Söyleşi köşemize bugün, yeni kurulan Yaren Kooperatif konuk oluyor. Yaren Kooperatif önce logosu, sonrasında amacı ve çalışma alanı ile dikkat çekti, merak uyandırdı. Kooperatifin kurucuları, ODTÜ’de okurken yolları kesişen ve halk bilimine gönül vermiş üniversite arkadaşları. Geleneği geleceğe doğru mesajlarla iletmek ve toplumda eğitim ve kalkınma adına farklılık yaratmak istiyorlar. Hareket noktaları; halk bilimini yaşatmak, kültürel değerlerimizi korumak ve gelecekle buluşturmak. Kültür bir toplumsal gereksinim ve odağına kültürü yerleştiren kooperatiflerin kurulması sosyal dayanışma ekonomisi alanı için son derece önemli. Şimdi söz Yarenlerde…
Yaren bir sosyal kooperatif olarak yapılandı
Öncelikle kuruluşunuzu kutlamak isteriz; kooperatif dünyasına hoş geldiniz. Yaren Kooperatif’in çıkış noktasını merak ediyoruz. Nasıl oluştu bu girişim?
Yaren Kooperatif, yasal adı ile SS Yaren Fikri Mülkiyet Hakları & Proje Danışmanlığı Kooperatifi, kâr amacı gütmeyen ve toplumsal sorunlara çözüm amacı ile kurulmuş bir sosyal kooperatiftir. Yasal olarak kuruluş tarihi de anlamlı: 14 Şubat 2020.
Kurucu ortaklar olan bizler ise, birbirini çok çok uzun yıllardır tanıyan birlikte pek çok sosyal içerikli işi gerçekleştirmiş sekiz yareniz. Her birimiz, uzun yıllar halk bilimine gönül vermiş kişileriz. Aynı zamanda her birimiz, halk biliminin araştırılması, derlenmesi ve kitlelere sunulması amacıyla çalışmış insanlarız. Ve her birimiz, farklı bilgi ve becerimiz ile olaylara farklı gözlerle bakabiliyor, onları farklı değerlendirebiliyoruz ve eşit şartlarda ortaklaşa yürüttüğümüz her sürece, sahip olduğumuz bilgi birikimimize uygun katkı sağlayabiliyoruz.
Şimdi ise, bu projelerimizi kurumsal bir çatı altında daha etkin ve sürdürebilir hale getirmek için ve de kooperatif hareketini desteklemek amacıyla Yaren Kooperatifi kurduk.
Hedefimiz,
- Yerelden başlayarak toplumsal kalkınmaya
- Toplumun eğitim, ekonomik ve sosyal anlamda gelişmesine
- Geleneklerin geleceğe aktarılmasına
katkıda bulunacak projeler geliştirmek, bunları hayata geçirmek.
Biz hep birlikteydik. Biz hep beraber üretmenin keyfini almıştık Bugün, Yaren Kooperatif çatısı altında, kooperatifçilik bakış açısıyla, içinde yaşadığımız topluma sosyal fayda sağlayacağımıza inanıyoruz. Bu girişimin hepimiz için hayırlı ve başarılı olması diliyoruz.
‘Kooperatifler halk sektörüdür’
Peki, Yarenler neden kooperatif modelini seçti? Pek çok dayanışma ekonomisi yapısı, sivil inisiyatif ya da topluluk olarak hareket ederken, bir kooperatifin ortağı olma fikrine sizi götüren hangi düşünceler oldu?
Yaren Kooperatif, bir kooperatif. Fikri Mülkiyet Hakları ve Proje Danışmanlığı Kooperatifi. Gördüğünüz gibi adımız biraz farklı. Amaçlarımız ve görev almak istediğimiz alanlar pek çok diğer kooperatife göre oldukça farklılık gösteriyor. Bildiğiniz gibi, Türkiye’de kooperatiflerin çalışmaları üç ayrı bakanlık tarafından ilerletiliyor. Yapı Kooperatifleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ve Tarım Kooperatifleri, Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı. Biz ve bizim gibi diğer tür kooperatifler, örneğin Eğitim, Bilimsel Ar-Ge, Sanat, Medya, Taşımacılık, Kredi, İşletme ve Üretim-Pazarlama gibi kooperatif türleri Ticaret Bakanlığı üzerinden çalışmalarını yürütüyor.
Biz kooperatifiz çünkü kooperatifler ortak ihtiyaçlar doğrultusunda insanların bir araya gelip harekete geçmesidir. Yaren Kooperatif’i kuran bizlerin ortak ihtiyacı, halk bilimini yaşatmak, kültürel değerlerimizi korumak ve gelecekle buluşturmak. Kooperatifler, ortaklarının sosyal, ekonomik ve kültürel ihtiyaçlarını gözetir, demokratik bir düzende bu ihtiyaçların giderilmesi için iş, hizmet, ürün ya da proje üretilir. Kooperatifler, topluma karşı sorumludur, eyleme geçerken diğer kooperatiflerle işbirliği önceliklidir. Gönüllü katılım esastır, şeffaflık vazgeçilmezdir. Herkes eşit oy ve söz hakkına sahiptir. Kimse sermayesi oranında farklılık göstermez.
İşte, Yaren Kooperatif de halk biliminin gelişmesine, yaşamasına gönül verenlerin oluşturduğu bir kooperatif. Yarenler, tüm niyetleri doğrultusunda eyleme geçmek için kooperatif tüzel kişiliğini tercih etti. Hatta uluslararası deyimiyle Yaren bir sosyal kooperatif olarak yapılanıyor. Bizler kooperatifçiliğe inandık. Av. Şeref Kısacık’ın tanımladığı gibi ‘kooperatifler halk sektörüdür’. Bundan böyle Yarenler olarak halk sektöründe etkin olarak yer alacağız. Dayanışmanın yeniden yeşermesi, çoğalması ve yaygınlaşması için Yaren Kooperatif kuruldu.
Kültürel aktarım ile toplumsal gelişime katkıda bulunmak
Kültürü odağına alan bir kooperatifi duymak çok sevindirici. Yaren’in hikâyesi nedir?
Yaren en basit tanımıyla arkadaş, dost demek. Biz sekiz yaren, dost olmakla birlikte, yeni dostluklara vesile olarak kültürel aktarım ile toplumsal gelişime katkıda bulunmak için bir araya geldik.
Henüz çok başında olduğumuz bu yolculukta, logomuz bizim hikâyemizi anlatan önemli bir yol arkadaşımız. Logomuzun ilham kaynağı üzerinde yaşadığımız bu topraklar. On binlerce yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bu coğrafya, bizlere çok köklü ve renkli bir kültür mirası sunuyor. Bu coğrafyanın halkları kendilerini hep sembollerle ifade etmiş. Yüzyıllarca analığı, sevgiyi, paylaşmayı, korkuyu, neşeyi, iyimserliği, bereketi, mutluluğu temsil etmiş bu semboller. Halen birçoğumuzun evinde olan kilimlerde, halılarda bu sembollere, motiflere rastlamak mümkün. İşte kültürümüzden gelen bu motifler, kol kola girmiş yarenleri temsil eden logomuzun temelini oluşturuyor.
Bizler, bu coğrafyayı paylaştığımız tüm medeniyetlerden bize miras kalan bu zengin kültürü geleceğe aktarabildiğimiz ölçüde var olabileceğimize inanıyoruz. Bu zenginlik ve değerlere inanarak onları gelecek nesillere aktarabilmek toplumsal kalkınmanın da kilit noktasıdır.
Yaren Kooperatif, geleneği geleceğe doğru mesajlarla iletmek ve sosyal ağıyla toplumda eğitim ve kalkınma adına farklılık yaratmak istiyor. Bu yüzden sloganımız da çok net:
Yaren Kooperatif: “Geleceği gelenekle harmanlayan dost”
Çıkış niyetiniz gerçekten etkileyici. Yarenlerin niyet ortaklığı sağlama sürecini anlatabilir misiniz?
“Gelenekten Geleceğe” aktarımdan bahsettik. Bu kültür aktarımını sağlam adımlarla atabilmenin temelinde öncelikle halk bilimi ile yoğrulmak yatıyor.
Bizler halk bilimi üzerine çalışmalarımıza bundan 27 yıl önce üniversite eğitimimizin ilk yıllarında başladık. Hepimiz Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde akademik eğitimlerimizi alırken aynı zamanda halk bilimi üzerine çok ciddi çalışmalar yapan değerli abilerimizin, ablalarımızın, üstatlarımızın, hocalarımızın alın teri döktükleri öğrenci topluluğunda yıllarca görev aldık. Halk oyunları, halk müziği, yöre araştırması, belgeleme gibi konularda bizim için bulunmaz fırsatlar yaratan bu topluluk ortamında yıllar boyunca tam anlamıyla halk bilimi ile yoğrulduk. En önemlisi hayatımız boyunca asla bozulmayacak dostluklar kazandık, hep birlikte olduk.
Gerek üniversite yaşantımız boyunca gerekse mezun olduktan ve iş hayatına atıldıktan sonra halk bilimi adına çalışmalar yapmaya, projeler üretmeye devam ettik. Bu süreçte halk bilimine gönül vermiş birçok kişiyle de yolumuz kesişti. Onları da projelerimize dâhil ederek çığ gibi büyüdük. Artık potansiyeli yüksek bu dostlarımızla, YARENLER ile birlikte YAREN Kooperatif çatısı altında ilerleme kararı aldık.
Üniversite dostlukları sağlamlaştıran unsurun ortak değerler olduğunu söyleyebiliriz sanırım. Yaren Kooperatif’in ortaklaştığı değerler nelerdir?
Biz yarenler, başta kendimize olmak üzere, birbirimize ve tüm paydaşlarımıza karşı sevgi, saygı ve dürüstlük yaklaşımı ile bu yolculuğa çıktık. Bu yolculukta, görevlerimizin sorumluluğu ile sürdürülebilir projeler yapmayı hayal ediyoruz. İçinde yer alacağımız tüm bu çalışmalarda açık ve şefkatli iletişim dilini kullanarak huzurlu ortamlar yaratmayı amaçlıyoruz. Değerlerimize uygun ve içimize sinen projelerde, bilgi ve deneyimlerimizi aktarmak üzere çalışacağız. Bu anlamda, değerlerimiz ile özdeşleşen tüm paydaşlar ile işbirliğine açık olduğumuzu da belirtmek isteriz.
“Çocuklara Halk Bilimi Eğitimi” projesi
Kooperatif kurucu ortaklarının birlikte iş yapma deneyimi var mı?
Yaren Kooperatif çatısı altında bir araya gelmeden de birlikte yaptığımız çalışmalarımız vardı. Bunlardan biri de 2019 yılında Ekim-Aralık ayları arasında tamamlamış olduğumuz ‘’Çocuklara Halk Bilimi Eğitimi‘’ projemiz. Çocuklarda halk bilimi farkındalığı yaratmak üzere ortaya çıkan bir fikirdi. Özellikle köylerde yaşayan çocuklara kendi yörelerinde olan kültürel zenginlikleri, çeşitlilikleri fark ettirmek; bu kültürle yakınlaşmalarını sağlamak, o yöreye özgü unutulmuş ya da unutulmaya yüz tutmuş değerleri ortaya çıkarmaktı amacımız.
Bu amaç doğrultusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ODTÜ Ege Mezunlar Derneği ile de ortak hareket ederek yedi farklı köyde yedi hafta süren projemizi gerçekleştirdik. Bu proje iki önemli dayanağa sahipti: Eğitim ve Yöre Araştırması.
Eğitim kısmı her köyde iki günlük planlanmış bir programı içermekteydi. İlk gün; halk bilimi üzerine kısa bir bilgilendirmenin ardından türkü nedir, halk müziğinde kullanılan müzik aletleri nelerdir gibi başlıklarla halk müziği üzerine çalışmalar yapıldı. Yedi köyde tüm çocuklara ortak bir türkü öğretildi; enstrümanları çalmayı denediler. İkinci gün ise; halk oyunları özelinde zeybek üzerine çalışıldı. Zeybek kostümleri anlatıldı, çocuklara giydirildi ve tüm çocuklara harmandalı öğretildi. Çocuklar ayrıca halk masalları dinleyip, iki gün boyunca geleneksel çocuk oyunları oynadılar. Oldukça eğlenceli ve öğretici bir süreci yedi haftada hep birlikte tamamlamış olduk böylece. Tüm eğitimler bittikten sonra da; 182 çocuğumuz ve aileleri ile birlikte İzmir’de bir dönem sonu gösterisi düzenledik. Bu eğitimlerde öğrendiklerini çocuklar sahnede sergileme şansı buldu.
Yöre araştırması: Kayıt altına alınan yöresel oyunlar, giysiler, lezzetler…
Köylerde Yöre Araştırması yaptığınızdan söz ettiniz. Bu araştırmanın içeriğinden ve çıktılarından bahsedebilir misiniz?
Biz öğrenmek ve öğretmek ile sınırlı kalmayıp yaptığımız araştırmalarla o yöreyi tanımayı, ulaştığımız verileri halkbilimi camiasıyla paylaşmayı hedefledik. Bu bakış açısı ile hareket ederek çocuklarla paylaştığımız halk bilim eğitimi yanında o yöredeki insanlarla buluşarak onların geleneklerine / kültürlerine dair yöre araştırmaları da yaptık. Yöre araştırmaları alanında deneyimli kişilerle, yöre insanlarıyla buluştuk; o yöreye özgü gelenek ve görenekler, el sanatları, giyim kuşam (özellikle özel günlerle giyim kuşam), halk tiyatrosu, halk müziği ve halk oyunları, çocuk oyunları, yöresel yemekler gibi alanlarda araştırmalar yapıp bu çalışmaları kayıt altına aldık.
Yöre araştırması yaparken biz de çok şey öğrendik. Balık Battı Yöresel Oyunu, Çepni Gelini Geleneksel Kıyafeti, Zömbek Geleneksel Gelin Başı, Keye Şaşması ve yöresel lezzetler bunlardan sadece birkaçı. Kozak’ta halkın yıllar önce özellikle bayramlarda bir araya gelip oynadığı Kozak Mukusu oyununu öğrendik. Sadece biz değil o yörenin çocukları da bu oyunu öğrendi, genç yaşlı çoluk çocuk hep birlikte oynadık. Çaltı’da yörenin kadınlarıyla yöresel giyim kuşam üzerine konuştuk ve Çepni gelininin giyimini gördük.
Bu çalışmalarla gelenek göreneklerin, kültürel değerlerin ortaya çıkarılmasını, kayıt altına alınması ve aktarılması amaçladık, gelenekten geleceğe bir aktarım oluşmasını istedik. Yöre araştırması yaptığımız köylerimiz sırasıyla, Bergama/Kozak Yaylası Yukarıbey Mahallesi, Kınık/Çaltı, Menemen/Doğaköy, Ödemiş/Köseler, Selçuk/Çamlık, Kiraz/İğdeli, Kemalpaşa/Damlacık oldu.
Sürdürülebilir eğitim ve kalkınma projeleri oluşturmak
Yaren bizimle gelecek planlarını, hayallerini paylaşır mı?
Elbette, kısa ve uzun vadede öncelikle Ege Bölgesi, daha sonra ülke genelinde kültürel anlamda sürdürülebilir eğitim ve kalkınma projeleri oluşturmayı hedefliyoruz. Bu hayal doğrultusunda; eğitimdeki, kültürel, sosyal ve ekonomik imkânlardaki eşitsizlikleri en aza indirerek toplumun tüm kesimlerinde sosyal dengeyi sağlayacak projeler yaratmak ve sürdürmek istiyoruz. Gelenekten geleceğe giden bir yolculuk olabileceğini geniş kitlelere anlatmak istiyoruz. Tabii ki bu projeleri planlarken ve gerçekleştirirken her zaman en uygun kurum ve kişilerle birlikte çalışmak çok önemli. Buradan başta kamu kurumları, yerel yönetimler, kooperatifler ve sivil toplum örgütlerine işbirliklerine, paylaşımlara açık ve istekli olduğumuzu iletmek isteriz, iletişim bilgilerimizi de verelim, yaren@yaren.coop e-posta adresi üzerinden bizimle iletişime geçebilirsiniz aynı zamanda sosyal medya hesaplarımız (Instagram, Facebook) üzerinden de bizlere ulaşabilirsiniz.
Son olarak, söyleşimizi okuyanlara bir mesajınız var mı?
Biz kuruluşumuzdan hemen sonra, sosyal fayda yaratacak projelere daha fazla odaklanmaya başladık. Daha fazla düşünmek, daha fazla işbirliği kurmak ve daha fazla çalışmak durumundayız. Biliyoruz ki çıktığımız bu yolda sizler bizi her zaman destekleyecek, yol gösterecek ve yeri geldiğinde doğru adımı atmamız için yardımcı olacaksınız. Düsturumuz net: Bizler, Yaren ortakları olarak, geleceği gelenekle harmanlayacağız.
Zaman ayırıp kapsamlı bir şekilde kendinizi anlattığınız için çok teşekkür ederiz.
Sosyal Ekonomi’nin bize yer vermesi onur verici. Desteğiniz için çok teşekkür ederiz.