Dr. Uygar Özesmi ile Röportaj
IPEC2024’ten Next Economies Summit’e uzanan yolculuk, bir sistem dönüşümünün yol haritası mı? İstanbul’da 12-14 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek zirve öncesi Murat Soysaraç Türetim Ekonomisi Derneği Başkanı Dr. Uygar Özesmi ile bir röportaj yaptı.
Geleceğin ekonomileri tekil değil, çoğul olacak.
Geçtiğimiz yıl Türetim Ekonomisi Derneği ve Kadir Has Üniversitesi, IPEC2024’ü yani ilk Uluslararası Türetim Ekonomisi Konferansı’nı düzenlemişti. Şimdi ise karşımızda “Next Economies Summit” var. İsmin değişmesiyle birlikte başka ne değişti? Bu yeni konferansı düzenlemeye karar verdiğinizde amacınız neydi? Bu sefer nelerin farklı olmasını bekliyorsunuz?
IPEC2024 bizim Dünya’ya kapılarımızı açtığımız, diğer hareketlerle kucaklaştığımız bir konferanstı. Türetim ekonomisini, yazdığımız kitap ve makalelere ek olarak, kuramsal ve pratik yönleriyle dünyaya duyurduğumuz bir dönüm noktasıydı. Ama hemen şunu fark ettik ki bizim gibi hareket olmuş, ortak değerlerde ve yaklaşımlarda buluşan ama dönüşümü değişik yönlerden ele alan çok sayıda hareket var. Dönüşüm sadece tüketici olmamak, türetici olmak, dünyanın her tarafında türetim ekonomisi sistemleri kurmakla gerçekleşmeyecek. Tüm sistemi dönüştürmek için şirketlerin mülkiyet ve yapılarından finansmana, paranın doğasından eğitime pek çok konuda köklü bir yeniden tasarım ve dönüşüm ihtiyacı var.
Gelecek Ekonomiler Zirvesi ise Birinci Uluslararası Türetim Ekonomisi konferansından çıkan bir talepti, o beliren talebe istinaden düzenlendi. Bu yüzden bu yıl adını da kapsamını da değiştirdik: Next Economies çünkü geleceğin ekonomileri tekil değil, çoğul olacak. Sadece türetim ekonomisi değil; kooperatif ekonomi, sosyal ve dayanışma ekonomisi, simit ekonomisi, esenlik ekonomisi, büyüme sonrası gibi çok sayıda sistem ve sistemlerin içinde amaca özgülenmiş vakıf şirket yapıları, vektörel para ve sertifikasyon sistemleri gibi araçlar var. Bütün bu hareket, sistem ve araçların bir araya geldiği bir buluşma zemini oluşturduk. Artık tek bir sistemin peşinde değiliz, bütüncül bir geçişin parçasıyız. Amacımız da bu; hareketleri, sistemleri ve araçları birbirine örgüleyerek yeni bir ekonomik ekosistem yaratılmasına katkı vermek.
Next Economies bir örgütlenme ve çağrı alanı.
Okuyucularımız için Next Economies’in ne olduğunu biraz daha açabilir misiniz?
Next Economies, bir düşünce egzersizi değil. Bir örgütlenme ve çağrı alanı. Bu zirve, büyüme bağımlısı, kâr odaklı, ekolojiden kopmuş, sosyal eşitsizliklerin kaynağı mevcut ekonomik sistemin ötesine geçmek için atılmış bir kolektif adım. Bir orman gibi… Kendi içinde döngüsel, çeşitli, yerelden ve yerellikten güç alan, dayanışmacı, simbiyotik sistemlerden oluşan, bizi de içeren gezegeni besleyen bir yapı. İşte biz gelecek ekonomileri burada görüyoruz.
Zirveye gelen bir katılımcı sadece panellere kulak vermeyecek. Sosyal Ekonomi’nin düzenlediği “Change Game” adlı dönüşüm oyunuyla adil bir ekonomik sistemin dinamiklerini deneyimleyerek öğrenecek. Aynı zamanda “Next Economies 101” eğitimleriyle yeni paradigmayı ve çeşitli sistematik bakışları keşfedecek. İlham verici ana konuşmalar, paneller ve atölyeler sonrası yapılan konuşmalarda, koridorda çay kahve içerken kurulacak bağlarda herkes topluca öğrenen, öğreten ve dönüştüren olacak.
IPEC bir kıvılcımdı, şimdi bir meşale taşıyoruz.
Peki, geriye dönüp baktığınızda IPEC2024’ü nasıl değerlendiriyorsunuz? Konferansın etkisi ne oldu sizce?
IPEC2024’in etkisi beklediğimizden çok daha derin oldu. Bu sayede türetim ekonomisini tanıttık, evet. Fakat esas çıktısı, farklı bir ekonominin var olabileceği, kapitalist sistemin gerçekçi alternatifleri olduğu. Sağ-sol ekseni içinde hapsolmadığımız, sayısız birbirini besleyen eksenin varlığını anlattık ülkemize ve gelenlere. NB Ekonomi, Dünya, Posta gibi gazetelerde tam sayfa haberlerde, Aposto ve Marketing Türkiye gibi dijital kanallarda bu mesajlar büyük puntolarla verildi.
Ve bence en önemlisi şu oldu: Bu hareketin içinde olanlar artık yalnız olmadıklarını anladılar. Dayanışma ekonomileri, türetim ekonomisi, kamu yararı ekonomisi, simit veya donut, küçülme hareketi, adil ticaret hareketi, alternatif medya, prefigüratif örgütlenmeler buluştu… IPEC bir kıvılcımdı, şimdi bir meşale taşıyoruz.

Konferans boyunca 30’dan fazla panel ve atölye olacak.
Bu yılki Next Economies’de kimleri göreceğiz? Panellerde ve etkinliklerde neler var?
Zirvede güçlü bir katılım var. Katherine Trebeck geliyor mesela; Esenlik Ekonomisi Birliği’nin (Wellbeing Economy Alliance’nin) kurucu ortağı. Ekonomiyi büyümeyle ölçemeyeceğimizi, gezegenin limitleri içinde adil bir varoluş için gerekli kültürü anlatan hareketin fikir önderlerinden. Amitabh Behar olacak, Oxfam International’ın başındaki isim. Yoksulluğa, eşitsizliğe ışık tutarken, buna karşı yapılması gerekenleri bütün açıklığıyla anlatıyor. Greenpeace Uluslararası Direktörü Mads Christensen var; bu ekonomik sistemdeki eşitsizlikleri yaratanlara yönelik güçlü kampanyaları ile sistem değişikliği taleplerini iletecek. Ve Simel Eşim… ILO’da Kooperatif, Sosyal ve Dayanışma Ekonomisinin başında ve aynı zamanda Birleşmiş Milletler Kurumlar Arası Dayanışma Ekonomisi Görev Gücü Başkanı, dolayısıyla küresel sistemi sosyal adalete doğru kaydırmak için neler yapılması gerektiğini anlatacak. Konferans boyunca 30’dan fazla panel ve atölye olacak. Bu panel ve atölyelerde Adil Ticaret, Bitki Temelli Ekonomiler, Yeşil Politika, Büyüme Sonrası Ekonomiler, Bilgi Aktivizmi, Vektör Paralar, Gıda Egemenliği, Çoklu Kriz Altında Şirketlerde Yönetişim Prensipleri gibi konular ele alınacak.
Küresel anlamda zirveye ortak 17 hareket var ve bunlar neredeyse bütün uluslararası aktörleri kapsıyor. Bunun yanında 30’un üzerinde Türkiye’den etki, sosyal girişimler ve gelecek ekonomi alanında çalışan ortak kurum var. İşin kısası zirvede yok yok gibi.
Burada bilgi sadece akademik değil; deneyimsel, sezgisel, topluluk temelli.
Konferansa kimler geliyor? Bu konferansı benzerlerinden ayıran şey nedir sizce?
En sevdiğim tarafı bu, çok çeşitli bir katılım var. Akademisyenler, sosyal girişimciler, öğrenciler, çiftçiler, yerel yönetim temsilcileri, kooperatifçiler, ekolojik üreticiler… Her yaştan, her disiplinden, dünyadaki neredeyse bütün hareketlerden insanlar ve temsilciler geliyor. Çünkü burada bir “uzmanlar” konferansı yapmıyoruz. Burada bilgi sadece akademik değil; deneyimsel, sezgisel, topluluk temelli. Farkı da burada, burada gelecek ekonomileri şekillendirmeye kararlı ve bunun için sadece söylem değil eylem üreten taraflar bir araya geliyor. Bu bir araya geliş bize sınırlı ve niş bir topluluk olmadığımızı geleceği şekillendiren gitgide genişleyen bir hareket olduğumuzu idrak etme, “yalnız olmadığını bilmenin” verdiği cesaretle hareket etme ve buna göre de işbirlikleri ve ortak vizyon geliştirme konferansı.
Next Economies bir geçit töreni değil; bir örgütlenme zemini.
Geçen yıldan bu yıla, dünya genelinde ve Türkiye’de alternatif ekonomilere dair bir değişim gözlemliyor musunuz?
Kesinlikle. Artık insanlar, gezegenin sınırlarını bildikçe, kendi yaşamlarının sınırlarını da sorgulamaya başladı. Kapitalizmin vaat ettiği sonsuz büyüme miti çöktü. Yerini iyilik temelli, yaşam dostu sistemlere bırakıyor. Türkiye’de özellikle gençler bu dönüşümün taşıyıcısı oluyor. Köy kooperatifleri yeniden doğuyor. Yerel gıda ağları, topluluk destekli tarım, doğa temelli girişimler çoğalıyor. Her yerde türetim ekonomisi gibi alternatif ve yeni ekonomi modelleri türüyor veya Good4Trust.org gibi prefigüratif organizasyonlar çoğalıyor. Büyümeye değil, yeterince iyi yaşamaya, insanın ve diğer canlıların esenliğine odaklanan bir ekonomi anlayışı giderek güçleniyor. Next Economies işte bu yükselen hareketleri bir araya getiren bir geçit töreni değil; bir örgütlenme zemini.
Peki, bu zirve sonrası ne planlıyorsunuz?
Somut bir planımız yok. Biz belirişe inanıyoruz. Nasıl ki “Next Economies” Türetim Ekonomisi Konferansı’nda belirdiyse, bundan sonraki planlar da “Next Economies”de belirecek. Tabii belirmesi için gerekli sistemleri kuruyoruz. En önemlisi gezegenimizdeki neredeyse bütün alternatif, yeni, adil ekonomi hareketlerini ve bu hareketlerden temsilcilerin gelmeye karar vermesini ve zirveye ortak olmasını sağladık. Türkiye ekosistemindeki bütün etki, ekolojik ve sosyal girişim, alternatif ekonomi kurum ve kuruluşları da ortak. Herkesin söz söyleme zeminini hazırladık. Ayrıca bütün konferans boyunca bir özel hasat ekibimiz olacak, sürekli dinleme, analiz, özetleme ve raporlama yapacaklar. Pazar öğleden sonra ise Birleşmiş Gelecek Ekonomiler Genel Kurulu’nda hasat ettiklerini herkesle paylaşacaklar. Katılımcı süreçle yürütülecek genel kurulda bir “beliriş” bekliyoruz. Bu beliriş bence bir başka “Gelecek Ekonomiler Zirvesi”nden veya zaten var olan ağlardan daha öte bir şey olacak diye umut ediyorum, daha süreğen bir gelişmeye hazırız…
Bu gezegenin sınırları var ama insan hayal gücünün, dayanışmasının ve sevginin sınırı yok.
Son olarak okuyucularımıza bir mesajınız var mı?
Bu gezegenin sınırları var. Ama insan hayal gücünün, dayanışmasının ve sevginin sınırı yok. Next Economies bir umut organizasyonu değil; bir eylem örgütlenmesi. Gelin birlikte öğrenelim, birlikte üretelim, birlikte değiştirelim. Çünkü gerçekten başka bir ekonomi mümkün. Ve o ekonomi, biz birlikte adım attığımızda başlıyor.
Next Economies Summit 12-14 Eylül 2025 tarihlerinde Kadir Has Üniversitesi’nde gerçekleşecek. Kayıt ve detaylar için: nexteconomies.net





