Geri dönüşümün çevre için etkisi yadsınamaz olsa da çeşitli atıkların kimlerce ve hangi amaçlarla tekrar kullanıma sokulduğu önemli bir mesele. Bu haftaki çevirimizde Britanya’dan Magpie kooperatifinin geri dönüşüm mevzuuna nasıl yerel çözümler getirdiğini aktarıyoruz.
Brighton’da binlerce kişiden geri dönüştürülebilir atık toplayan ‘protesto örgütü’ geleceği hedef alıyor
Nemli bir Brighton sabahı; saat sabahın sekizi ve geri dönüşüm turunda Rob Jones-Mantle’a katılıyorum ama Magpie Kooperatifi’nin modifiye elektrikli arabalarının ikinci el aküleri hâlâ şarj oluyor. Eğer prizlerini Rob’a takabilseydik çoktan yola çıkmış olurduk: 56 yaşında reflektörlü yelek giyip Edward dönemi buharlı lokomotif ateşçisine ait olduğunu söylediği tamir edilmiş gözlükler takan tek kişilik bir yenilenebilir enerji kaynağı.
Rob ve Magpie, işe 1990’da henüz geri dönüşüm siyasi gündemde pek yer edinmemişken başlamışlar; gerçi o yıllarda çöp sahasına giden atıkların miktarına dair farkındalık artmaktaydı: “İklim meselesi 1970’lerden beri bizimle. Belirli bir bölgede yaşadık ve yerel ölçekte ne olduğunu gördük.” Başta, konseyle ve ucu ucuna yetişen bir bütçeyle çalışan az sayıda endişeli gönüllüden oluşan bir gruplarmış. İşe, kaldırım kenarından çöp toplayarak küçük çapta başlamışlar; bu işin beklenmedik popülerliği onları çok şaşırtmış. “Teneke kutuları nakde çevirdik, konseyin temizlik işini aldık ve 5.000 müşterimiz oldu.”
Geri dönüşüm üstüne toplanmış veri epey karışık ama genel eğilim açık; 1996’dan 2009 civarına kadar geri dönüşüm miktarında düzenli bir artış ve arkasından uzun bir düzlük. Birleşik Krallık hâlâ Avrupa geri dönüşüm listelerinde ortalarda seyrediyor; Avrupa %66’lık bir oran yakalamayı başarmış olsa da biz görünüşe göre ebediyen 40’ların ortasına takılmış durumdayız. Rob, atık endüstrisini şu anda yöneten büyük şirketlerin, Magpie gibi küçük şirketlere kıyasla daha hantal ve daha çekimser olmalarının buna sebep olduğunu düşünüyor. “İş şirketlere ve hükümete geldiğinde her zaman bir üç yıllık plan, bir dört yıllık plan vardır ya da ‘sermayenin ömrü yedi senedir’ denir.” Öte yandan Magpie’ın araçları “tamamen hurdalık olana kadar” kullanılacak.
“Kutumuzla [YeşilKutu, evler için geri dönüşüm kutusu], belediye ile aynı maliyetle, geri dönüşümü %90’a çıkarmayı başardık – peki onlar [konsey] niye böyle yapmıyor?” diye soruyor Rob. “Çünkü atık endüstrisi çok güçlü.”
Bu esnada Magpie genişledi, bağlantılar kurdu ve evrildi. Şu anki yapı; Brighton, Saunders Park’taki bir tesisten 2.000 kadar haneye ve ticari müşteriye (bazıları en başından beri Magpie ile birlikte olan) hizmet veren yirmi kişilik ekipten oluşan bir işçi kooperatifi. Pandemi yeni zorlukları da beraberinde getirdi. Kooperatif aynı zamanda uygun fiyatlı mobilyaları tamir eden Shabitat’ı da işletiyor ancak Shabitat’ın geliri sokağa çıkma kısıtlamalarıyla birlikte ciddi şekilde düştü.
Kaldırım kenarlarındaki çöp patlaması – “tüm o bira ve şarap şişeleri!” – ücretlerin ödenmesini sağladı (personelin hepsi aynı ücreti alıyor) ve kooperatif yakında çok paydaşlı bir topluluk işletmesi olarak yeniden yapılanmayı planlıyor.
Geri dönüştürülecek atıklar çeşitli araçlarda toplanıyor: Cart pembe bir süt kamyoneti, modifiye bir havaalanı bagaj taşıyıcısı veya bugünkü taşıtımız – Rob’un sevgiyle yeşil “kutsal çarpışan araba” diye çağırdığı araç; bir parça yük kaldırma aracı, bir parça yan tarafına dev bir gülümseyen yüz çizilmiş bir sütçü kamyoneti. Diğer sürücüler şaşılacak derecede saygılı: Magpie’ın araçları Brighton manzarasının sevilen bir parçası.
Tam bir geri dönüşüm turu 40 kadar noktayı kapsayabilir ve altı saat sürebilir. Bugün daha sakin ama yerel yaşama dair iyi bir kesit sunuyor: Bir bar, ofisler, bir gece kulübü ve Rob’un müşterilerinden birinin likör ve kenevir çayı yaptığı ortaklaşa kullanılan bir işyeri. Bu tur, Rob’a müşterilerini tanımak ve (1980’lerden beri evi olan) kasabadaki gelişmeleri öğrenmek için bir fırsat veriyor. “Yerel ticaretin durumunu öğreniyorum… olanları iyice kavrayabiliyorum,” diyor.
Asıl karton ve plastik topluyoruz ama Rob yoldaki her asi çöpü saptayıp titizlikle tasnif ediyor: “Hata yapmayalım diye gözümüzü açık tutuyoruz.” Geri dönüşümde küçük güzeldir diye düşünmesinin sebeplerinden biri bu. “Elinin çabuk olması lazım,” diyor. “Küçük olduğunda işi halledebilirsin. Geri dönüşüm için burada işe yarayan şey üç sokak ötede işlemez. Çok insani ve yerel çözümler gerekiyor.”
Geri dönüşüm onun için bir işten fazlası: “Ben Birmingham’lıyım, tamirden anlarım. Eğer tamir edebiliyorsan et ve tekrar kullan, sakın atma.”
Turun sonunda o gün toplananları seçip ayıracak: Kartonlar Kent’teki bir fabrikaya, plastikler Yorkshire’daki bir fabrikaya, cam başka bir yerel eko-işletmeye ve tenekeler de yerel hurdacıya gidiyor. Çalışma zamanının kalanı; Shabitat’ta işlere yardım etmekle, çeşitli araçların bakımını ustalıkla yapmakla (bunu el kitaplarından kendi kendine öğrenmiş) ve yıllanmış bir işçi kooperatifinin en deneyimli üyesi olmanın getirdiği incelikli, insani göreviyle geçiyor: Bilgisini paylaşıp destek ve tavsiye vermekle.
İşi, aynı zamanda Magpie’ı gelecek 30 yıl için şekillendirip finanse etmek ve daha çoğunu yapmanın yollarını bulma hakkında: Belki bir plastik yıkama ve iade programı veya şişe kapaklarını geri dönüştürüp evsizlere barınaklar yapmak. Rob için “yeşil işler” çevre için olduğu kadar da kamu hizmetlerini sağlamanın yenilikçi ve katılımcı yollarını bulmakla da ilgili: “Genç, taze bir filiz gibi. Tüm işler böyle olabilir.”
1990’daki Rob, işin bugünkü durumunu görseydi neye şaşırırdı? Hâlâ gerekli olmasına: “Planımız hep şuydu: ‘Bunu gerekli olduğu sürece yapacağız.’ Otuz yıl sürmesini beklememiştik.” Artık Rob, Magpie’ı atık problemlerimize sakince yaklaşan bir bir “protesto örgütü” olarak görüyor. “Protesto etmek önemli ama bunu eğlenceli yapman lazım. Eğer eğlenceli olmazsa insanlar niye ilgilensin?
Not: Emma Beddington‘ın The Guardian sitesinde 31 Ağustos 2021 tarihinde yayımlanan “There’s no point in throwing away if you can fix it’: a day out with the recycling van” başlıklı yazısından Barış Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim