2008’deki finansal-ekonomik krizden sonra etki değerlendirme yöntemlerinin hem kâr amacı güden hem de sosyal amaçlı kuruluşlar tarafından benimsenmesinin gerekliliğini vurgulayan söylemler giderek yaygınlaşmıştır. Sosyal ve dayanışma ekonomisi (SDE) bile faaliyetlerinin etkilerinin ölçülmesi, standartlaştırılması ve nicelleştirilmesine yönelik bu “salgından” muaf olamamıştır. Etki ölçümüne yönelik bu düşkünlük, borsanın arzı artan sosyal veya çevresel odaklı finansal ürünlere (Sosyal Etki Tahvili gibi) yeni finansal pazarlar (talep) bulma ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Bu baskı, finans dünyasına ait terim ve kavramların refah politikası (Sosyal Yatırım Devleti) ve geleneksel hayırseverlik sektörü (Yatırımın Sosyal Getirisi) gibi diğer alanlara da yayılmasına neden olmuştur.
Bu yazıda, Bologna Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Andrea Bassi tarafından hazırlanan From “Social Impact” to “Social Value”: A holistic approach to the SSE Worth’ Measurement (“Sosyal Etki”den “Sosyal Değer”e: SDE’nin Değerinin Ölçümüne Bütünsel Bir Yaklaşım) başlıklı CIRIEC raporunu özetleyeceğim. Rapor, sosyal etki yerine sosyal değer kavramına dayalı bir değerlendirme çerçevesi öneriyor. Sosyal Katma Değer Değerlendirmesi adı verilen bu yöntem yalnızca kuruluşun faaliyetlerinin/programlarının/hizmetlerinin değil, kuruluşun kendi varlığının da kıymetini dikkate almayı gerektiriyor.
Raporda, Emilia-Romagna Bölgesi’ndeki bir çatı rekreasyon derneğinin Sosyal Katma Değer Değerlendirmesine ilişkin ampirik bir araştırmadan elde edilen başlıca sonuçlar sunuluyor ve yorumlanıyor. Araştırma, bölgesel derneğin yerel şubeleri tarafından benimsenecek uzlaşmaya dayalı bir sosyal hesap verebilirlik ve sosyal değer/etki değerlendirme sistemi oluşturmayı amaçlıyor. Hem sosyal değer kavramının hem de sosyal katma değerin ölçüm çerçevesi olan Sosyal Katma Değer Değerlendirmesi yönteminin SDE ile ilgisi olan kişiler için ilginç ve ilham verici olacağını umuyorum.
1. SDE kuruluşlarının sosyal değeri
Sosyal etkiden sosyal değere geçişi araştırırken, öncelikle sosyal etkinin ne olduğuna değinmek gerekir. OECD’nin sosyal etki tanımı şu şekildedir:
“Sosyal etki genellikle dört temel unsura atıfta bulunarak tanımlanır:
- Bir kişinin faaliyetlerinin sonucu olarak yaratılan değer;
- Faydalanıcılar ve etkilenen herkes tarafından deneyimlenen değer;
- Hem olumlu hem de olumsuz etkileri içeren bir etki;
- Önerilen faaliyet olmasaydı durumun ne olacağı kriterine göre değerlendirilen bir etki.”
Burada yer vermediğimiz diğer tanımlarla birlikte, bu tanım da kuruluşun salt varlığının faaliyet gösterdiği toplumda ürettiği genel etkiye atıfta bulunmamaktadır.
Etki ölçümü yaklaşımının dayandığı felsefe sınırlıdır çünkü temel olarak SDE eylemlerinin sonuçlarına odaklanmayı vurgulamakta ve bu sonuçları üreten süreçleri hafife almaktadır. Dikkati niceliksel ölçülebilir sonuçlara vermektedir ve kuruluşların süreçsel boyutunu küçümsemektedir.
Bu yaklaşımın bir başka sınırı da bir kuruluşun tek bir programına veya hizmetine odaklanmasıdır ve genellikle SDE alanında bir hizmetin gerçekleştirilmesinin önemli sayıda aktörün işbirliğini (karşılıklı ilişkiler, ağlar, ortaklıklar) gerektirdiğini ve tek bir kuruluşun katkısını kuruluşlar arası genel aktör ağından çıkarmanın genellikle çok zor olduğu gerçeğini dikkate almamaktadır.
Bu çalışmada ele alınan Sosyal Katma Değer çerçevesi ise, yerel düzeyde hizmet sunum sisteminin karmaşıklığını varsaymaktadır, bu nedenle çok kriterli bir teorik ve analitik çerçeve olarak tanımlanabilir.
“Sosyal Katma Değer” çerçevesi, SDE kuruluşlarının, kişisel düzeyde (sorumluluk duygusu= aidiyet, özerklik, katılım, dayanışma), örgütsel düzeyde (ilişkisel malların üretimi) ve sistematik düzeyde (sosyal sermayenin güçlendirilmesi) toplum için üretebileceği farklı katkıları göz önünde bulundurarak, işleyişlerinin sosyal katma değer açısından değerlendirilmesini için sağlar.
Sosyal Katma Değer modeli, SDE aktörlerinin belirli bir düzeyde ilişkisel mallar ürettiği ve içinde bulundukları sosyo-ekonomik ortamda belirli bir miktarda sosyal sermaye oluşturduğu varsayımına dayanmaktadır. Dolayısıyla, bir SDE aktörünün yarattığı sosyal (katma) değer düzeyi, yukarıda bahsedilen iki toplumsal kaynağı üretme kapasitesine/yeteneğine bağlıdır.
Sosyal Katma Değere görünürlük kazandırmak için benimsenecek ölçütler sorusu söz konusu olduğunda, ilk etapta yeterlilik veya uygunluk ilkesini benimsenmiştir, yani ölçütlerin ilgili SDE aktörünün misyonuna uyumlu olması şarttır.
İkinci olarak da orantılılık ilkesini benimsenmiştir, yani veri toplama ve analiz açısından aşırı bir yükten kaçınmak için ölçütlerin SDE aktörünün kurumsal boyutuyla orantılı olması gerekmektedir.
Bir SDE aktörünün sosyal katma değerini ölçmek için benimsenecek göstergeler ve endeksler, ilgili tüm aktörlerin, yani belirli bir ekosistemde faaliyet gösteren paydaşların dahil olduğu yinelemeli bir süreçte birlikte tasarlanmalıdır.
2. ARCI Sosyal Katma Değer Değerlendirme Araştırması
a. Hedefler
Emilia-Romagna bölgesindeki ARCI’nin[i] (boş zaman ve rekreasyon çatı derneği) Sosyal Katma Değer Değerlendirmesi üzerine ampirik bir çalışma yapılmıştır.
Çalışmanın temel amacı, toplum yanlısı dernekler (APS)[ii] için uygun, onların özelliklerini ve özgüllüklerini kavrayabilen, ayırt edici ve niteleyici unsurlarını geliştirebilen bir sosyal etki değerlendirme sistemi denemek olarak belirtilmektedir.
Araştırmada çok çeşitli nitel ve nicel inceleme araçları kullanılmıştır.
- İlk olarak ARCI sistemi temsilcileri ile her biri üç saat süren üç odak grup çalışması yapılmıştır. (13-26 Şubat 2018)
- İkinci olarak, odak grupları sırasında ortaya çıkan bilgilere dayanarak, daha önce bir araştırmada kullanılan anket soru formu güncellenmiştir. 44 sorudan oluşan ankette, beş homojen bölüm bulunmaktadır:
- Yapısal veriler
- Faaliyetler
- Yönetişim ve dernek yaşamı
- Toplum üzerindeki etki ve sosyal güçlendirme
- Sürdürülebilirlik ve raporlama
- Üçüncü olarak, Emilia-Romagna bölgesindeki yaklaşık 850 Arci kulübünden oluşan bir örneklem belirlenmiştir. Nüfus-üye sayısı ve illere göre ideal örneklem belirlenmiş, 120 birime ulaşılmıştır.
- Dördüncü olarak, anket yukarıda belirlenen örnekleme uygulanmıştır. Uygulamaya dijital formatta (CAWI- Bilgisayar destekli web görüşmesi) devam edilmiştir.
Araştırma Ocak-Ağustos 2018 döneminde toplam sekiz ayda tamamlanmıştır.
b. Sosyal Katma Değer Endeksi
Bu çalışmada Sosyal Katma Değer Endeksi, yerel ARCI kuruluşlarının çalışmalarındaki ilerlemeyi izlemek için bir araç olarak kullanılmıştır.
Standartlaştırılmış bir endeks kullanmanın en büyük avantajı şüphesiz ki sonuçların yüksek derecede karşılaştırılabilir olmasının yanı sıra ARCI evrenini dolduran çok çeşitli gerçeklikler karşısında tekil göstergelerin iç bileşimindeki esneklik ve uyarlanabilirliktir.
Çalışmada Sosyal Katma Değer Endeksinin dört alt bölümden oluşan temel yapısı korunmuştur. Bununla birlikte endeks hedef deneklerin türüne göre yeniden kalibre edilmiş ve dört boyutun ağırlıkları yeniden belirlenmiştir. (Tablo 1)
Tablo 1: Sosyal Katma Değer Endeksi
Endeksler | Amaç | Ağırlık | Alt Kriterler |
Endeks A
Sürdürülebilirlik- Kaynak Yeterliliği
|
Kuruluşun faaliyetlerini sürdürmek için ihtiyaç duyduğu ekonomik ve maddi kaynakların, insan kaynağının ve raporlama kaynaklarının istikrarını değerlendirmek | %20 | Ekonomik – mali kaynaklar: Son üç yılın gelir performansı
İnsan kaynağı: Üye, çalışan ve gönüllü sayısının son üç yıldaki gelişimi Maddi kaynaklar: Kuruluşun sabit mekâna sahip olup olmadığı Raporlama kapasitesi: Benimsenen araçlar ve kapasiteleri |
Endeks B
Yönetişim |
Yönetişimde şeffaflığın ve üyelerin yönetime katılımın ne şekilde sağlandığını değerlendirmek | %30 | Kurumsal organların demokratik niteliği: Genel Kurul ve Yönetim Kurulunun toplanma sıklığı, katılımcı sayısı, son yıldaki toplantı sayısı
Katılım ve şeffaflık: Üyelerin dernek toplantıları hakkında nasıl bilgilendirildiği
|
Endeks C
Sosyal Güçlendirme |
Organizasyonda sosyal değer yaratımını izlemek ve organizasyonun hem eski hem yeni üyelere yönelik aktiviteler düzenleme becerisini değerlendirmek | %30 | Faaliyet geliştirme: Çoklu ve farklı faaliyetlerin teşvik edilip edilmediği, bu girişimlerin teşvik edilme yolları, katılımcıların memnuniyetinin tespit edilmesine gösterilen dikkat
Çoklu kullanıcılar: Farklı yaş gruplarından katılımcıların olup olmadığı, derneğin nesiller arası değişim için fırsat yaratma yeteneği
Sosyallik: Kulübün gayri resmi insan gruplarına veya kâr amacı gütmeyen diğer kuruluşlara açık buluşma ve sosyalleşme anlarına ev sahipliği yapma durumu |
Endeks D
Ağ Bağlantıları – Toplum Üzerindeki Etki ve Ağ Oluşturma |
Organizasyonun dış çevreye açıklığını ve etkisini çevresindeki toplumu etkileme amacına üyelerini ne şekilde dahil edebildiğini değerlendirmek | %20 | Gelişen ağ: Görüşülen kuruluşların kâr amacı gütmeyen diğer kuruluşlar ile ne ölçüde iş yaptığı
Yenilik: Yeni hizmetler ve faaliyetler geliştirme eğiliminin derecesi
Kamu ile ilişki: Kamu kurumları ile işbirliği derecesi
|
c. Veri Analizi
Anketlerden elde edilen sonuçlara göre, dört endeks puanlanmış ve 5 üzerinden verilen puanlar ile Sosyal Katma Değer Elması Şekil 1’de gösterildiği şekilde oluşmuştur.
Rapor, araştırma verilerinden hareketle; görece en eski kulüplerin, yüksek üye sayısına, orta sayıda gönüllüye, görece çok sayıda ücretli personele, yüksek bütçeye, orta büyüklükte coğrafi faaliyet alanına sahip derneklerin daha yüksek endeks puanlarına sahip olma olasılığının yüksek olduğu sonucuna ulaşmıştır.
d. Yorumlar ve araştırmanın sonucu
Birleşmiş verilerin analizinden, ARCI_ER ağına bağlı derneklerin güçlü olduğu alanların aşağıdaki gibi olduğunu söylemek mümkündür:
- Ortaklarını kurumun yaşamına dahil etme becerisi, kurum içi sosyal sermaye yaratılmasını teşvik eder.
- Faaliyetlerdeki çeşitlilik, kültürel, spor ve eğlence hizmetlerinde ücretsiz katılım sunulması güçlü özellikler arasındadır. Bu derneklerin faaliyetlerinin sona ermesi halinde, dernek üyelerinin aynı derece geçerli alternatifler bulamaması muhtemeldir.
- Mevcut kaynaklar sağlam ve sürdürülebilir şekilde yönetilmektedir.
Sistemin zayıf olduğu bazı unsurlar da ortaya çıkmaktadır:
- İhtiyaçları tespit etmeye ve yürütülen faaliyetlere ilişkin memnuniyeti tespit etmeye yönelik araçları benimseme eğilimi hâlâ çok zayıftır.
- Dış çevreye açıklık derecesi hâlâ yeterince kullanılmayan (potansiyel) bir kaynaktır.
- Yeni ortakları ve gönüllükleri cezbetme becerisi kısıtlıdır.
3. Sosyal katma değer endeksi hakkında son söz
Bence SDE kuruluşlarının üyeleri kadar etraflarındaki topluluk ve daha ötesinde toplum için neleri nasıl ürettiklerini sürekli sorgulamaları bunun için de yarattıkları etkiyi ölçmeleri önemli. Kuşkusuz SDE alanının özgünlüğüne, çeşitliliğine ve bir alternatif olarak taşıdığı potansiyele uygun ölçme ve değerlendirme araçlarına çokça ihtiyaç var. Bu yazıda tanıtmaya çalıştığım Sosyal Katma Değer Endeksi aracılığı ile sosyal değer kavramının sosyal etki alanında çalışanlar ve SDE uygulayıcıları fikir ve uygulama bazında değerlendirilmesinin yararlı olacağını düşünüyorum.
[i] ARCI (İtalyan Rekreasyon ve Kültür Derneği) bir İtalyan derneğidir, adı Associazione Ricreativa e Culturale Italiana’nın kısaltmasına dayanmaktadır. ARCI’nin kökleri, 26 Mayıs 1957’de Floransa’da kurulan derneğe uzanmaktadır. ARCI 1.100.000 üyesiyle (2004) ülkenin en büyük derneklerinden biridir. Örgütsel yapısı yerel düzeyde kültür, (sanat, sinema/video, edebiyat, şiir, müzik, tiyatro / dans), turizm, haklar, sosyal sorumluluk, kamu hizmeti gibi farklı temaları ele alan 4.796 çevreye dayanmaktadır. ARCI yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde faaliyet göstermektedir (Dünya Sosyal Forumu’nda olduğu gibi), ulusal merkezi Roma’dadır.
[ii] APS: Associazioni di Promozione Sociale. İtalyan yasalarında, ortakları veya üçüncü taraftarlar lehine sosyal fayda faaliyetleri yürütmek amacı ile kurulan dernekler, hareketler ve diğer sosyal kümelenmeler. 2017 yılında ülkede faaliyet gösteren 350 bin kâr amacı gütmeyen kuruluşun %80’inden fazlasını temsil etmektedir.
Not: Öne çıkan görsel, Pexels — Quang Nguyen Vinh, Erişim