Geçici işler ekonomisi yaygın bir sömürü anlamına geliyor. Esnek iş modelleri ile serbest emekçi olarak geçici işlerde (gigs) çalışma, insani olmayan koşullar yaratmakta. Bu sistem içinde çalışmak zorunda kalanların geleceksiz ve güvencesiz yaşamları için kooperatifler bir alternatif olabilir mi? İşçi kooperatifleri geliştirecekleri uygulamalar ile platform işletmeleri ile rekabet edebilirler mi? Ryan Hayes yazısında; New York’tan bir temizlik kooperatifini, Barselona’dan bir bisikletli kurye kooperatifini, Montreal’den bir araç paylaşım kooperatifini ve çalışanları gözeten uygulamaları tanıtıyor. İşçi kooperatiflerinin bir alternatif olarak sunduğu fırsatları ve karşı karşıya olduğu zorlukları ele alıyor.
Geçici işler karşısında platform kooperatifi alternatifi
Uygulamalara dayalı geçici işler ekonomisinin sahibi olan milyarderlerin güvencesiz emek için doymak bilmeyen bir iştahları var. Buna karşın, bu platformlara güç veren milyonlarca işçi, gıda ve temel gereksinimler için açlık çekmekte. Yaşama tutunmak için büyük riskleri göze alarak, düşük ücretli ve ücret dışı yardımların neredeyse hiç olmadığı geçici işlere bel bağlıyorlar.
Instacart, geçerli olan komisyonu tek taraflı olarak, sipariş başına yarıya indirerek yüzde 5’e düşürdü ve 3-5 Kasım arasında üç günlük bir grevi tetikledi. Şirket grevden iki gün sonra, işçilerin kazancının yüzde 40’ını oluşturabilen “kalite ikramiyelerini” iptal ederek cevap verdi. Instacart’in kendi işgücüne karşı açık düşmanlığı, özel sektöre bir miktar ekonomik demokrasi eklemenin gerekliliğini göstermektedir.
Düşük ücretli işçiler, aracıdan kurtulup kendi platformlarını kurmak için bir araya gelirlerse ne olabilir? Bu sadece bir düşünce deneyi değil. İşçilerin mülkiyetindeki uygulamalar küresel geçici işler ekonomisindeki iç karartıcı çalışma koşullarına gerçek alternatifleri epey zamandan beri sunuyorlar.
Yaygın sömürüyü insana yaraşır iş ile değiştirmek
Up & Go New York’ta bir ev temizleme uygulamasıdır ve uygulamanın sahibi çalışanlardır. İşçi ortak Esmeralda Flores, “Diğer uygulamalarda, uygulamanın sahipleri alacağınız ücreti belirler, ancak burada biz kendi ücretlerimizi belirliyoruz” dedi.
Proje Yöneticisi Sylvia Morse’ye göre, Up & Go temizlikçileri saatte 25 dolar kazanıyor, bu ücret bağımsız çalışan işçilerin genelde kazandıklarının iki katından fazla. Uygulamalar genellikle yüzde 20 veya daha fazla bir kesinti yaparken, Up & Go ücretin yalnızca yüzde 5’ini alıyor ve bu kesinti platforma yeniden yatırılıyor.
Up & Go kooperatifi, yazılım ve markaya ortak olarak sahip olan temizlikçiler (Latin Amerika’dan gelen göçmen kadınlar başta olmak üzere) tarafından Mayıs 2017’de resmen kuruldu. İptal politikaları ve fiyatlandırma gibi konularda kararlar almak için aylık olarak toplanıyorlar.
Maru Bautista; “Diğer platformlara bakarsanız, ilk kez kullananları sübvanse ederek ve çalışanlarına mümkün olduğunca az ödeme yaparak yapay olarak fiyatları düşürdükleri açıktır. Bizim fiyat teklifimiz, fiyatlarımızın şeffaf olması, çalışanların adil bir ücret kazanması ve müşterilerin profesyonel kalitede temizlik almasıdır, ”dedi.
Bautista, Brooklyn’deki Aile Yaşamı Merkezi’nin Kooperatif Kalkınma Programını yönetmektedir. Son 13 yılda, Merkez 13 milyon Dolardan fazla gelir elde eden 20 işçi kooperatifi kurmuştur.
Up & Go’nun geliştirilmesinde, bir yıldan uzun bir süren bir ortak tasarım ve test sürecine göçmenlerin yönettiği üç temizlik kooperatifi rehberlik etti. Yoksulluk karşıtı Robin Hood Vakfı’ndan alınan fon uygulamanın geliştirilmesine kısmen olanak sağladı.
Sömürücü (Extractive) platformlardan platform kooperatiflerine geçiş
Up & Go, yükselen “platform kooperatifçiliği” hareketinin bir örneğidir. Bazen “platform kooperatifleri” olarak adlandırılan bu yeni projeler, çalışanları tarafından sahip olunan ve demokratik olarak yönetilen teknoloji işletmeleridir.
Kullanıcı deneyimi araştırmacısı olan ve Up & Go’nun geliştirilmesine yardım eden Danny Spitzberg, Motherboard’a “böyle bir projenin başarıyla uygulanması, platformları kendi hayatları olan şeylerden ziyade dijital ekipman olarak görmeye yardımcı oluyor” dedi. Up & Go örneğinde platform, var olan kooperatif örgütlenme modeli ve yıllarca ilişki kurma üzerine inşa edildi.
Spitzberg, mekanizmanın temelde “iş akışlarını nasıl düzene sokacağını ve çıkarlarını nasıl koruyacağını belirleyen çalışanlar” hakkında söylüyor. Up & Go’dan önce temizlikçiler, yeni müşteriler bulmak için her hafta bir ila iki günlerini hizmetlerinin reklamını yaparak harcıyorlardı. Daha fazla temizlik işi çevrimiçine yönelirken, Up & Go temizleyicilere çevrimiçi ekonomide büyümek üzere bir platform sunmakta. Aynı zamanda işin sahibi olan temizlikçiler yeni beceriler geliştiriyorlar.
Start.coop adlı ortaklaşa mülkiyet hızlandırıcı programına danışmanlık yapan Spitzberg; “Bakın; Instacart’ın son ücret kesintilerini yüzlerce müşteri boykot etti, müşteriler grev yaptı ve diğerleri şu ana kadar sessiz kalan CEO’dan iyileştirmeler talebi ile Twitter’a gitti. Yatırımcılar baskıyı hissederlerse ya da öngörürlerse, daha iyi maaş taleplerini yerine getirebilirler. Ve kolektif eylemi daha iyi, ortakların sahip oldukları işletmeleri kurma fırsatı olarak görün, ”dedi.
Platform kooperatifçiliği
New School’dan Profesör Trebor Scholz, şu anda platform kooperatifçiliği başlığı altında 400 proje olduğunu tahmin ediyor. Scholz’un New York’ta düzenlenmesine yardımcı olduğu yakın tarihli konferansta 30 farklı ülkeden 150 konuşmacı bir araya geldi.
Scholz, kooperatiflerin ortak hedefinin “korunmayan ve güç bela alınan emek haklarının bilfiil geriletilmesi baskısı altındaki” işçiler için “ somut alternatifler” oluşturmak olduğunu belirtmektedir.
Konferansa Barselona’dan gelen ve eskiden gıda kuryesi olarak Deliveroo için çalışan Oriol Alfambra ile Nuria Soto, işçilerin sahibi oldukları bir teslimat uygulaması olan Mensakas‘ı paylaşmak için konferansa katıldılar. Alfambra ve Soto, sendikal örgütlenme mücadelesi sırasında kovulan diğer kuryelerle birlikte 2018 yılında Mensakas’ı kurdular. Kitle finansmanı kampanyası ve devlet teşviki desteği ile uygulamalarını faaliyete geçirdiler.
Soto sunumunda, Deliveroo’nun işe alım adımında kullandığı “kendi patronun ol” sloganına atıfta bulunarak “şirketler harika bir şeymiş gibi güvencesiz işleri satmaya çalışıyorlar” dedi. Şimdi, kendisi ve güvencesiz işçi arkadaşları, sloganı gerçeğe dönüştürerek Deliveroo’yu bir adım öteye taşımaya çalışıyorlar: Mensakas, (yanlış bir sınıflandırma ile bağımsız yükleniciler olarak adlandırılan) iş sözleşmeleri olan işçileri tarafından yönetilmektedir.
Mensakas ayrıca, 16 şehirde, ortak yazılım geliştirmek ve savunuculuk çabalarını koordine etmek için kaynaklarını bir araya getiren Avrupa bisikletle dağıtım kooperatifleri federasyonu olan CoopCycle ile de işbirliği yapıyor. Kendi kendini yetiştirmiş bir internet geliştiricisi olan Alexandre Segura, Belçika merkezli bir şirket olan Take Eat Easy iflasını ilan ettiğinde işlerini kaybeden Fransız kuryelerle bağlantı kurduktan sonra 2016 yılında CoopCycle’ı kurdu.
“Ben kendim binici değilim, bisiklet sürmeyi pek bilmiyorum. Fakat geliştiriciler olarak bizim bugün dünyada bir çeşit sorumluluğumuz var. Platformlar birçok insanın hayatını etkiliyor, ”dedi Segura. “Kooperatiflerimizin çoğu hâlâ küçük, ancak tüketicilere güvenilir bir alternatif sunuyoruz.”
Bizim sahip olduğumuz bir dijital ekonomiyi kurmanın önündeki engeller
Eva, Mayıs ayında Montreal’de, Kanada’nın en büyük kredi birliği olan Desjardins’in mali desteğiyle kuruldu. Uber gibi, ancak yerel bir işletmeyi desteklemek isteyen kişilere yönelik olarak. Kurucu ortaklardan Dardan Isufi’ye göre, platformda 500 aktif sürücü var, 500 sürücünün katılım süreci devam etmekte. Platformun 17.000 kullanıcısı var ve kullanıcı sayısı giderek artmakta.
Isufi, kooperatifin önümüzdeki yıllık genel kurul toplantısına hazırlanırken Motherboard’a konuştu. “18.000 davetiye göndermeliyiz. Elbette, herkesin gelmesini beklemiyoruz, ama onlar üyelerimiz.”
Eva’nın yönetim kuralları uyarınca, hem sürücüler hem de yolcular oy kullanma hakkına sahipler ve kâr payları alıyorlar, ancak kâr etmek Uber ve Lyft gibi ağırsikletler de dâhil olmak üzere araç paylaşım işindekiler için hâlâ duyulmamış durumda.
İlk toplantısına katılacak olan Eva sürücüsü Imran Karmali, “Ücretlerimizin ne kadarının merkez ofise gideceği konusunda oy verebilmeyi seviyorum,” dedi. Sürücüler, hâlihazırda, acemi şirketlerinin pazarlama ve işletme maliyetleri için ücretlerinin yüzde 15’i ile katkıda bulunurken, Uber yüzde 25 alıyor.
Ne kadar zor olabilir ki?
Isufi, iki yıl önce arkadaşı üniversite öğrencisi Raphael Gaudreault ile Eva üzerinde çalışmaya başladı. Gauldreault’a “Daha iyi bir araç paylaşım platformunu kurmak ne kadar zor olabilir ki?” diye sorduğunu hatırlıyor. Gerçekte, hileli bir davranış ve yeni iletişim kurallarından kaynaklanan, uykusuz günler ve geceler gibi zorluklar eksik olmadı.
Mike Calomoris, 2018’de düğün fotoğrafçısı olarak kazandığı gelirini artırmak Uber için araba kullanmaya başladı. Kurulduğunda Eva’ya katıldı ve şimdi sadece uygulama için araba kullanıyor. Eva Uber’de olduğu gibi, sürücüleri bağımsız yükleniciler olarak sınıflandırılıyor, bu sürücülerin asgari ücret gibi istihdam standartlarına sahip olmadıkları anlamına geliyor.
Bununla birlikte, Calomoris, yüksek talebin olduğu bölgelerde belirli saatlerde çalışma karşılığında saat başına 13-15 Dolar (ilde asgari ücret 12,50 Dolar) tutarında bir taban ücret alan, 15 Eva sürücüsünden oluşan bir test grubunun parçasıdır. Eğer sürücüler garanti edilenden daha az ücret alırlarsa, Eva farkı öder. Sürücüler daha fazlasını kazanırsa, tamamı onlarda kalır.
Ekim ayında Eva, Montreal havaalanı ile pilot bir projeye başladı ve yolcu sayısını yüzde 40 artırdı. Isufi, “İçerde Eva sürücüleri için büyük bir park yerimiz, kendi kapılarımız ve bir bilgi standı vardı” dedi.
İsufi’ye göre, havaalanı yönetimi Eva personeline ortaklıktan da memnun oldukları izlenimini verdi. Ancak, yenileme tarihinden 24 saat önce, havaalanı, Eva’ya, daha büyük bir şirketle yeni bir münhasırlık anlaşması olduğu gerekçesiyle artık içerde reklam yapamayacaklarını bildirdi.
Isufi, Eva’ya kalması için bir fırsat verilmediğinden hayal kırıklığına uğradı. “Başlangıç aşamasında yerel ve sosyal bir alternatif olarak, havaalanı içindeki varlığımızı yitirmek gelişimimiz üzerinde çok ağır bir etki yaratıyor.”
Isufi, “Dürüst olacağım, milyar dolarlık bir şirket değiliz” dedi. “Ama 2019’da, başkası için, özellikle de çok uluslu bir şirket için eşitlik oluşturmak adına neden bu kadar çok çalışıyorsunuz?”
Kooperatif iş modeliyle uyumlu olarak, uygulamanın kodu dünyadaki diğer yerel kooperatiflere açıktır. Kayıt olan ilk “sosyal acente (franchise)” Bangladeş’in Dakka kentindeki bir sürücü kooperatifidir.
Çalışanları göz önünde bulundurarak uygulamalar tasarlama
Kooperatif platformlarının ortakları ve destekçileri, şu anda pazara hâkim olan Uber, Lyft ve DoorDash gibi uygulamalardan özünde farklı yazılımlar ve işletmeler oluşturmak istiyorlar.
Toronto’daki OCAD Üniversitesi Kapsamlı Tasarım Araştırma Merkezi Müdürü Jutta Treviranus, “Sömürücü platformların kötü bir kopyasını oluşturmak istemiyoruz” dedi. “Her şeyden önce, onların sahip olduğu paraya sahip değiliz. Başarımızı, sömürücü platformların görmezden geldiği en zor alanı ne kadar keşfettiğimiz ile ölçüyoruz. ”
Treviranus ve ekibi, platform kooperatifleriyle birlikte açık kaynak araçları tasarlamak için Google.org’dan bir hibe aldı. Proje, kooperatif dijital ekonomisini büyütecek. “Yalnızca çoğunluk için plan yapıyorsanız, sisteminiz oldukça kırılgan hale gelir ve hızlı bir şekilde yolun sonuna ulaşır, çünkü beklemediğiniz çok şey vardır” diyerek açıkladı.
Sonradan eklemek yerine, kadınların güvenliğini merkezine yerleştiren bir uygulama nasıl olurdu? Hindistan’daki Serbest Çalışan Kadın Derneği üyeleri, ev ziyaretleri yapan ve bireysel işçi profillerinden uzaklaşan güzellik çalışanları için bu zorluğu aşmak için panik butonları, isimsiz ihbar hattı gibi çeşitli çözümleri araştırıyor.
SEWA’nın 300.000 üyeli Kooperatif Federasyonu Kıdemli Üyesi olan Salonie Hiriyur, kooperatif modelinin kendisinin bir güvenlik katmanı eklediğini vurguladı. “İşçinin bir kolektif tarafından desteklendiğine dair bir farkındalık var. Bu bilinirlik, işçiyi tacizden koruyor.”
New York Anakent’te, Up & Go bireysel çalışanların profillerini uygulamalarına dâhil etmemeye karar verdi. Proje Yöneticisi Sylvia Morse’a göre, kooperatifin sahibi olan işçiler bu konuda katıydılar; “Hizmetlerimizi satıyoruz, kendimizi değil”.
Morse Motherboard’a “Bu profiller, devasa anonim platformlarda güven inşa etmek için bir temsilci. Ancak kooperatiflerin rekabet üstünlüğü var çünkü çalışanlar aynı zamanda işletmenin sahipleri. Birisi evinize geldiğinde, bu onlar için güvencesiz bir iş değil, kendi işlerine bir yatırımdır,” dedi.
Not: Ryan Hayes’in Vice’de 19 Kasım 2019 tarihinde yayımlanan yazısından Aylin Çiğdem Köne tarafından çevrilmiştir. Erişim