Haziran ayının son söyleşisinde BBOM Ayvalık Kooperatifi ve aynı zamanda Genç İşi Kooperatif ortağı Levent Kahraman’ı ağırladık. BBOM, çeşitli il ve ilçelerde alternatif uygulamalarla eğitim sistemini dönüştürmeyi amaçlayan bir eğitim modeli. Modelin bazı temel vurguları ve uygulamaları var. Buradan yola çıktık ve e-posta yoluyla yaptığımız söyleşimiz için”nedir BBOM’u farklı kılan” dedik. Endişelenmeyin, elbette merakımız bu soruyla sınırlı kalmadı. Dilerseniz sizi de daha fazla merakta bırakmadan söyleşimize geçelim… Ama, öncelikle Levent Kahraman’a bize zaman ayırdığı için bir kez daha teşekkür etmeyi unutmadan.
“… aldığımız geri bildirimler BBOM Modelinin dünyada kendi alanında bir ilk olduğunu bize göstermekte.”
BBOM ne zaman ve nasıl bir ihtiyaçtan doğdu? Modeli oluştururken etkilendiğiniz uygulamalar oldu mu?
Başka Bir Okul Mümkün 2009 yılında eğitime farklı bir bakış açısı ile bakan ve mevcut eğitim sisteminde yenilikçi uygulamaların olması gerektiğini düşünen bir grup ebeveyn ve gönüllünün oluşturduğu bir sivil inisiyatif olarak kuruldu. 2010 yılında dernekleşerek BBOM Derneği olarak faaliyetlerine başladı.
Modeli oluştururken öncelikle Türkiye ve Dünyadaki alternatif eğitim modellerinin ve akımlarının araştırmasını yaptık. Kurucu ortakların akademisyen olması ve bu alanda uzmanlıkları bulunması araştırmaların uzun ve detaylı şekilde yapılmasını ve tartışılmasını sağladı. BBOM modeli yaşayan bir yapı olduğu için değişimler ve etkilenmeler devam etmekte çünkü her birey kendi modelini oluşturmakta.
“BBOM’un en önemli farkı öncelikle sivil bir inisiyatif olarak kurulmasıdır.”
Kuruluştan önce ya da daha sonraki süreçlerde yurtdışındaki kooperatif okullarla iletişiminiz oldu mu?
Kooperatif Okulları ile iletişimimiz ne yazık ki çok fazla olamadı. İlk etapta model ağırlıklı olarak eğitim sistemi odaklı olarak araştırıldı. Okulların ve modelin yürütülmesi, işletilmesi için düşünülen kooperatifçilik ve kooperatif okulları süreç içerisinde deneyimler ile ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda araştırılmaya başlandı. Ayrıca ülkemizde daha önce kooperatif okulları modelinin yaygın olmaması ve dünyada da bu örneğe çok fazla karşılaşılmaması nedeniyle biz kendi sistemimizi yaşayarak, deneyimleyerek geliştirmeye başlamış olduk.
Yapmış olduğumuz yurtdışı araştırmaları, katıldığımız eğitim, toplantı ve seminerlerde aldığımız geri bildirimler BBOM Modelinin dünyada kendi alanında bir ilk olduğunu bize göstermekte. Çünkü dünyada alternatif eğitim veren, ekolojik bir yapıya sahip, demokratik şekilde yönetilen bir kooperatif okulu olmadığını bize söylüyor. Dünyadaki kooperatif okulları ya sadece demokratik okul ya sadece ekolojik ya da bu başlıklardan sadece birini taşıyor. Her dört kavramın bir arada olduğu başka kooperatif okulları bulunmadığını katıldığımız birçok yurtdışı etkinlikte duymaktayız. Bu açıdan iyi bir örnek olarak BBOM modelinin yaygınlaşmasını ve benzer yapıların kurulmasını arzu etmekteyiz.
Kuruluş ve sonrasında ne gibi destekler aldınız? Örneğin, MEB, BBOM kooperatifi için ne gibi desteklerde bulunuyor?
BBOM Derneği olarak öğretmen eğitimleri için birkaç kurumdan proje karşılığı destekler aldık ancak sorunuz kooperatifler özelinde ise kooperatifçilik alanında herhangi bir destek almadık, alamadık. Kooperatifler tüm yatırım ve işletme maliyetlerini kendi öz sermayelerinden yani ortakların ödemeleri ile karşılamaktalar. MEB, BBOM veya diğer eğitim kooperatifleri için herhangi bir destek vermiyor. Ancak 2023 eğitim vizyon belgesinde eğitim kooperatiflerinin desteklenmesini içeren bazı cümleler yer alıyor. Ümitle bunların netleşmesini bekleyeceğiz.
“BBOM kooperatifleri sosyal kooperatifçiliğin en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.”
BBOM’u başka okullardan (devlet/özel) ayıran özellikleri sizce neler?
BBOM’un en önemli farkı öncelikle sivil bir inisiyatif olarak kurulmasıdır. Ortak bir ihtiyacın karşılanması için bir araya gelen insanların emeklerini ve sermayelerini ortaklaştırması ile oluşturdukları özgün bir modeldir. BBOM modeli eğitim/öğretimde olduğu kadar işletmecilik modeli olarak ta devlet ve özel okullardan ayrılmaktadır. BBOM Kooperatifleri ana sözleşmeleri gereği kâr odaklı değil. Ortaya çıkan gelir/kâr tekrar sisteme dönüyor yani kooperatifin ve okulların güçlenmesi, çocukların daha iyi bir eğitim alması için kullanılması amaçlanmakta. Kooperatif ortaklarına herhangi bir kâr payı ve maddi risturn dağıtımı yapılmamakta, tüm gelir kooperatif ve okullar için kullanılmaktadır. Bu bakımdan BBOM kooperatifleri sosyal kooperatifçiliğin en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Biraz sayısal büyüklüklerden söz etsek: BBOM’de bugün kaç okul, kaç öğrenci, öğretmen var?
Bugün itibari ile Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Ayvalık olarak 5 BBOM Kooperatifi ve bu kooperatiflere bağlı 5 okul bulunmaktadır. Bu kooperatiflerden Ayvalık kooperatifinin kendi okulu olmayıp bir köy okuluna çocuklarını göndermekte ve faaliyetlerini yürütmektedirler. Beş BBOM okulunda toplam 300’e yakın öğrenci bulunmakta ve bu öğrencilere eşlik eden yaklaşık 35 öğretmen/eğitimci bulunmaktadır.
BBOM ortaklarının hepsi velilerden mi oluşuyor? Kooperatife ortak olan öğretmen var mı?
BBOM Kooperatiflerinin ortaklık yapısı her kooperatifte farklılık gösterebilmektedir. Kooperatifler kendi ihtiyaç ve hedefleri doğrultusunda ortaklık yapılarına karar vermekte ve ana sözleşmelerini buna göre düzenlemekteler. Örneğin İzmir Kooperatifine dileyen herkes ortak olabilmektedir ancak Ankara Kooperatifine sadece ebeveyn olanlar ortak olabilmekteler. Kooperatifler özerk ve bağımsız yapılar olarak kendi kararlarını almaktadırlar. BBOM Kooperatiflerine gerek ebeveyn gerekse gönüllü olarak katkı koymak isteyen birçok öğretmen/eğitimci ortak olmakta ve aktif görevler almaktadır.
“Topluluk olmak, ortak karar almak ve bunları yürütmek… duvara en çok çarptığımız alanların başında geliyor.”
BBOM’de sosyokrasi ne derece önemli ve nasıl uygulanıyor? Çocuklara sosyokrasinin önemi nasıl kavratılıyor?
Sosyokrasi ile 2017 yılında tanıştık. Topluluk olmak, ortak karar almak ve bunları yürütmek, sürdürülebilir bir yapı kurmak ülkemizde en zor olan, duvara en çok çarptığımız alanların başında geliyor. Mevcut sistemlerin buna yeterli cevabı olmadığını da yaşayarak görüyoruz. Eğitim sistemindeki araştırmalarımız sonucu nasıl BBOM Modeli ortaya çıktıysa yönetişim alanında da yaptığımız araştırmalar sonucunda sosyokrasi ile tanıştık. Aldığımız eğitim ve pratikler sonrası 2018 yılında BBOM Derneğinde sosyokrasi uygulamaya başladık.
Sosyokrasi uygulamamız aslında devam eden bir süreç. Öncelikle bu alanda uzman ve tecrübeli kişilerden eğitim almayı hedefledik ve bu bağlamda Hindistan’da bu konuda uzun yıllar çalışmış ve deneyimlemiş olan Shammi Nanda ile tanıştık ve Türkiye’ye davet ettik. Bodrum Öğretmen Köyünde 5’er günlük farklı grup eğitimleri yaptık. Daha sonra bu eğitimleri alan arkadaşlardan bazıları ileri seviye eğitimler alarak eğitimci olma yolunda ilerlediler. BBOM Derneği olarak ilk defa sosyokrasi alanında Türkçe bir el kitabı yayınladık ve bunu bedelsiz bir şekilde tüm sivil toplum ve eğitim camiası ile paylaştık. Dernek bünyesinde kurulan Topluluk Araçları Çemberi ile BBOM Kooperatiflerine ve BBOM bileşenlerine online eğitimler vermeye de devam ediyoruz. Bu alanda pratik ve geliştirmelerimiz devam etmekte.
“… çocuklar kendilerini özgürce ifade edebilecekleri… ortamları kendileri yaratmaktalar. Bu da sosyokrasinin temelini oluşturmakta.
BBOM okullarında günlük hayatın bir parçası olarak sınıf çemberleri, okul çemberleri ve okul meclisi bulunmakta ve çocuklar kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, okul ile ilgili tüm süreçlere katılabilecekleri ortamları kendileri yaratmaktalar. Bu da sosyokrasinin temelini oluşturmakta. BBOM okullarından mezun olan çocukların sosyokratik bir düzende çalışan kurum ve kuruluşlarda yer almasını ve bu sistemleri kendi pratikleri ve tecrübeleri ile geliştirmesini sabırsızlıkla bekliyoruz.
Bağış kabul ettiğinizi biliyoruz. Peki, bu bağışların sürekliliği var mı? Düzenli bir bağış akışı olmadığında da kooperatif ayakta kalabiliyor mu?
BBOM Kooperatifleri bağışlar ile yaşayan, ayakta duran yapılar değiller. Tam da bu nedenle kooperatif modeli ile kuruluyor ve işletiliyorlar. Bağış odaklı bir sistem düşünülseydi dernek veya vakıf okulları şeklinde bir örgütlenme oluşturulurdu. Kooperatifler bağışlar ile yaşayamazlar, ticari bir faaliyet yürütmek için kurulmalı ve yürütülmelilerdir. BBOM Kooperatifleri bağış kabul etmekle birlikte tüm gelir düşünüldüğünde çok az bir kısmını bağışlar oluşturmaktadır ve düzenli bir bağış geliri de bulunmamaktadır. Kooperatifler yapmış oldukları okul işletmeciliği ile ana gelirlerini sağlamaktalar ayrıca düzenlenen eğitim ve atölye çalışmaları ile de gelir elde etmektedirler. Diğer gelir kaynakları ise ortakların aidatları, proje gelirleri ve kermes vs. etkinlik gelirleridir.
“… yapısı ve içeriği gereği aslında tüm kooperatifler sosyal bir hizmet vermektedirler.”
Elde edilen gelir, okul dışında başka sosyal projelerde kullanılıyor mu?
Eğer elde edilen gelir kooperatifin ve okulların ihtiyaçlarını karşılayıp artı bir değer yaratıyorsa bu artı değer/bakiye sosyal projelere aktarılmaktadır. Örneğin daha fazla burslu çocuğa alan açmak, okulun ve kooperatifin teknik imkanlarını arttırmak, okulun ve kooperatifin bulunduğu bölgede ihtiyaç sahibi kişi ve kurumlar ile işbirlikleri ve ortak projeler yapmak gibi…
BBOM Türkiye’de sosyal kooperatifler için özel ve önemli bir örnek. Sosyal kooperatifler bir ülke için neden önemlidir? Diğer kooperatiflerden daha mı önemlidir?
Sosyal kooperatifçilik ülkemiz için yeni bir kavram ancak yapısı ve içeriği gereği aslında tüm kooperatifler sosyal bir hizmet vermektedirler. Bu açıdan biri diğerine göre daha önemlidir diyemeyiz. Kooperatiflerin amacı toplumun kalkınmasını emek ve sermaye ortaklığı ile sağlamaktır. Sosyal kooperatifler bu emek ve sermaye ortaklığını günlük yaşamın sürdürülmesi, devlet ve yerel yönetimlerin öncelikli görevi olan eğitim, sağlık, istihdam gibi ana hizmetleri yeterince gerçekleştiremediği alanlarda sağlanması için faaliyet gösteren ve çözüm üreten yapılardır. Bu bağlamda sosyal kooperatifler vatandaşların çözüm odaklı olarak öncelikle kendi ihtiyaçlarını karşıladıkları ve bu sayede yaşadıkları topluluğun ve toplumun ihtiyaçlarını karşıladıkları bir dayanışma ve örgütlenme modeli olmaktadırlar.