Kadın kooperatiflerinin ilk ve tek üst birliği olan Simurg Kadın Kooperatifleri Birliği, ortakları olan kooperatiflere ulusal ve küresel düzeyde benzerleriyle bilgi ve deneyim paylaşım imkanları yaratıyor, heyecanlarını besliyor ve aralarındaki dayanışmayı büyütüyor. Simurg, geçtiğimiz günlerde 7. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirildi. Yeni dönem Yönetim Kurulu ve Denetleme Kurulu üyelerinin seçildiği Kurul’da yeni döneme ilişkin kararlar alındı. Biz de Simurg ortağı dört kadın kooperatifinden üyelerle bir araya geldik ve Simurg üzerine sohbet ettik. ÇEŞKA Çeşme Kadın Kooperatifi başkanı Banu AYHAN, İpekyolu Kadın Kooperatifi başkanı Berna YAĞCI, Yelki Kadın Kooperatifi başkanı Eda Filiz YAŞOĞLU ve Zembul Kadın Kooperatifinden Yıldız GÜNDÜZ Simurg’u ve üst birlik deneyimlerini anlattılar.
Okuyucularımız için kendinizi ve kooperatifinizi tanıtır mısınız?
Çeşme Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi
B.A: Ben Banu AYHAN, ÇEŞKA-Çeşme Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinde yöneticiyim. İzmir-Çeşme’de kurulu, 82 ortaklı kooperatifimiz 2015 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Kadınların ihtiyaçlarına göre iki alanda çalışmalar yürütüyoruz. Bir tanesi, unlu mamuller üretimi ve satışı. “Anne Mutfağı” adını taşıyan bir işletmemizde yerinden satış yaptığımız gibi ürettiklerimizi başka yerlere de gönderiyoruz. Diğer bir üretim alanımız el sanatları. Kooperatifimizin el sanatları grubu, geleneksel sanatlarını modern objelere ve günlük hayata uyumlamak konusunda çalışmalar yürüyüp bu sanatları yaşatma konusunda çok başarılı ürünler geliştiriyorlar. 2 yıldır devam ettirdiğimiz gümüş işlemeciliği koşunda çok başarılı ürünler geliştirdi arkadaşlarımız. Son sergimiz İzmir’den kuyumcu ve toptancıların ilgisini çekecek güzellikteydi. El sanatları ürünlerimizin bazılarını ÇEŞKA Kadın Atölyesinde üretiyoruz, bazılarını kadınlar kendi evlerinde üretiyorlar. ÇEŞKA Kadın Atölyemizde bu ürünlerin satış ve pazarlaması yapılıyor. Çok yakında bir kafe işletmemiz ve Çeşme meydanında el sanatları hediyelik eşya dükkânımız faaliyete geçecek.
Zembul Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi
Y.G: Ben Yıldız GÜNDÜZ, Zembul Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifinden. Dersim merkezde faaliyet gösteren ve hizmet üreten bir işletme kooperatifiyiz. Zembul, 2020 yılında 7 kurucu ortak ile kuruldu. Kooperatif kurma çalışmalarına 2019 yılında başladık. Kadınların birbirini tanımasını sağlamak, ortak amaç ve değerler oluşturmak için yaklaşık 9 ay bir işletme altında çalıştık.
Tunceli’de son yıllarda turizm hareketliliği mevcut. Gelişimin bu yönlü olmasına karşılık alt yapının turizm için uygun olmadığı gözle görülmekte. Biz kadınlar bu gözlemden hareketle kendi kültürümüzün yemeklerini koruyabilir ve geliştirebilir aynı zamanda kültürümüze sahip çıkabiliriz diyerek, kültürümüze ait yemekleri üretmeye başladık. Yöresel yemeklerin yanı sıra evsel imalatlar yapıyoruz. 5 sigortalı çalışanımız ve 11 ortağımız ile yolumuza devam ediyoruz. Zembul bir çalışanlar kooperatifidir diyebiliriz. Ortakların tamamı kooperatifte belirli işlerde çalışıyor. Kooperatifte çalışmayan kişiler üye olamıyorlar ve ortak olmak isteyenlerin bizimle 1 yıl çalışmayı deneyimlemesi gerekiyor.
İpekyolu Kadın Kooperatifi
B.Y: İpekyolu Kadın Kooperatifinden, Berna YAĞCI. Kooperatifimiz Mardin’de 2005 yılında kuruldu ama bizim hikâyemiz ondan önce başladı. Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı’nın (KEDV) yerel çalışan gruplarından biri olarak yoksul mahallelerde ihtiyaç odaklı çalışmalar yapıyorduk. 2002 yıllarında bir Avrupa Birliği projesinden alınan destek ile ilk Kadın Çocuk Merkezini kurduk. Kooperatif kurulduktan sonra kadınların ekonomik hayata katılımını sağlamak amacıyla Sabunhane kuruldu. 2008 yılında KEDV’in İktisadi İşletmesi olan Nahıl dükkânı açıldı. Bu dükkânda kooperatife ortak olmayan kadınların da ürünleri satılıyor. Kadın çocuk merkezlerimizde kadın güçlendirmesi üzerine çok sayıda eğitim ve bilgilendirme programları yürütülüyor. Yakın bir gelecekte misafirhanemiz açılıyor. Bu, tamamen kadınların işleteceği, herkesin her işe bakabileceği bir işletme olacak. Turizmde farklı bir model uygulayacağız.
Yelki Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi
E.F.Y: İsmim Eda Filiz YAŞOĞLU. Biz yeni bir kooperatifiz. Bu işlerin içinde 5 yıldır uğraşıyoruz ancak 3 yıllık bir kooperatifiz. Girişimci kadınlar olarak giriştik ve Yelki Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifini kurduk. Ürettik ve satmaya başladık. Şu anda işletmeye geçme aşamasındayız. Kooperatif, köyün içinde bulunduğu durumdan, yani ihtiyaçtan doğdu. Aşırı göç almamızdan dolayı bir şeyler yapmak gerekiyordu. 15-20 bin kişinin mahallemize taşınmasıyla, buradaki kadınların, köylülerin yoksullaşmaya başlaması, yeni gelenler ile yerli halk arasında uçurumların oluşması söz konusuydu. Bütün köylü toplandık hep birlikte kurslar aldık. Bu kurslardan sonra kooperatifi kurduk. Köylümüz de yönetici olarak bizi seçti.
Biz bir şeyler yapmaya, bir şeyleri başarmaya odaklandık. Bölgede tarımı canlandırmak, yıllardır boş duran arazilere buğday, susam, bakla dikerek, ortaklara tohum fide desteği vererek, ürettiklerini satmaları için üretici pazarı açarak ve ürettiklerini kooperatiften satarak gelir elde etmelerini sağladık ve şu an 23 aileyi tarıma geri kazandırdık. Gıda topluluklarına, İzmir Büyükşehir Üretici Pazarlarına satış yaptık hatta geçen yıl 2 ton bardacık inciri ihracatını gerçekleştirdik. Köylümüzün kendi yaptıkları ürünleri satması, kendi kafelerini, lokantalarını, atölyelerini açmaları için uğraştık. Şu anda en az 8 köy evimiz atölye oldu. Kadınlarımıza internet öğrettik. Şimdi, internetten bayram için baklava siparişleri alınıyor. Köy meydanında, pazar yerleri açtık. Dayanışma ile kendi tezgâhlarımızı kendimiz yaptık. Sürekli, yılmadan koşturuyoruz. Başarmamız lazım çünkü başka bir şansımız yok.
Hem Simurg güçlensin hem biz güçlenelim
Simurg’a üyelik süreciniz nasıl gelişti?
E.F.Y: Biz Simurg’u İzmir Kadın Kooperatifleri İl Koordinasyonu toplantılarında duyduk. Neden adını Simurg koymuşlar diye de çok merak ettik ve Simurg’u araştırdık. Zümrüdüanka kuşunun efsanesinden yola çıktığını öğrendik. Bu da keyif verdi bize. Bu, bizim hikâyemize de çok uyuyor. Aslında daha önce üye olacaktık ama üyelik için gerekli parayı ancak denkleştirdik. Kimseden destek almadığımız için Simurg’a üye olmak keyifli geldi bana. Kadın kooperatiflerine bu kadar destek veren bir kurumun içinde olmalıyız diye düşündüm. Çıktığımız yolun çatısı Simurg, bizler de altyapılarız. Tabii kuşun kanatları altında olmak da güven verici. Hem savunuculuk açısından hem de birliktelik ve güçlenme açısından. İstanbul’dan döndüğümüzde üst birliğe üye olduğumuzu söyledik, durumu anlattık. Herkes “doğru gidiyoruz” diye sevindi. Bu heyecan ile daha güzel şeyler olacak. Hem Simurg güçlensin hem biz güçlenelim.
Simurg’u birlikte mücadele edebileceğimiz bir alan olarak görüyorum
Y.G: Kadın kooperatiflerine kamu kuruluşları dışında destek verecek sivil bir kuruluş var mı diye internet araştırması yapıyordum. Bu araştırma sonucunda karşıma KEDV çıktı. KEDV’in kadın kooperatifleri için sağladığı fondan faydalandık. Devamında KEDV’in de desteklediği bir kuruluş olan Simurg ile tanıştık. Simurg, kadın kooperatiflerinin örgütlü olabileceği, ulusal ve uluslararası sahada kadın mücadelesinin yürütülebileceği ekonomik ve sosyal bir örgütlülük alanı. Türkiye’de üreten, yöneten kadınların vicdanı aslında. Zembul, kadınların, kadın kooperatiflerinin sorunlarını tek başına çözemez. Bu, örgütlülük ile gerçekleşebilir. Yerellerde yaşadığımız bütün sorunları bir araya geldiğimizde çözebiliriz. Simurg’u birlikte mücadele edebileceğimiz bir alan olarak görüyorum. Biz geçen genel kurulda üst birliğe üye olmanın avantaj ve dezavantajlarını tartışmıştık. Üye olmayı düşündüğümüz andan itibaren bu bir sene boyunca KEDV ve Simurg’un çalışmalarını izledik ve gözlemledik. Değerlerimizi Simurg’da içerisinde bulduğumuz için Simurg’un içerisinde yer aldık. Çözüm üretebileceğimiz yeni bir kurumun olması bizi heyecanlandırıyor.
Simurg, zümrüdüanka kuşu, yenilmezliğin simgesi
B.A: Kuruluşumuzdan beri hep KEDV ile iletişimdeydik. Çünkü kooperatifçilik çok keyifli iken toplumsal anlamda bir iş yaptığınızdan sorumlulukları ve yükümlülükleri çok fazla. Bu anlamda hataya düşmemek için KEDV ile işbirliği yapıyorduk. İzmir Kadın Kooperatifleri İl Koordinasyonu toplantılara katıldığımızda KEDV sayesinde, Simurg’un varlığından haberimiz oldu. Sonra Simurg’un ulusal toplantılarına davet edildik. Simurg ile bu şekilde tanıştık; tanıştıktan bir yıl sonrasında da ortak olmaya karar verdik. Simurg, zümrüdüanka kuşu yenilmezliğin simgesi. Efsaneye göre gözleri şifalı, küllerinden yeniden doğduğu söyleniyor. Her türlü zorluğu aşarak yaşama tutunmanın simgesi. Aslında tam da biz kadınları, kadın kooperatiflerini ifade eden bir şey. 2018 yılında ortak olduğumuzda; “Simurg bizi ortaklığa kabul etti. Demek ki güzel işler yapıyoruz ya da yapabilme potansiyelimiz var” düşüncesi kooperatifimizde bir heyecan uyandırmıştı. Ortak olduktan sonra Simurg’un, KEDV ile birlikte geliştirdiği projelerden yararlandık. Kooperatifler olarak üstesinden kalkamayacağımız olaylar karşında ulusal bir birliğe dahil olmanın faydalı olacağı düşüncesindeyiz.
B.Y: Kadın kooperatifleri hareketi büyürken KEDV, biz kadın kooperatiflerini karar vericilerin de davet edildiği ulusal toplantılarda bir araya getirmeye başlamıştı. Bu toplantılarda ortak sorunlarımızın olduğunu, bu sorunların giderilmesi için bir şeyler yapılması gerektiğini konuşmaya başlamıştık. Bu sorunların çözümü için birlik kurma fikri doğmaya başladı. 2014 yılında yedi kurucu kooperatif tarafından KEDV’in desteği ile Simurg Ulusal Birliği kuruldu. İpekyolu Kadın Kooperatifi kurucu ortaklardan biridir. Kuruluştan bugüne kadar Simurg’un artan tecrübesi ve ortak sayısı ile bugünlere geldik. Şu anda Simurg bünyesinde 20 ortak kooperatif var. Genel Kurullarında Simurg ortağı olmak için karar alan kooperatifler var. Yıl sonuna kadar Simurg bünyesinde 30 kooperatif olacağız gibi görünüyor.
Kadın Kooperatifleri olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine davet edildik
Banu Hanım, Simurg’un son genel kurulunda başkan seçildiniz; sizi kutlarız. Önümüzdeki dönemde Simurg’un önceliklerinin neler olacağını sizden öğrenebilir miyiz?
B.A: Birincisi, kendi aramızdaki dayanışma ağını arttıracağız. KEDV’in 2 yıldır yürüttüğü bölgesel ve il bazında koordinasyon ağları oluşturulmasına ilişkin bir proje var. 7 bölgede ayrı ayrı toplantılar yapıldı. Bölgesel ağlar kuruldu. Şimdi en önemli hedeflerimizden birisi Türkiye’deki tüm illerde koordinasyonları oluşturmak. Çünkü farklı yerlerdeki kooperatiflerin örneğin Çeşme’deki bir kooperatif ile Hakkâri’deki bir kooperatifin ihtiyaçları farklı farklı oluyor. En iyi dayanışmanın en yakındaki kooperatiflerle olabileceğine inanıyoruz. Bu anlamda il koordinasyonlarını çok önemsiyoruz. Her ilde bir il koordinasyonunu gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Şu anda 10 kadar ilimizde il koordinasyonu kurulmuş durumda. Bunlardan biri olan Manisa yeni kurulmuş olmasına rağmen oldukça iyi gidiyor. Manisa örneğinde daha önceki deneyimlerden faydalanmanın avantajlarını görüyoruz. Bu nedenle kendi aramızdaki dayanışmaya ve bilgi paylaşımına çok önem veriyoruz.
Ayrıca, KEDV ile işbirliği yürütüp kapasite geliştirme ve teknolojik alt yapılara ulaşım konularında kooperatifleri desteklemek istiyoruz. Diğer yandan da kendi oluşturacağımız dayanışma fonları ile finansal destek sağlamak istiyoruz.
Bunun dışında etkinliğimizi arttırmayı planlıyoruz. Kararları etkileme konusunda çalışacağız. Örneğin geçen dönem yürüttüğümüz bir koordinasyon ile kooperatifçilik kanununda kadın kooperatifleri ile ilgili değişiklikler hakkındaki düşüncelerimizi tüm milletvekillerine e-posta yolu ile aktardık. Bununla ilgili bir takım düzenlemeler oldu ancak yeterli değil. Bu süreçte meclise davet edildik; üst birliği ve kadın kooperatiflerinin ihtiyaçlarını anlattık. Bunların çok etkileri oldu. Daha sonra meclis komisyonunun alan çalışmaları oldu. Bu alan çalışmalarında bazı kooperatifleri yerinde ziyaret ettiler; eksiklerini, ihtiyaçlarını doğrudan o kooperatiflerden öğrendiler. Bunun çok etkili olduğuna inanıyoruz. Ulusal ve yerel düzeyde kadınlara yönelik politikaları ve programları izleyeceğiz. Bunların sıkı takipçisi olacağız. Etkinliğimizi arttıracağımıza ve bunun iyi sonuçlar yaratacağına inanıyorum.
Simurg her türlü işbirliğine açık
Simurg Kadın Kooperatifleri Üst Birliği her tür işbirliğine açık. Tüzüklerimiz her tür işbirliklerine uygun. Önümüzdeki dönemde birbirimiz ile yardımlaşmayı güçlendireceğiz. Rekabet içerisinde değil, dayanışma içerisinde birbirimize destek olarak, birbirimizden öğrenerek ilerleyeceğiz.
Daha ileri daha ileri kızlar!
Simurg çatısı altında diğer kadın kooperatifleri ile birlik olmak sizin için nasıl bir tecrübe oldu?
E.F.Y: Simurg efsanesinde olduğu gibi, biz, kendi gücümüze güveniyoruz. Bir kurtarıcı beklemiyoruz. Mağduriyet üretmiyoruz. Çözüm odaklı çalışmaya çalışıyoruz. Kendimize ve işbirliğiyle, dayanışmayla her şeyin üstesinden geleceğimize inancımız tam. Genel kurullarda birbirimizin yaptıklarını görmek motive edici. Birlikte olunca kendinizi daha güçlü hissediyorsunuz. Her şeyin üstesinden gelebileceğinizi hissediyorsunuz. Simurg’un mevzuatta kolaylaştırıcılık, hibede kolaylaştırıcılık, haberdar etme faaliyetlerini takdirle karşılıyoruz. Zaten olması gerekenler de bunlar. Üst birlik fikir her kimden çıktı ise çok güzel olmuş. Nasıl tarımsal kooperatiflerin üst birliği var ise bizim de bir üst birliğimiz olmalı. Bu üst birlik daha görünür, daha tanınır, daha kalıcı olmalı diye düşünüyorum. Yani, insanlar üst birliğe girebilmek için yarış yapmalı. Avantajından, görünürlüğünden, kolaylaştırıcılığından, faydalanabilmeli kooperatifler. Bunlardan haberi olmayan kooperatiflerin haberdar edilmesini çok önemli buluyorum. Bu oluşum çok güzel bir oluşum. Daha ileri daha ileri kızlar!
Kadın kooperatifleri yerelde yazgıyı değiştirmeye başladı
Sosyal Ekonomi blogu okuyucularına bir mesaj iletmek ister misiniz?
B.Y: Simurg’un faaliyetlerinin daha görünür olmasına katkıda bulunduğunuz için teşekkür ederiz. Kadınlar olarak insan yerine konmak, daha fazla saygı görmek istiyoruz. Fikirlerimizin önemsenmesini istiyoruz. Biz, kadınlar olarak, yaşadığımız şehrin yazgısını değiştirdik. Diğer kadın kooperatifleri de bulundukları bölgelerde aynı şeyi gerçekleştiriyorlar. Tüm kadınlara bu kooperatif yapıları içerisinde yer almalarını öneririm.
E.F.Y: Ben bir başka pencereden bakmak istiyorum. Bizler yerelde hepimiz yazgıyı değiştirmeye başladık ve değiştiriyoruz. Ancak kamuoyunda kadın kooperatifleri hak ettiği değeri görmüyor. Kadın kooperatifleri kermesler yapan dernekler ile karıştırılıyor. Biz bu kadar emekle, bu kadar çabayla, hiçbir menfaat, çıkar beklemeden etrafa karşı, ortaklarımıza karşı, bulunduğumuz bölgeye karşı yüklendiğimiz sorumlulukla bu işlerin altından bu kadar kalktığımız halde, karşımızdaki kişilerin “siz oralarda oyalanın işte” mantığı ile bakmaları beni açıkçası çok yaralıyor. Üzülüyorum. Böyle olmamalı. Kadın kooperatifleri yeni kuruluşlar oldukları için geçmişleri çok eskiye dayanmadığı için, bizler bunu doğru götürmeye ve geliştirmeye uğraşıyoruz. Ben kadın kooperatiflerinin kamuoyunda hak ettiği değeri görmesini istiyorum. Kamuoyu bizi kadın kooperatifleri diye kabul etsin, ayrıştırmasınlar. Böyle ufak tefek bir şeylerle uğraşıyor gibi görmesinler.
Kadın kooperatiflerinin ihtiyaçları gerçekten çok. Çünkü belli bütçeler ile kurulmadık, kendi imkânlarımız ile kurulduk. Fon aldık, hibe aldık. Nereden ne alırız diye hâlâ uğraşıyoruz. Ama güçlü, güvenilir, bir şeyleri başarmış örneklerin tanıtılması, anlatılması gerekiyor. Kadın kooperatiflerinin bir güç birliği olduğunu, bir şeyleri başardıklarını, yani varlığımızı kabul ettirmemiz gerekiyor.
B.A: Ben son söz olarak şunu söylemek isterim. Kooperatiflere, tek başına başaramadıkları işler için kendilerine en yakın kooperatif ile temasa geçmeyi ve birlikte hareket etmeyi tavsiye ediyorum. Bir birliğe dâhil olmalarını öneriyorum. Politika düzeyinde ise kadın kooperatiflerinin finansal kaynaklara ulaşmasının bir politika haline gelmesi gerektiğini savunuyorum.
Y.G: Yaşamın her alanında ve her koşulda üreten kadınların kooperatifler veya kolektif çalışmalarla güçlenebileceğini düşünüyorum.