Slow Food Muğla Yeryüzü Pazarı, Türkiye’nin beşinci Yeryüzü Pazarı ve ilk kez bu yılın Temmuz ayında Muğla’nın merkez ilçesi Menteşe’deki tarihi Arasta Bölgesinde kurularak üreticilerle tüketicileri buluşturdu. Yeryüzü Pazarları, kendi ürünlerini satan küçük üreticiler tarafından satışa sunulan yerel, taze ve doğal ürünlere yer veren, sağlıklı gıdayı ve bilinçli tüketimi teşvik eden oluşumlar.

Sosyal Ekonomi ekibi olarak geçtiğimiz ay, pazarı yerinde ziyaret edip üreticilerin bu pazar hakkındaki görüşlerini aldık, bir yandan da bu hevesli, çalışkan ve iyimser insanlar ve işletmeleri hakkında çok şey öğrendik.


Kendinizi tanıtabilir misiniz? Yeryüzü Pazarı ile ilgili düşünceleriniz nedir?

yeryüzü pazarı

Gürkan Tetik (Slow Food Muğla Topluluğu). Turizm acentalığı alanında 22 yıldır faaliyet gösteriyorum. Biz her şeyi ortak akıl ile yürütmeye çalışıyoruz. Uyum içerisinde çalışan çok değerli bir ekibimiz var. 7 kişilik komitemiz pazarı planlanlıyor. Üreticilerimiz de çok kıymetli. Atalık tohumlar ile yapılan ilaçsız üretim tüketiciler için çok önemli.
Menteşe Belediyesi, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası, Muğla Ticaret Borsası başından beri bize destek oluyor. Bununla birlikte, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ile de eğitim ve üniversitedeki öğrencilerin bilinçlenmesi konularında işbirliği yapmak istiyoruz.
Pazara kabul kriterleri oldukça ağır. Bu kriterlere uygun üreticilerin pazarımızda çoğalmasına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Diğer bir konu da Ekim ayı içerisinde Slow Food üretim yöntemleri ile ilgili eğitimler gerçekleşecek. Biz de Karabağlar yaylasında bulunan üreticilerimizi bu çerçevede üretim konusunda bilinçlendirmek amaçlı eğitimler vereceğiz. Bugün üçüncüsünü yaptığımız pazarımızın zamanla daha da büyüyeceğine inanıyorum. Bu pazar Menteşe’nin hak ettiği yere gelebilmesi için önemli bir kazanım oldu.

yeryüzü pazarı

Ahu Başer (Slow Food Muğla Topluluğu). Slow Food Muğla Ekibinde Pazar Sorumlusuyum. Burada doğal, iyi, adil tarım üretimi yapan üreticileri ve bunu talep eden bilinçli tüketicileri bir araya getirmeye çalışıyoruz. Amacımız tamamen doğal koşullarda, ilaç kullanmadan, kendi emeği ile ve en zor şartlarda ayakta kalmaya çalışan değerli üreticilere bir alan açmak ve onları iyi, temiz ve adil gıdayı talep eden ama üreticilere ulaşamayan tüketiciler ile buluşturmak. Bir diğer amacımız ise bu kültürü ve dayanışmayı daha çok kişiye aktarabilmek. Sadece üreticilerin değil tüketicilerin de kendi aralarındaki dayanışmayı çok önemsiyoruz.
Üreticilerin ayakta durabilmeleri, üretimlerine belirli standartlarda devam edebilmeleri yani üretimin sürdürülebilir olabilmesi için eğitimler verilmesi gerekiyor. Üretici ziyaretleri ve üretim koşullarının iyileştirilmesi ile ilgili projelerimiz var. Burada çok sayıda üretici olmasındansa belirli kriteri taşıyan üreticilerin olması ve onların buradan maddi açıdan mutlu olarak ayrılması pazarın sürdürülebilirliği açısından önemli. Biz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Ancak amaçlarımıza ulaşabilmemiz açısından yerel yönetimlerin, odaların, belediyelerin destekleri çok önemli, çünkü bizim bir bütçemiz yok.

yeryüzü pazarı Murat Karınca (Karınca Çiftliği). Her şeyi İstanbul’da bırakarak 2,5 yıl önce Portakallık’a geldik. Doğal yaşam her zaman dikkatimizi çekmişti. Burada aldığımız küçük yere ilave bir yer daha kiraladık ve doğal ürünler üretmeye başladık. Ürünlerimiz beğeni kazandı. Bu da bizi motive etti. Tek sloganımız var. “Olduğu kadar”.
Muğla’nın doğal üretim yapan üreticiler ile Yeryüzü Pazarında buluşması bize keyif veriyor.

yeryüzü pazarıNilay Baş (Citrus Farm Gökova). Organik sertifikalı narenciye çiftçiliğiyiz. Her türlü sebze ve meyveyi organik şekilde üretip kendi ürettiğimiz ürünlerden kurutulmuş meyveler, sebzeler ve işlenmiş gıdalar yapıyoruz.
Yeryüzü Pazarında bulunmaktan çok mutluyum. İstanbul’da yaşarken merakla takip ettiğim bir oluşumdu. Şu anda bir parçası olmaktan gurur duyuyorum.

yeryüzü pazarıEzgi Kurnaz (Happysunbee). 22 yaşındayım. Sanırım pazarın en genç üreticisiyim. Eskişehir’de eczacılık okuyorum. Ailem Muğla’da yaşıyor. Apiterapi ile ilgileniyorum. Arı ürünlerinin üretimini yaptığımız Happysunbee isimli markamız var. Yeryüzü Pazarında olmak okulda olmaktan bile daha keyif verici.

Süleyman Kurnaz (Slow Food Muğla Topluluğu, Arı Üreticisi). Çevreye duyarlı, arıları koruyan ve tüketiciyi düşünen bir üretim yapıyoruz.
Benim için Slow Food Yeryüzü Pazarının en büyük avantajı tüketiciler ile birebir iletişimde olmamız oldu. Onlara kendi ürünümüzü daha rahat bir şekilde tanıtarak, anlatarak sunma şansımız oldu. Ürettiğimiz ürünün pazarda değerini bulduğunu düşünüyorum. Bunun dışında üreticiler arasında da dayanışma var. Karşılıklı iletişimimiz çok iyi. Birbirimizden alışveriş yaparak birbirimize destek oluyoruz. Benim için işin en önemli kısmı burasıydı.

Şehri Demir (Köyceğiz Lezzetleri). Köyceğiz, Döğüşbelen’de oturuyorum. 6 dönüme yakın bir bahçem var. Narenciye temelli üretim yapıyorum. Ürettiklerimi katma değere çeviriyorum. Örneğin domatesi satışa sunmuyorum ama domates kurusu satıyorum. Aslında klasik anneanne, babaanne yöntemleri ile üretim yapıyorum.
En başından beri Yeryüzü Pazarında olmaktan mutluyum. Pazarın bir bebek gibi emeklemesini ve yürümesini göreceğiz. Keyifli bir noktaya doğru gidecektir, ben umutluyum. Yeryüzü Pazarlarının çoğalması dünyanın şifalanması açısından çok iyi olacaktır. Umarım biz de Yeryüzü Pazarımızı büyütürüz ve dünyayı şifalandırırız.

Hatice Aktürk (Ata Ağaç). Kadın girişimciyim. Markamızın temeli zeytin ağacı ve kimya. Saf içilebilir nitelikte zeytinyağının yanı sıra zeytinden tertemiz, kimyasaldan uzak, inovatif cilt bakım ürünleri üretiyoruz. Zeytin ağaçlarına gönül verdik. Bahçemizde 3.200 yaşında bir zeytin ağacı var. Zeytin ağaçlarının korunması için sosyal projeler yapıyoruz. Aynı zamanda bu konularda çalışmalar yürüten bir dernek de kurduk. Şimdi çok güzel Avrupa Birliği projeleri yapacağız.
Yeryüzü Pazarında yeni insanlarla, hiç bilmediğimiz çok değerli ürünler üreten insanlarla tanıştık. Muğla’da böyle bir birlik olup bunu farklı yerlere duyurmak, farklı yerlerden insanların gelmesini sağlamak güzel bir şey. Buna katkı sağlamak mutluluk verici.

Sibel İşler. 6 yıldır bu işi yapıyorum. Emekli olduktan sonra bir şeyler üretmeye başladım. Bugün annemle beraber Yeryüzü Pazarında tarhana, erişte, salça, elma sirkesi, nar ekşisi, reçel çeşitleri ve pekmez çeşitleri  satıyoruz. Biliyorsunuz günümüzde satılan neredeyse hiçbir şey doğal değil. Bu bozulmuşluğun içinde biz hiç olmazsa kendi bünyemizdeki şeyleri koruma çabasındayız. Bu yüzden de böyle şeyler üretmeye çalışıyoruz.
Yeryüzü Pazarının yeni başlamış olması çok güzel. Pazarın gelişmesi için biraz sabır lazım. Tanıtımlar ile birlikte bu pazarın daha güzel yerlere geleceğine inanıyorum.

Hale Tura (Kaptanın Ceviz Çiftliği). Babamız kaptan ve ceviz aşığı. Amerika’da, Şili’de ceviz ağaçlarını görüyor ve bunlar neden Türkiye’de olmasın diye düşünüyor. 30 sene önce Muğla’da ceviz ağacı dikmeye başlıyor. O zaman için köyde herkes babama “deli” diyor. Çünkü inanışa göre ceviz bel kalınlığına geldiğinde cevizi diken kişi ölürmüş. Bundan dolayı köyde bayağı ünleniyor. Sonra ceviz ağaçlarımız büyüdükçe, insanlar artık cevizin önemini görüyorlar. Ceviz birçok alanda kullanıldığından gerçekten çok önemli. Türkiye’de yetişen ceviz ülkemizin ihtiyacını karşılamaya yeterli değil. Ceviz daha çok yurt dışından ithal ediliyor. Ben ziraaat mühendisiyim. Ablam finans uzmanı. Bizim de işe dahil olmamız ile birlikte biraz daha fonksiyonel gıdaya doğru yöneldik. Glütensiz vegan makarnamız var. Bölgemizde yetişen ürünleri katma değerli halde üretmeye devam ediyoruz.
Bugün 3. Yeryüzü Pazarındayız. Bu kadar üreticinin burada olduğunu bilmiyordum. Daha çok başındayız. Zamanla bir farklılık mutlaka olacak. Yeryüzü Pazarı, tanıtım ve pazarlama açısından insanların doğru gıdaya, doğru ürüne ulaşması için çok iyi bir aracı. Emeği olan herkese teşekkür ediyorum.

Nalan Çilin (NC Akyaka Ahşap). Ağabeyim ile birlikte 3 yıldır ahşap işleri ile uğraşıyoruz, son 2 yıldır sadece zeytin ağacına yöneldik. Atölyemiz Akçapınar’da.
Yeryüzü Pazarı, üreticilere birbirleri ile tanışma, tüketicilere de iyi, temiz ve adil ürünleri satın alma fırsatı sağlıyor. Bu nedenle bu pazarların gelişmesi önemli.

Lale Yavaşoğlu (Muğla Dokumaları). Unutulmaya yüz tutmuş el sanatları eğiticisiyim. Tayinim Muğla’ya çıkıp buraya geldikten sonra yöreye ait sandıklardan çıkan el dokuma kumaşlardan masa örtüleri, kitap ayraçları, çantalar, bardak atlıkları yaparak bu kumaşları değerlendirmeye çalışıyorum.
Yeryüzü Pazarının Muğla’da olması çok güzel. Ürünlerimizi gösteriyoruz.  Birlik beraberlik içinde yeni üreticiler tanıyoruz. Diğer üreticilerin ürettiklerini görüyoruz.

Tülay Alper. Ben Kavaklıdereliyim. Kavaklıdere’de bakırcılık yaygındır. Bakır tabanlı çaydanlık, sunum ve saklama kapları, cezveler gibi ürünlerin yanında şömineler de yapıyoruz.
Yeryüzü Pazarı kendimizi tanıtmamız açısından çok güzel bir yer. Yeni üreticiler ile tanışmak da çok güzel. Şu anda çok yeni olsa da ileriye doğru daha iyi olur diye düşünüyorum. Pazarın amacı güzel, talihi de açık olsun!

yeryüzü pazarıSevim Servet (Atölye Makara). Bildiğiniz gibi Yeryüzü Pazarlarında ağırlıklı olarak gıda ürünlerine yer veriliyor. Biz mutfakta kullanılabilecek aksesuarları ürettiğimiz için bu pazarda yerimizi aldık. Ürünlerimiz tamamen el emeği, patchwork. Makina da kullanıyoruz ama çok çok az. Özellikle elle dikiyoruz. Her şeyi değerlendirmeye çalışıyoruz. Amacımız eski olana tekrar hayat vermek.
Yeryüzü Pazarı’nda bulunmaktan mutluyuz. Belirli bir kaliteye özellikle dikkat ediliyor. Ürünlerin doğal olmasına özellikle önem veriliyor. Umarım daha da çok kişilere ulaşırız. Ve Yeryüzü Pazarı hak ettiği yeri bulur.

yeryüzü pazarıRecep Tanrıöver (Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Aktar Doktor). Biz Muğla’da; Gülağzı ve Kızılağaç’tan, Akbük, Akyaka bölgelerine kadar olan alanda hem Yerkesik Tarımsal Kalkınma Kooperatifi olarak hizmet veriyoruz hem de Aktar Doktor markamızla o bölgeyi içeren çalışmalar içindeyiz. Bu bölgeden toplanan tıbbi aromatik bitkilerden; baharatlar, bitki çayları, uçucu yağlar buna bağlı temizlik ve kozmetik ürünleri üretiyoruz. Bunun dışında kendi ağaçlarımızın ürünlerini katma değerli hale getiriyoruz. Bunları yaparken insanlara sağlıklı ürünler sunmuş oluyoruz. Diğer taraftan da bu ürünlerin sağlığa olan katkıları noktasında bilinci arttırmaya çalışıyoruz. Böyle bir misyonumuz var.
Muğlalı vatandaşlar ve Muğla’ya dışarıdan gelen insanlar ile daha kolay tanışmamızı sağladığı için ve yine farkındalık oluşturmaya vesile olduğu için bu pazarı önemsiyoruz.

yeryüzü pazarıElif Kuleyin (Kedi Çobanı). Pazara Köyceğiz’den katılıyorum. Doğal kozmetik ve temizlik ürünlerini üretiyorum. Daha az atık çıkararak üretirken bir farkındalık getirmeye çalışıyorum. Pet şişe değil fileleri ya da taşıma çantalarını kullanalım düşüncesindeyim.
Yeryüzü Pazarı aslında çok güzel bir üretici birliği oldu. Örneğin ben balmumu ile bir şeyler yaptığımda balmumunu buradaki balmumu üreten arkadaşlardan temin ediyorum. Ya da zeytinyağı ile bir şeyler yaptığımda da aynı şekilde zeytinyağını buradaki üreticilerden alıyorum. Bitkileri birlikte toplamaya gidiyoruz. Birbirimize fikirler veriyoruz. Bu da çok keyifli, aynı zamanda öğretici oluyor. Muğla çok merkezi bir yer. Herkesin gelip buradan bir şeyler alması açısından da çok kıymetli bir yer.

Zeynep Solmaz. Antik bir kent olan Stratonikeia’dan geliyorum.
Yeryüzü Pazarını herkesin doğal olarak kendi ürettiklerini getirip sattığı bir yer olarak görüyorum. Çok seçkin bir pazar, herkesin ne yaptığı ne sattığı belli. Bu benim ikinci pazarım. Buradan çok mutlu ayrılıyorum.

yeryüzü pazarı

 

Zeynep Yaşar (Portakal Patroniçesi). Köyceğiz’den geliyorum. Dededen babaya devam eden üretimimiz var. EFG Tarım olarak devam edeceğiz. İleriki yıllarda firmamızı büyüteceğiz.
Yeryüzü Pazarında olmak çok güzel bir deneyim.


Sibel Canberi Dural (Üreten Çiftçi). Limon bahçemiz ve Yeşilyurt bölgesinde zeytinliklerimiz var. Ürünlerimizin hepsi doğal. Müşterilerim ürünlerimizin kalitesinden çok memnun. Yorucu olsa da bu işi keyif alarak yapıyorum.
Tüketicilerin ve üreticilerin Yeryüzü Pazarının kriterlerine alışmaları gerekiyor. Bu da biraz zaman alacak.

Ayşe Eyüpoğlu (Hasbahçe). Hasbahçe, Muğla Kuyucak köyünde 5 yıl önce başlattığımız bir tarım arazisi. Yakında sürdürülebilir sağlıklı yaşama yönelik bir vakıf başvurumuz olacak. Burada doğa ile uyum içinde, dayanışmayla, gençlerle, yaşlılarla bir arada ölene kadar üretmeyi düşünüyoruz. Bunun için de bahçemize birçok ürün diktik. Pazara da başından beri katılıyoruz. Onu da Aliye Hanım anlatsın.
Aliye Teksal. Hasbahçe’den elde ettiğimiz ürünlerin hazır gıda haline getirilmesi benim işim. Mantık şu: Tükettiğimiz birçok şeyi kendimiz üretebiliriz. Bunu insanlar ile doğa ile paylaşabiliriz. Bu amaçla Ayşe, Engin ve ben Hasbahçe’de ürettiklerimizle yaşayan insanlar olduk. Pazara da böyle bakıyoruz.
Pazarda çok farklı üreticilerle tanıştık. Pazarın bize olan en güzel katkısı şu ana kadar bu oldu. Burası diğer üreticilerle birbirimize dokunmamızı sağlayan bir mekân oldu.

Birol Anlar (Daphne Organic). Eşim Filipinli. Onun sayesinde o bölgenin ürünleri ile tanıştım. Yeşilçam’da 3 dönüm kapalı seramızda ve 10 dönüm açık arazide üretim yapıyoruz. Arazilerimizde biyoçeşitliliği arttırabilmek adına, Asya yöresine uygun, tropikal kökenli ürünler yetiştiriyoruz. Yetiştirdiğimiz ürünleri de işleyerek pazara sunuyoruz. Örneğin dünyanın en acı biberleri ile yaptığımız ancak yemesi çok lezzetli olan acı soslarımız var. Papaya turşumuz var. Tatlı patates, mango üretiyoruz. Ürettiğimiz tatlı patatesten poğaça yapıyoruz.
Yeryüzü Pazarında aracının olmaması, üreticinin doğrudan tüketici ile buluşması, çevre sağlığı ve temizliği için gösterilen özen takdire şayan. Pazar çok yeni, adeta bir bebek gibi. İleride etkinlikler ile desteklendiğinde daha hareketlenecektir.

yeryüzü pazarıÖzlem Uzman (EGET Vakfı). Eğitim bursu sağlamak için kurulan EGET Vakfı, diğer vakıflardan farklı olarak bir sosyal girişimci. Yani bağışlara dayalı bir sistemden çok, katma değerli ürünleri üretip satarak ve buradan elde ettiği gelir ile öğrencilere burs vermeyi hedefliyor. Bir misyonumuz daha var: Daha sağlıklı ve sürdürülebilir gıdaya ve diğer ürünlere nasıl ulaşılabileceğinin örneklerini göstermeye çalışıyoruz. Örneğin, içeriğinde kendi lavanta tarlamızdaki lavantalarımızdan elde edilen yağın olduğu, sıvı sabundan kolonyaya kadar, 10’un üzerinde ürünümüz var. Ayrıca gıdaya yönelik ürünlerimiz de var.
Yeryüzü Pazarının insanların sağlıklı gıda konusunda bilinçlenmesi için güzel bir girişim olduğunu düşünüyorum. Bu bilinçlenme üreticiler kadar tüketiciler için de bir gereklilik. Tüketicilerin de sağlıklı gıdayı daha iyi anlamak için çaba göstermesi gerekiyor.

Tuba Özdoğan (Biz Köyceğiz). Ben emekli bankacıyım, eşim de mühendis. Buralara göç edip doğal ürünler üretmek gibi bir hayalimiz vardı. 2 sene kadar önce İstanbul’dan Köyceğiz’e taşınarak bu hayalimizi gerçekleştirdik. Elle tutulur, gözle görülür temiz gıda üretiyoruz. Ürünlerimiz arasında bahçemizden topladığımız zeytinlerden elde ettiğimiz zeytinyağımız, keçi boynuzundan elde ettiğimiz pekmez, acı soslarımız, tahin, limon otu ve kurutulmuş incir var. Asıl hedefimiz temiz ürün üretmek. Bu yüzden Yeryüzü Pazarındayız.
Yeryüzü Pazarındaki üreticiler aynı amacı hizmet eden insanların bir arada olduğu bir kitle. Görüştüğümüzde o insanların da göç gibi, temiz üretim yapma hedefi gibi bize benzer hikâyeleri olduğunu öğreniyoruz. Bu da bizim için mutluluk verici.


Not: Slow Food Muğla Yeryüzü Pazarı ile ilgili duyuruları ve gelişmeleri Instagram hesaplarından takip edebilirsiniz: https://www.instagram.com/slowfood_mugla/ 

Kategori(ler): Söyleşiler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.