Küresel karbon emisyonlarında, tarihsel olarak, fosil yakıt üretimi yapan şirketlerin payları önemli bir yer tutmaktadırlar. Kontrolden çıkmış küresel ısınmanın en kötü sonuçlarından kaçınmak ve sıcaklık artışlarını sanayi öncesi seviyelerin 1,5 °C üzerinde tutma hedefi için dünyanın kaybedecek zamanı yok. Bu amaçla çalışan kurumlardan biri de İklim Yükümlülüğü Enstitüsü’dür (Climate Accountability Institute). Enstitü, küresel fosil yakıtları çıkararak enerji üretimi yapan şirketlerin her birinin 1965’ten beri iklim krizine ne kadar katkıda bulunduklarını ölçen veri setleri yayınlamaktadır.

Son araştırmalar, 1960’ların ortalarında fosil yakıtların iklim üzerindeki etkisi endüstri liderleri ve politikacılar tarafından bilindiğini ortaya koymuştur. Bu bulgudan hareketle, Enstitü veri setlerinin başlangıç yılını 1965 olarak seçmiştir. Her ne kadar bireylerden şirketlere kadar küresel tüketiciler nihai karbondioksit emisyonlarına neden olsalar da, İklim Yükümlülüğü Enstitüsüne göre, fosil yakıtların karbon emisyonuna neden olduğunu bilerek bu yakıtları üretip milyarlarca tüketiciye pazarlayan fosil yakıt şirketlerinin bu konudaki sorumlulukları daha fazladır. Ayrıca, 1751’den beri fosil yakıt üretimi yapılmakla birlikte, toplam küresel eşdeğer karbondioksit emisyonlarının yarısı 1991’den sonra gerçekleşmiştir (Update of Carbon Majors 1965-2018).

İklim Yükümlülüğü Enstitüsü

İklim Yükümlüğü Enstitüsü, Eylül 2011’de, Richard Heede öncülüğünde kâr amacı gütmeyen bir araştırma ve eğitim kuruluşu olarak kurulmuştur. Enstitüde, antropojenik iklim değişikliği, iklim sistemine tehlikeli müdahale ve fosil yakıt üreticilerinin (petrol, doğal gaz ve kömür şirketleri) karbon üretiminin atmosferdeki karbondioksit içeriğine katkısı hakkında araştırmalar ve eğitimler yapılmaktadır.

İklim Yükümlüğü Enstitü’nün stratejisi, karbon emisyonuna neden olan özellikle küresel şirketleri düşük veya sıfır karbonlu bir enerji geleceğine geçişe karşı çıkmak yerine becerilerini, sermayelerini ve kaynaklarını düşük ve sıfır karbonlu bir enerji geleceğine yardımcı olmak için kullanmaya teşvik etmektir.

Karbondioksit Emisyonları En Yüksek Şirketler

Enstitü tarafından 1965-2018 zaman aralığına ait yayınlanan son veri setinde (Update of Carbon Majors 1965-2018), küresel ölçekte en büyük 20 şirketin toplam karbondioksit emisyonlarının 493 milyar ton karbondioksit eşdeğeri (Gt CO2-eşd) olduğu belirtilmiştir. Bu değer dünya çapındaki tüm karbondioksit emisyonlarının %35’ine karşılık gelmektedir (küresel toplam 1411 Gt CO2-eşd). Şekil 1’de eşdeğer karbondioksit emisyonları en yüksek 20 şirketin emisyonları verilmiştir.

20 Şirketin Yapısı

Şekil 1’de sunulan, 20 şirketin 12’si (Saudi Aromco, Gazprom, National Iranian Oil Co, Coal India, Pemex, PetroChina, Petróleos de Venezuela, Abu Dhabi National Oil Co, Kuwait Petroleum Corp, Iraq National Oil Co, Sonatrach, Petrobras) devletlere aittir. Bu şirketler 1965-2018 döneminde dünyadaki toplam eşdeğer karbondioksit emisyonlarının %20,3’ünden sorumludur. Yalnızca Suudi Aramco, küresel toplam eşdeğer karbondioksit emisyonunun %4,3’ünden sorumludur.

1965-2018 döneminde dünyadaki toplam eşdeğer karbondioksit emisyonlarının %14,7’si, yatırımcılara ait 8 küresel şirkete (Chevron, ExxonMobil, BP, Royal Dutch Shell, Peabody Energy, ConocoPhillips, Total SA, BHP Billiton) aittir. Chevron tek başına, küresel toplam eşdeğer karbondioksit emisyonlarının %3,1’ine neden olmaktadır. Ayrıca ABD’de kökenli 4 şirket (Chevron, ExxonMobil, Peabody Energy ve ConocoPhillips) küresel toplam eşdeğer karbondioksit emisyonlarının %8,3’ünden sorumludur.

Yukarıda belirtilen 20 şirketin karbon emisyonlarının %90’ı petrol, jet yakıtı, doğal gaz ve kömür gibi ürünlerin kullanımından kaynaklanmaktadır. %10’u ise, bitmiş yakıtların çıkarılması, rafine edilmesi ve teslim edilmesinden gelmektedir.

Değerlendirme

Küresel iklim değişikliği sonucunda bozulmuş bir gezegende yaşayan herkes bunun sonuçlarından etkilenmektedir. Fakat iklim krizinin bedelini en çok, karbon emisyonlarından sorumlu olmayan insanlar ödemektedir. İklim krizine sebep olan birkaç düzine şirket, çıkarları uğruna rekor kârlar elde etmeye devam edebilir ya da etmek isteyebilir. Bunun olmasına izin verilmesi siyasi sistemlerin büyük bir zaafıdır.

Bu şirketler ve karbon emisyonlarına neden olan ürünleri, iklim krizinden büyük ölçüde sorumludurlar. Bu nedenle, iklim krizini önlenmesinde önemli ahlaki, mali, yasal sorumlulukları olduklarını kabul etmeleri ve sorunun çözülmesine yardımcı olmak için gerçekçi sorumluluklar üstlenmeleri gerekmektedir.

Şirketler, faaliyetlerini iklim krizine göre düzenlemek kurumsal risklerini buna göre yönetmek, gelecekteki karbon yakıtları üretimini ve emisyonlarını, Paris Anlaşması ile uyumlu olarak azaltmayı taahhüt etmek ile yükümlüdürler. Enerji şirketlerinin başlıca görevi; küresel ekonominin karbonsuzlaştırılmasını desteklemek, iklim krizini önlemeye yönelik hedefler doğrultusunda yatırımlarını karbon tutma teknolojilerine ve düşük karbonlu yakıtlara kaydırmak olmalıdır.


Not: Öne çıkan görsel, AnalogicusPixabay

Kategori(ler): Akademik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.