoklaştırılması, emeğe aktarılan gelirin (rahatsız edici “gider” sözcüğü isimlendirilir) ise en aza indirilmesi gerektiği inancı, gelir tablosunun geleneksel tasarımına yerleşik yaygın bir işçi karşıtı yanlılıktır. Sayfa 19.
Borsanın yüzde 20 ya da 30 düşüşü, haber manşetlerinde bangır bangır yayınlanır. Dünya genelinde böceklerin sayısı elli yıl içinde tahminen yüzde 75 azaldı ve bu azalış on yıllar boyunca fark edilmedi. DuPont’un varlıkları böcekler değil, endüstriyel kimyasallardır. Birçok 401(k) planı ve kurumsal portföy DuPont hisselerini tuttuğundan, bu portföylerin yükselmesini umduğumuz için dolaylı olarak kimyasal varlıkların değerinin de artacağını umuyoruz. Portföylerde böcek kıyameti tasarlandı. Sayfa 32.
Kurumsal bir yatırım portföyünü yönetirken, işleri ve küçük işletmeleri yok etmiyorsunuz, hedeflenen getirileri elde etmek için varlıkları risk-getiri ekseninde yukarı taşıyorsunuz; tıpkı elli bin feet yükseklikteki zırhlı bir bombardıman uçağının pilotu gibi, yıkım ekmiyorsunuz, düğmelere basıp hedefleri vuruyorsunuz. Sayfa 50.
Finansın Egemenliği Dünya Çapında Krizlere Neden Oluyor
Andrew Carnegie ve Cecil Rhodes gibi kapitalistlerin dünyasını çoktan geride bıraktık. Ancak şirket CEO’larının gerçek gücü elinde bulundurduğu dünyanın da ötesindeyiz. Güç finans dünyasına geçti. Varlık yönetimi kapitalizminin müjdelenmemiş yeni çağında yaşıyoruz. Sayfa 71.
Gerçek dünyada, sıradan insanların yararına değer üretmek üzere tasarlanmış bir ekonomiye sahip olmak yerine, daha yüksek varlık değerleri üretmek amacıyla ekonominin mekanizmasıyla tekrar oynandı. Bu finansal varlıklar, tüketici cüzdanlarını kemiren, işsizlik yaratan, konut fiyatlarını ulaşılamaz seviyelere iten, aile işletmelerini engelleyen tekeller yaratan, iklim değişikliğiyle mücadele etme kabiliyetimize ket vuran, borsa patlamaları ve çöküşleriyle ekonomiyi istikrarsızlaştıran bir yük, dev bir yutma eylemi haline geldi. Ve milyarderlerin demokrasiyi ele geçirmesini sağlıyor. Sayfa 83 – 84.
Mülkiyet sistemleri ve ırk sistemleri birbirini besler. Farklı mantıklarla işleseler de birbirleriyle örtüşürler. Beyaz üstünlüğü nesiller boyunca zarar vererek varlığını sürdürüyor. Servet üstünlüğü ivme kazanıyor. Beyaz olmayan insanlar uzun zamandır sömürünün birincil hedefleri olmuş ve olmaya devam ediyorlarsa, bunun anlamı bugün toplumumuzun ve gezegenin onun demir pençesine düşmüş olmasıdır. Sayfa 46.
Sistem Değişikliği
Donella Meadows bize herhangi bir sisteme en etkili müdahalenin zihniyet düzeyi olduğunu hatırlattı: İçinden sistemin doğduğu zihin. Rejimin ruhunun yaşadığı yer, rejim fikridir. Hakim olan şey, servet istihracı paradigmasıdır. Sayfa 137
Biz insanların sahip olduğu gerçek güç, nihai güç, meşruiyettir. Meşruiyeti geri çektiğimizde, sistemi ölümcül bir şekilde zayıflatır, kültürel temelini toz ederiz. Sayfa 24.
Bugün tek tek milyarderleri, tek tek şirketleri, kuralları çiğneyen kötü aktörleri suçlama eğilimi yaygın. Ya da ilericiler olarak dışlayıcı sistemin özüne dokunmadan; vergilendirme, asgari ücret, sendikalar, düzenleme ve antitröst gibi 1930’lar tarzı müdahalelere odaklanmak. Değişim arayanlar henüz tutarlı ve ortaklaşa bir yeni sistem hayali kurabilmiş değiller. Sayfa 39.
Yarı plütokratik yarı demokratik bir dünya varlığını uzun süre koruyamaz. Biri eninde sonunda diğerinin yerini alacaktır. Gözlerimizin önünde yaşanan da bu; plütokratik ekonomi demokratik yönetimi yutmaya çalışıyor. Alternatif, sorunla orantılı çözüm, sistem değişikliğidir; demokrasiyi ekonomimizin her yanına yaymak ve hayatta kalmamız için gerekli olan yeni politik-ekonomik sistemi artık inşa etmektir. Sayfa 129.
Not 1: Marjorie Kelly’nin 2 Ağustos 2023 tarihinde LinkedIn’de yayımlanan yazısı Yasemen Köne tarafından çevrilmiştir. Erişim
Not 2: Öne çıkan görsel, The Democracy Collaborative