Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin (ICA) 20-23 Eylül 1995 tarihleri arasında İngiltere’nin Manchester kentinde yapılan 31. kongresinde kooperatifçilik ilkeleri yeniden ele alınarak gözden geçirilmiştir. Kongrede kabul edilen yedi ilkeden sonuncusu olan yedinci ilke, kooperatiflerin topluma karşı sorumlu olduklarını ve bu nedenle ortaklarınca onaylanan politikalar aracılığıyla toplumlarının sürdürülebilir kalkınması için çalışacaklarını belirtmektedir. Aşağıda çevirisini sunduğumuz röportajda kooperatif hukuku uzmanı Dante Cracogna yedinci ilke üzerine görüşlerini aktarıyor.
Kooperatif hukuku uzmanı Dante Cracogna, topluma karşı sorumlu olma fikrini genişletiyor
Yedinci kooperatifçilik ilkesi olan topluma karşı sorumlu olmanın günümüzdeki anlamı nedir? Ve bu ilke nasıl yorumlanmalıdır? Bu soruların yanıtlarını öğrenmek için Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin Kooperatifçilik İlkeleri Kılavuz Notları’nda bu ilkeyle ilgili bölümü yazan Dr. Dante Cracogna ile görüştük. Cracogna, Buenos Aires Üniversitesi’nde ticaret hukuku profesörü; İşletme ve Sosyal Bilimler Üniversitesi’nde iş hukuku profesörü ve Noterlik Üniversitesi’nde (Arjantin) kurumsal işletme uzmanı. Kendisi aynı zamanda ICA Kooperatif Hukuku Komitesi üyesi.
Bize ICA Kılavuz Notları üzerindeki çalışmaların nasıl başladığını ve yedinci ilke ile ilgili bölümü nasıl yazdığınızı anlatabilir misiniz?
2011 ICA Genel Kurulu’nda, ICA Amerika, yedinci ilkeyi çevreye özen göstermeyi vurgulayacak biçimde değiştirmek üzere bir girişimde bulundu. Bu girişim, resmi olarak kabul edilmemiş olsa da ilkelerin nihai olarak değiştirilmesi için ICA tüzüğüne dahil edilen bir protokolün onaylanması ve ilkelerin yorumlanması için bir rehber geliştirilmesi kararıyla sonuçlanan bir tartışmaya öncü oldu. Bu nedenle, 2012 ICA Olağanüstü Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve ilkelerin reformuna dair alınan aynı kararda yönetim kuruluna verilen talimat ile o dönemde Yüzüncü Yıl Kongresi tarafından onaylanan referans belgeyi güncelleyecek olan Kooperatifçilik İlkelerine ilişkin Kılavuz Notların hazırlanmasından sorumlu bir komite ataması istendi. Bu şekilde, ilkelerin yorumlanmasının ekonomik, sosyal, politik, kültürel ve teknolojik gerçekliğin evrimiyle uyum içinde kalması ve değerler ile ilkelerin yeni nesil için de geçerli olduğunun gösterilmesi amaçlanmıştı. Konsey, İlkeler Komitesi’nin üyelerini atadı ve her bir ilkeye ilişkin ilk belgeleri hazırlayacak üyeleri belirledi. Muhtemelen o dönemde bu ilkede değişiklik yapılmasını öneren bir bölgeden geldiğim için yedinci ilkeye ilişkin belgenin hazırlanmasından ben sorumluydum. Ancak tüm çalışmalar bir ekip olarak ve geniş bir istişare süreci ile yapıldı; son olarak, uzmanlık isteyen bir görev olan redaksiyon David Rodgers tarafından yapıldı.
Topluma karşı sorumlu olma ilkesi mevcut küresel bağlamda nasıl yorumlanabilir? Ve bu neden önemli?
Kılavuz Notları, sosyal sürdürülebilirlik, sosyal adalet ve barışa bağlılığın yanı sıra, bu ilkenin içeriği ile ilgili olduğundan çevreye özen göstermenin önemini de vurgulamaktadır. Sürdürülebilirliğin, her yönüyle kalkınmanın kilit yönlerinden biri olduğunda ısrar etmekte; ekonomik, sosyal ve çevresel olmak üzere birbirine bağlı, üç temel boyutunu vurgulamakta ve uygun bir sosyal denge yoluyla sürekli olarak değerlendirilmesinin önemine işaret etmektedir. Ekonomik faaliyetlerde etik değerlerin uygulanması, bu ilkeyi hayata geçirmenin ve sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmanın yolu olarak gösterilmektedir. Vurgulanan bir husus da sürdürülebilir kalkınmada daha iyi sonuçlar elde etmek için diğer kuruluşlarla ortak çalışılması gerektiğidir zira bu hedef, münferit çabaların imkânlarını fazlasıyla aşan bir hedeftir.
Bu nedenle, sonuncu ve (tek bir satırda ifade edildiğinden) en özlü ilke olan yedinci ilke tüm kooperatif örgütlenmesinin ve eyleminin anlamını özetler; önceki ilkelerin bir sentezi ve doruk noktası gibidir: Topluma karşı sorumluluk, kooperatifin tüm üyelerinin çıkarlarını toplumsal sorumluluk ile birleştirerek bireysel çıkarları aşar. Bireysel çıkarlar ortadan kaldırılmaz ancak, kooperatifte temsil edilen tüm üyelerin çıkarları içinde sentezlenir. Bu nedenle kooperatif, benmerkezci bireyciliğe olduğu kadar insanları önemsizleştiren kolektivizme de karşı çıkar.
Kooperatifçiler ve kooperatifler, kooperatifçilik ilkelerinin 21. yüzyıldaki uygulamalarını daha iyi anlamak için Kılavuz Notları nasıl kullanmalı?
Yedinci ilkeyi kısaca bir ifade ile açıklayabilecek temel fikir sürdürülebilir kalkınmadır. Başka bir deyişle kooperatifler, “kalkınalım yeter” ya da “ne pahasına olursa olsun kalkınalım” diye değil, gelecek nesillere hizmet edebilecek, mevcut ihtiyaçların yanı sıra ekonomik, sosyal ve çevresel boyutları karşılayabilecek bir kalkınma için çalışmalıdır. Bu sürdürülebilir kalkınma fikri, birkaç on yıl önce yürürlükte olan ve ekonomik büyüme ile özdeşleştirilen kalkınma kavramından üstündür. Bu doğrultuda, 2015 yılında BM tarafından ilan edilen Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA) bu kavrama somut bir anlam ve evrensel bir kapsam kazandıran içerikleri ve eylemleri belirlemiştir. ICA da SKA’yı birçok kez gündemine almış ve bu hedeflere bağlılığını belirtmiştir. Öte yandan, Uluslararası Kamu Hukuku sürdürülebilir kalkınma kavramını kendi ilkeleri arasına katmıştır. Viyana Kongresi Deklarasyonu nasıl yeni bir ilkeyi eklemişse (kooperatifler arası işbirliği ilkesi) Manchester Kongresi de topluma karşı sorumlu olma ilkesini dahil etmiştir. Bu paralellik, ikili bir fikir düzeninde değerlendirilebilir: a) hayatın yeni koşullarına bir karşılık olarak ve b) kooperatif doğasının içsel ve temel özelliklerinden birinin açıklaması olarak.
Kılavuz Notlar yaşayan belgeler olarak tasarlandı. Son yirmi yılda meydana gelen değişiklikler göz önüne alındığında bunları güncellemek gerekir mi?
Kesinlikle. İlkeler, kooperatiflerin faaliyet gösterdiği çevrenin değişen koşullarına uygun olarak yorumlanmalıdır. Bu husus, ICA’nın o zamanki başkanı Dame Pauline Green tarafından, ICA’nın 2015 yılında yayımlanan Kılavuz Notlarının önsözünde açıkça kabul edilmiştir: “Bu notların yıllar geçtikçe sürekli güncellenerek ‘canlı’ kalmasını amaçlıyoruz.” Notların hazırlanmasından sorumlu olan İlkeler Komitesinin başkanı Jean-Louis Bancel ise önsözde şunları söylemiştir: “Bu Kılavuz İlkeler ne sabit ne de değişmezdir. İlkelere ilişkin mevcut anlayışımızı yansıtan, sürekli gelişen, dinamik bir belgedir.” Kendi adıma, bu Notların, ilkelerde reform veya değişikliklere başvurmadan, her zaman güncellenmesi gereken bir yoruma izin verdiğinin düşünüyorum. ICA’nın 2021 yılında Seul’de yapılan kooperatif kimliği tartışmalarının sonucunda bu konuya odaklanan Kooperatif Kimliği Çalışma Grubunda da bunu savunuyorum.
Yeni Delhi’deki ICA Küresel Konferansında kooperatif kimliği üzerine görüşmelerin nasıl devam edeceğini düşünüyorsunuz?
Kooperatif kimliği üzerine tartışmalar devam ediyor çünkü Seul Kongresinin sloganında da belirtildiği gibi, “kooperatif kimliğimizi derinleştirmek” gerekiyor. Ve bu sonu gelecek bir iş değil çünkü ilkeleri yeterince uyguladığımızı asla söyleyemeyeceğiz. İlkeler her zaman daha iyi uygulanabilir: Demokrasinin, ortakların ekonomik katılımının, kooperatif eğitiminin, kooperatifler arasında işbirliğinin ve topluma karşı sorumluluğun fazlası olmaz. Her şeyden önce bu sonuncusu; ekonomik, sosyal ve çevresel ihtiyaçların çokluğundan ve sürekli değişen yapısından dolayı hiçbir zaman tam olarak yerine getirilemeyecektir. Bu alanda, kooperatifler sürekli olarak zor bir görev üstlenmektedir; sürdürülebilir kalkınmaya hiçbir zaman tam olarak ulaşılamaz ve kooperatiflerin kapasitesi ve iradesi hem yerel hem de küresel çapta toplumların ihtiyaçlarına yanıt vermek için sürekli olarak tetiklenecektir. Amaç dünyanın dönüşümüdür: Robert Owen ve öncülerin arzuladığı Yeni Ahlaki Dünyanın inşası. Yeni Delhi’deki Küresel Konferansa katılabilmeyi ve dünyanın dört bir yanından gelen kooperatifçilerle, yeni Uluslararası Kooperatifler Yılı arifesinde herkesin kaderini iyileştirmeye katkıda bulunmaya yönelik bu büyüleyici görev hakkında tartışabilmeyi umuyorum.
Not: Anca Voinea’nın 3 Eylül 2024 tarihinde Coop News’te yayımlanan yazısı Barış Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim





