Platform Kooperatifi Adil İşe Önem Veriyor
On yılı aşkın süredir, girişimciler sitelerini, kendilerini yalnızca iyi bir hizmet olarak değil aynı zamanda bir topluluk olarak tanıtmak için “paylaşım”, “platform” ve “dijital” gibi popülerlik kazanmış kelimelerden güç alıyorlar. Temel sorular: Stocksy gibi platform kooperatifleri, web tabanlı bir paylaşım ekonomisi girişimleri labirentinde nasıl öne çıkacaklar? Kullanıcılarına ne gibi avantajlar sağlayabilecekler? Kâr amacı gütmeyen Cooperatives for a Better World tarafından tanımlandığı şekliyle bir platform kooperatifi, geçimi ona bağlı olan ve onun ortağı olan insanlar tarafından ortaklaşa sahip olunan ve yönetilen bir dijital bir platformdur. Platform kooperatifleri, yüzyıllar öncesine dayanan kooperatif kavramını 21. yüzyılın aracı olan bir çevrimiçi platform cihazı ile birleştiriyor. Stocksy platform kooperatifi temsilcisi CEO Mike Cook, platform kooperatif modelinin kendileri için doğru olan model olduğunu vurguladı.
Cook, “Bir çalışan olarak Stocksy ile çalışmanın en büyük cazibesi işlerini yapma şeklinin adil görünmesiydi. Sanatçılar, işletmenin motorudur. Yapılanlarda sadece daha büyük bir söz sahibi olmakla kalmayıp, aynı zamanda daha adil ve daha eşit bir şekilde faydalanmalıdırlar.” Cook, ücret yapısının “şirketi işletmeyi sürdürebilirken sanatçılara ne kadar ödeyebiliriz?” sorusunu sorarak geliştirildiğini söylüyor. “Örneğin, içerikte herhangi bir özel indirim yapılırsa sanatçının payı indirilmiyor. Tam telif hakkı ödemesi almaya devam ediyorlar.”
2018 başından bu yana Stocksy üyesi olan Melbourne’li fotoğrafçı Colin Anderson, “Bir kooperatif olarak bana hitap ediyor. Çünkü bana sadece bir sayı olarak bakılmıyor, değerli bir katılımcı olarak davranılıyor.” diye belirtti. 2015 yılından beri Stocksy üyesi olan Julia Forsman “Stocksy’nin iş modeli, değeri katkı sağlayanlar ile paylaşmak ve sürdürülebilir resimler sunmak üzere kurulmuştur. Yaşamın çoğu en hızlı ve en ucuza doğru bir koşu. Stocksy, dibe doğru yarışa katılmayı reddetmek yerine biraz soluklanmak ve olağanüstü bir şey yaratmak için bir şans gibi hissettirdi.” Anderson, “Yönetimin ve çalışanların çoğu aynı zamanda fotoğrafçılardır. Bu yüzden yaratıcı süreci anlıyorlar. Forumlar öyle bilgilendirici ki kendimi diğer sosyal medya hesaplarından daha çok onlara zaman harcarken buluyorum.” dedi. Belgrad kentinde bulunan fotoğrafçı Audrey Shtecinjo için bu, vazgeçilmez küresel bir çevrimiçi topluluk haline geldi. Shtecinjo’ya göre, “Farklı kıtalarda çoğunlukla fiziksel temas olmadan çalışmalarına karşın, Stocksy’nin katılımcıları kendilerini ailenin bir parçası gibi hissediyorlar.” Erişim