Danimarka’da İnsanlar İş Modelleri Olarak Kooperatifleri Algılamıyorlar
Danimarka’da tüm konutların % 37’si kooperatifler aracılığıyla sağlanırken, kooperatiflerin yeniden pazarlanması hareket için büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Kooperatif federasyonu Kooperationen‘in CEO’su Susanne Westhausen, Sheffield’deki UKSCS konferansında sektör hakkında konuştu. Westhausen, Danimarka’daki kooperatiflerin karşılaştığı zorlukların İngiltere’dekilerle benzer olduğunu söyledi. Ülkenin kooperatif yasası yoktur, bu da kooperatiflerin istedikleri şekilde kayıt yapabilmeleri ve kooperatif ilkelerini tüzüklerinde belirtmeleri anlamına gelir. Özellikle işçi kooperatifleri eski moda olarak algılanmakta, ancak sendikalarla yakın ilişki içinde olmaya devam etmektedir.
Öte yandan, Danimarka’da 16.500 gönüllü kulüp ve dernek bulunmaktadır. İki Danimarkalının beş dakika beraber oturması halinde, bir dernek kurmaya başlamaları gibi trajikomik bir durum var. Westhausen, “Danimarka, derneklerin ülkesidir, fakat insanlar onları mevzuattan dolayı iş modelleri olarak görmüyorlar” dedi. Bazı kooperatiflerin yönetim kurulu üyelerini kaybettiğini ve kooperatiflerin satıldığını açıkladı. Öte yandan, genç kuşak ülkeler arasında birlikte çalışma fikrini seviyor. “Öğrenmeleri için en iyi yol, kooperatif deneyimini elde etmek için kooperatiflere gezi yapmaktır” diye ekledi. Ülke ayrıca sağlık sektörünü kooperatiflere ve mütüelliğe açabilecek olan refah devletinden uzaklaşıyor. Westhausen, sosyal ekonominin yasal bir tanımının yokluğunda, politikacılar sektörü teşvik etse bile, özel finansmanı kooperatiflere tahsis etmenin mümkün olmadığını söyledi . Bu engellere rağmen, sektör için fırsatlar olduğunu düşünüyor. Dördüncü sanayi devriminin getirdiği değişikliklerle, yarı zamanlı çalışan veya serbest çalışan olarak daha fazla sayıda insanın ortaya çıkması bekleniyor. Kooperatifler bu insanların daha fazla pazarlık gücüne sahip olmalarına yardımcı olabilir. Erişim