4-6 Şubat 2019 tarihleri arasında, Fas’ın Marakeş kentinde ICA tarafından düzenlenen Kooperatifçilik Geliştirme Konferansında, giriş sunumu (keynote address) yapan Prof. Hüseyin Polat, MENA ülkelerinin geleceğini kooperatiflerin ve sosyal ve dayanışma ekonomisi işletmelerinin belirleyeceğini söyledi.
Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA)’nin Asya-Pasifik ve Afrika Bölge Örgütleri ilk kez olarak ortak bir kararla, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ülkelerindeki kooperatif örgütleri ve kooperatiflerle ilgili kamu kuruluşları ve sosyal ve dayanışma ekonomisi temsilcilerini 4-6 Şubat 2019 tarihleri arasında bir araya getiren Kooperatifçilik Geliştirme Konferansı düzenledi. Konferansa Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkeleri yanı sıra İspanya ve Belçika gibi Avrupa ülkelerinden ve Japonya, Hindistan ve Malezya gibi Asya ülkelerden de katılanlar oldu ve toplam katılımcı sayısı 100’ü geçti. Konferansa özellikle Mağrip ülkelerindeki sosyal ve dayanışma ekonomisi networküne dâhil örgütler de büyük ilgi gösterdiler.
Konferansın açış konuşmasını (keynote address) Prof. Hüseyin Polat yaptı. Polat konuşmasında MENA ülkelerinin geleceğinin kooperatifler ve sosyal ekonomi (SE) işletmelerinin elinde olacağını söyledi.
Beş aşamalı gelişme planı
Prof. Polat sunumuna kooperatiflerin kısa tarihçesine atıfta bulunarak başladı ve sömürgecilerin egemenliği nedeni ile uzun süre “devlet gözetiminde kooperatifçilik” modeli uygulandığına dikkat çekerek, hem Orta Doğu, hem de Mağrip ülkelerindeki kooperatiflerin küçük ölçekli ve aile-kabile tabanına dayalı ve finansman bakımından daha çok dışa bağımlı bir görünüm sergilediklerini söyledi. Kadınların ve gençlerin kooperatiflerde yer almadığını belirten Polat, sadece kadınların ortak olduğu kooperatiflerin ise yerel düzeyde başarılı olduklarını ancak ölçek sorunu nedeni ile ekonomide söz sahibi olamadıklarını belirtti. MENA ülkelerinin geleceklerini şekillendirebilmek için kooperatiflerin güçlü üst örgütlere gereksinme duyduklarını ifade eden Polat, hükümetlerinin politikalarını mevcut dağınık durumları ile etkilemelerinin mümkün olamayacağını söyledi. Sunumunun sonunda beş aşamalı bir gelişme planı öneren Polat bu konuda şunları söyledi:
- Öncelikle kooperatifler, sosyal ekonominin bir parçası olarak “kimlik” sorunlarını çözmeli ve ilkeleri ve değerleri olan farklı ve hükümetlerden bağımsız bir işletme türünün temsilcisi olduklarını kanıtlamalıdırlar.
- Sosyal ve dayanışma ekonomisinin içinde bulunduğu belirsizliği gidermek ve özellikle de SE’nin içinde bulunan kayıt dışı işletmelerin çalışanlarının çalışma koşullarının insan onuruna yakışır iş (decent work) düzeyine getirilmesi amacıyla gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- ILO’nun 193 Sayılı Kooperatifçiliğin Teşvikine ilişkin Tavsiye Kararı’ndan yararlanarak yeni bir kooperatifçilik politikası ve kooperatif ilke ve değerlerine dayalı bir kooperatifler yasası hazırlanmalıdır.
- Hükümetlerle sorunların çözümü için bağımsız ve teknik konularda yetkin bir ‘katalizör’e ihtiyaç duyulmaktadır ve bu katalizör de ICA’dır. Bu nedenle, ICA’ya katılmak için özel bir çaba gösterilmeli ve bunun için kesin bir hedef belirlenmelidir.
- Hem kooperatifler, hem de genel anlamda sosyal ve dayanışma ekonomisi örgütleri (STK’ları) ve işletmeleri Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine ulaşılması konusunda hedeflerden kendi sektörel önceliklerini belirlemeli ve bir yandan bu konudaki çalışmalarına yoğunlaşırken, diğer yandan da hükümetlerinin çabalarını etkin biçimde desteklemelidirler.
Birinci Oturum: Kooperatiflerin gelişmesi için gerekli yasal ortam
Hüseyin Polat’ın moderatörlüğünü yaptığı ilk oturumun konusu, kooperatiflerin gelişmesi için yasal ortamın yaratılması olarak belirlenmişti. Oturuma Filistin, Lübnan, Ürdün, Tunus ve Fas’tan katılan konuşmacılar kendi ülkelerindeki kooperatif politikaları ve yasaları konusunda açıklamalarda bulundular. Hükümetlerin kooperatif politikalarındaki belirsizliğe dikkat çekilen bazı sunumlarda, mevcut kooperatifler yasalarının demokratik kooperatifçilik için yetersiz olduğunu belirtildi. Konferans katılımcılarının bir bölümünün ilave açıklamaları da gösterdi ki bölgedeki diğer ülkelerin de benzer yasal sorunları bulunmakta. Kooperatifler yasalarının yenilenmesinde ILO’nun 193 Sayılı Tavsiye Kararı’nın kullanılması gerektiği belirtildi.
İkinci Oturum: Kooperatifler ve ortaya çıkan yeni iş alanları
Bu oturumda Malezya, AB-Belçika, Japonya ve Fas temsilcileri sırası ile okul kooperatifleri, yenilenebilir enerji kooperatifleri, işçi kooperatifleri ve sosyal ekonomide kadınlar ve gençler konularında ilginç bildiriler sundular.
Üçüncü oturum: Kooperatiften kooperatife ticaretin geliştirilmesi
Bu oturumda Fas, Ürdün, Filistin ve Suudi Arabistan kooperatiflerinin temsilcileri kendi ülkelerindeki kooperatiften kooperatife ticaret konusunda yaptıkları çalışmaları anlattılar ve bu alanda karşılaşılan sorunları dile getirdiler. Sorunlar arasında özellikle finansman, altyapı ve yasal boşluklara dikkat çekildi. Suudi Arabistan temsilcisinin Müslüman ülkeler tarafından yapılan Hac ve Umre seyahatlerinin bu ülkelerdeki kooperatifler tarafından organize edilmesi önerisi beğeni topladı.
Dördüncü Oturum: 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ve kooperatifler
Dördüncü oturum bir panel olarak düzenlenmişti ve konusu kooperatiflerin Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi 2030’a ilişkin çalışmaları idi. Panelde özel olarak Sürdürülebilir Kalkınma Hedef (SKH)’lerinden şu hedefler üzerinde duruldu: Yoksulluğa son (Hedef 1), Sıfır Açlık (Hedef 2), İnsan Onuruna Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme (Hedef 8) ve Küresel İşbirliği (Hedef 17). Panelistler arasında yer alan Filistin, Lübnan, Afrika Sosyal Ekonomi ve Dayanışma Platformu temsilcileri ile ICA’nın Asya-Pasifik ve Afrika Bölge Müdürleri, kooperatiflerin SKH’leri konusundaki çalışmalarının yetersiz kaldığını vurgulayarak, kooperatiflerin daha ciddi ve sektörlerine ilişkin hedeflere ulaşılmasında somut taahhütlerde bulunmalarını istediler.
Beşinci Oturum: Kooperatifler ve kapsayıcı toplum
Kapsayıcı bir toplum yaratılması amacıyla eşitsizliklerin azaltılması, özellikle kadınlar ve gençlerin kalkınmada yer almalarının sağlanması, diğer Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği yapılarak çevrenin korunması ve marjinal grupların haklarının korunması ve geliştirilmesi konularının tartışıldığı bu oturuma Sürdürülebilir Kalkınma için Arap NGO Platformu, AEEFG’nin Kuzey Afrika Çevre Koruma Platformu, ASEAN, ESMED ve Tunus’un Sosyal ve Dayanışma Ekonomisi Platformu temsilcileri katıldılar.
Konferansın sonuç bildirgesi
Konferans sonunda aşağıdaki önerilerin sonuç bildirgesi içerisinde yer alması konusunda mutabık kalındı:
- Kooperatiflerin ulusal üst örgütlerinin kurulmasına öncelik verilmesi,
- Kooperatif sektörü ve genel olarak sosyal ekonomiyi düzenleyen mevzuatın birleştirilmesi ve geliştirilmesi,
- Gıda ve Tarım Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Avrupa Birliği gibi diğer paydaşlarla işbirliğinin güçlendirilmesi,
- 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi çerçevesinde, MENA bölgesinde, hükümetlerde, sivil toplumda ve diğer ortaklarda işbirlikçi hareket için kapsayıcı büyüme, kapsamlı gelişme ve sosyo-ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması için birlikte çalışılacak bir yol haritası hazırlanması ve katılan örgütlerin bilgilerine sunulması,
- Yeni ve gelecek vaat eden faaliyet alanları ile özel okul ve mesleki eğitim merkezleri oluşturulmasını teşvik ederek gençler ve halk arasında farkındalığı artırmak,
- Gelecek ile daha iyi yüzleşmek için mevcut durum hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak amacıyla MENA bölgesindeki kooperatif sektörünün durumu ve sorunlarını kapsamlı bir araştırma ile tespit etmek,
- Hükümetlerin, kooperatifleri mevzuat, altyapı ve üretim ve pazarlama mekanizmaları yoluyla desteklemeye ve eşlik etmeye teşvik edilmesi,
- Dayanışma ve danışma ruhunu güçlendirmek ve iletişimi pekiştirmek için bölgedeki ülkelerin kooperatifleri arasında deneyimlerin ve deneylerin paylaşılmasını kolaylaştırmak,
- MENA bölgesi için bir işbirliği platformu oluşturulması, kooperatifler arasında ağ oluşturulmasını ve ticari işbirliğini artıracaktır,
- MENA bölgesi için araştırmanın, verilerin, bilgilerin toplanması, izlenmesi ve değerlendirilmesinin önemini pekiştirecek bir veri tabanı gözlemevi oluşturulması,
- İşbirliği kültürünün ve OIC / IDB Uluslar Topluluğu grubu içindeki hareketin kardeşliğini pekiştirmek için Malezya heyetinden OICCU (İslam Ülkeleri Örgütü Kooperatifler Birliği) kurulması önerisinin memnuniyetle karşılandığının belirtilmesi ve Malezya kooperatifleri tepe örgütü ANGKASA’nın, İKÖ KOOP BİRLİĞİ’nin kurulması için bir yol haritası hazırlamaya teşvik edilmesi.