Sosyal Ekonomi ve Kooperatifçilik Dersi, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat Bölümü ders planına iki yıl önce eklenmişti. İlk yıl, pandemi nedeniyle çevrimiçi yürütmek zorunda kaldığımız dersi, bu yıl yüz yüze verdim. Doğrusu, kooperatifçiliği anlatırken, dayanışma ve işbirliğinden söz ederken bir arada olduğumuz ve dönemi bir sağlık sorunu yaşamadan tamamladığımız için çok mutluyum. Öğrencilerim derse ilişkin görüşlerini blog okuyucuları ile paylaşırken bana teşekkür etmişler. Onların teşekkürlerine teşekkür ediyorum. Son olarak, bu dersi müfredatına eklemek isteyen bölümlerle bilgi ve deneyim paylaşımına hazır olduğumu eklemek isterim. Şimdi söz, sevgili öğrencilerimde…
Kooperatifçilik, kâr amacı gütmeden, verilen emeğin hakkını vererek tüketiciye en kaliteli ürünü ulaştıracak bir değerdir. — Ali Özgültekin
Merhaba, ben Ali Özgültekin. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde İktisat bölümü dördüncü sınıf öğrencisiyim. Sosyal Ekonomi ve Kooperatifçilik dersine bu yıl büyük zevkle katıldım. Dersi seçerken bu kadar önemli bilgiler edineceğimi tahmin etmemiştim. İlk derse girdiğimde kooperatifçiliğin toplumsal ve ekonomik alanda bu kadar hayati derecede bir rol üstlendiğinin ve üstlenebileceğinin farkında değildim. Şu an ise kooperatifçiliğin ülkemizde üretici ve tüketici arasında yaşanan anlaşmazlık ve gerilime bir uzlaşı getireceğini ve ekonomik kalkınmayı daha sağlıklı bir biçimde daha ileri seviyeye taşıyacağını düşünüyorum. Yaşadığımız bu sömürü dünyasında kooperatifçilik, kâr amacı gütmeden, verilen emeğin hakkını vererek tüketiciye en kaliteli ürünü ulaştıracak bir değerdir. Ve bu ülkemizdeki tüm yurttaşların izlemesi gereken bir yoldur. Sayın Aylin Çiğdem Köne hocamıza bu derste bize verdiği emek, gösterdiği ilgi ve alaka için sonsuz teşekkür ve saygılarımı sunuyorum.
Sosyal Ekonomi ve Kooperatifçilik dersi, kooperatifleşme ve dayanışma bilincinin ne kadar önemli kavramlar olduğu üzerinde düşünme imkânı verdi. — Ayşegül Yıldız
İsmim Ayşegül Yıldız, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde İktisat Anabilim Dalında yüksek lisans öğrencisiyim ve ilgilendiğim konulardan biri kırsal kalkınma. Ülkelerin hem bölgesel hem de yerel kalkınmalarını gerçekleştirebilmelerinin önemli bir aracı olan kooperatifleşme hareketinin önemini kavrayabilmek adına Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözünü alıntılamak istiyorum. “Kanaatim odur ki, muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zekâ ve maharetleri birleştirmektir. Yoksa bir zayıf ile bir kuvvetlinin birleşmesinden bahsetmiyorum. Birleşmenin böylesi zayıf olanın kuvvetliye esir olması demektir…” Sosyal ekonomi ve kooperatifler sahip oldukları özellikler ve ilkeler ile özellikle kırsal alanlarda yaşayan her açıdan dezavantajlı insanların sorunlarının çözümüne katkıda bulunabilir.
Sosyal Ekonomi ve Kooperatifçilik dersi, kooperatifleşme ve dayanışma bilincinin ne kadar önemli kavramlar olduğu üzerinde düşünme imkânı verdi. Dayanışmanın sosyal kapsayıcılığı esas aldığını ve temelinde sevgi, şefkat, paylaşma ve işbirliği vb. olduğunu her dersimizde vurgulamaya çalıştık. Bu konuya gönülden bağlanmama vesile olan çok değerli hocama, Aylin Çiğdem Köne’ ye teşekkürlerimi sunarım.
Üniversitelerde ilk kez verilen böyle bir dersi almaktan dolayı şanslı olduğumu düşünüyorum. — Burak Yıldırım
Herkese merhaba. Ben Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisat bölümü 4.sınıf öğrencisi Burak Yıldırım. Alışılmışın dışında ders teknikleri ve öğrenciyi ön plana çıkaran eğitim sistemiyle bize sosyal ekonomi ve kooperatifçilik eğitimi veren ve detaylı bilgilenmemize öncülük eden Aylin Çiğdem Köne hocamıza teşekkür ediyorum. Üniversitelerde ilk kez verilen böyle bir dersi almaktan dolayı şanslı olduğumu düşünüyorum.
Ders boyunca, giderek artan toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, çevresel felaketler ve adaletsizlik gibi sorunlar karşısında çözüm üreten sosyal ekonomi türlerini hayata geçirmiş toplulukların ve oluşumların olduğunu görmek gelecek konusunda umudumu tazeledi.— Çağnur İşler
Merhaba, ben Çağnur. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nde Sosyoloji Anabilim Dalında yüksek lisans yapmaktayım. Yüksek lisansa başlamadan önce de Sosyal Ekonomi blogunu ilgiyle takip ediyordum. Pandemi süresince sosyal ilişkilerin iyileştirici gücünü deneyimleyerek tahrip olmuş biz duygusunun ne kadar önemli olduğunu fark ettim. Kaynakları sınırlı bir dünyada yaşayabilmemiz için büyümemiz değil bölüşmemiz gerektiğine; insanca ve mutlu bir hayat için gerekenin ise dayanışmadan geçtiğine inanıyorum. Bu yüzden bizlere sosyal ve ekonomik boyutlarda alternatif sunan sosyal ekonomi modelleriyle yakından ilgilenmeye başladım. Şanslıydım ki artık bu blogun temellerini atan sevgili Aylin hocayla tanışabilme ve dersine katılabilme fırsatını yakalamıştım.
Sosyal Ekonomi ve Kooperatifçilik dersine katıldığımdan beri öğrenmek istediğim her şeyin kavramsal çerçevelerine zaman içinde hâkim olmak ve öğrendiklerim ışığında yaşadığımız sorunlara bütünsel bir kavrayış edinmek en güzel kazanımlarım oldu. En önemlisi de ders boyunca, giderek artan toplumsal ve ekonomik eşitsizlikler, çevresel felaketler ve adaletsizlik gibi sorunlar karşısında çözüm üreten sosyal ekonomi türlerini hayata geçirmiş toplulukların ve oluşumların olduğunu görmek gelecek konusunda umudumu tazeledi. Bu tazelenme, bir tür cesaret vererek derste konuştuğumuz konular hakkında düşünmek kadar eylemek gerektiğine olan inancımı pekiştirdi. Ayrıca öğrendiklerimiz dışında derslerin karşılıklı etkileşim ve paylaşım ortamında geçmesini sağlayan sevgili Aylin hocaya çok teşekkür ediyorum.
Bu dersi sadece öğrencilerin değil bütün bireylerin alması ve bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmesi gerektiğini düşünüyorum. — Mertcan Özkan
Merhaba arkadaşlar ben Mertcan Özkan, İktisat 4. sınıf öğrencisiyim. Sosyal ekonomi ve kooperatifçilik dersini içeriğini bilmeden aldım. Derse katıldığım gün bu konulara ne kadar uzak olduğumu ve bir şey bilmediğimi fark ettim. Bu dersi sadece öğrencilerin değil bütün bireylerin alması ve bu konu hakkında daha fazla bilgi edinmesi gerektiğini düşünüyorum. Sosyal ekonomi ve kooperatifçilik, dünyanın daha güzel, daha sosyal olmasının ve en önemlisi bizim “bir” olmamızın yolunu en iyi şekilde göstermektedir. Ancak bu hareketleri sadece ülkemizde değil tüm dünyada görebilirsek dünyamızı daha yaşanılabilir kılarız. Sayın hocam Aylin Çiğdem Köne sayesinde geçmişten günümüze kadar olan gelişmeleri öğrendiğim için mutluyum. Kendisine bize olan katkıları için teşekkür ederim.
Bu ders, üniversite hayatım boyunca “iyi ki gördüm” dediğim derslerin en başında yer aldı. — Poyraz Şoyben
Merhaba. Ben Poyraz Şoyben 22 yaşındayım, Muğla S
ıtkı Koçman Üniversitesi 4. sınıf İktisat bölümü öğrencisiyim. Öncelikle, Sosyal Ekonomi ve Kooperatifçilik dersini bize sevdiren ve anlatımıyla bizi daha çok meraklandırıp derse olan bağlılığımızı artıran Aylin Çiğdem Köne hocama çok teşekkür ediyorum. Bu ders, üniversite hayatım boyunca “iyi ki gördüm” dediğim derslerin en başında yer aldı. Çünkü sosyal ekonomi ve kooperatifçilik, hepimizin hayatındaki bazı zorluklara kolaylık sağlamanın ve bu zorluklar için çözüm bulmanın anahtarlarından birisidir diyebilirim.
Kâr amacı gütmeyen kooperatifçilik, emek sahibi insanlara (ortaklara) hak ettikleri değeri her anlamda veren bir model. — Seyfullah Çelik
Merhaba. Ben Seyfullah Çelik, İktisat bölümü son sınıf öğrencisiyim. Çiğdem hocamızın vermiş olduğu ve bu fırsattan Türkiye’de sadece bizim faydalanmış olduğumuz Sosyal Ekonomi ve Kooperatifçilik dersi hakkında görüşlerimi belirtmek istiyorum. Bu dersi almadan önce kooperatif işletmelerin bu kadar yaygın ve etkili olduğunu bilmiyordum. Hocamızın bize verdiği örneklerden yola çıkarak, kapitalist sisteme karşı kullanılabilecek çok iyi bir model olduğunu söyleyebilirim. Çünkü kâr amacı gütmeyen kooperatifçilik, emek sahibi insanlara (ortaklara) hak ettikleri değeri her anlamda veren bir model. Bu modelde; insana insan olduğu için değer verildiğini, iş ve sosyal yaşantımızda iletişimin paradan daha önce geldiğini ve hepimizin aynı haklara sahip olduğunu öğrendik. Bence emek veren insanların hak ettiği şey tam olarak bunlar. Umarım sosyal ekonomi ve kooperatifçilik ülkemizde ve tüm dünyada daha yaygın hale gelir ve aldığımız bu ders tüm Türkiye’ye örnek olur, diğer üniversitelere yayılır.
