mPOWER (Belediye Enerjisi), belediye enerjisinde yenilikçi en iyi uygulamaları tekrarlamak ve iddialı enerji geçiş planları geliştirmek için en az 100 yerel kamu otoritesi arasında derinlemesine, geniş ölçekli ve sistematik bir denkler arası öğrenme programı oluşturmayı amaçlayan bir projedir. Proje kapsamında, Avrupa belediyelerinde enerji geçiş politikalarının haritasının çıkarılması, bu alandaki yeniliklerin, en iyi uygulamaların ve engellerin belirlenmesi hedeflenmektedir. Mayıs 2018 yılında başlayan dört yıl süreli mPOWER projesi, Horizon 2020 programı tarafından finanse edilmektedir.
Belediye Enerjisi, Belediye Eylemi
Proje, ‘Belediye Enerjisi’ni, enerji politikaları ve çözümleri sunmak için ilçeler ve kentler tarafından kurulan yerel kamu kuruluşlarını ve yerel kamu mülkiyet biçimlerini içeren bir kategori olarak tanımlıyor. Bu kategori altında, kolektif mülkiyetin çeşitli ve melez biçimleri (topluluk mülkiyeti, çalışan mülkiyeti ve kooperatif) yer alabilir ancak belediye yönetimlerinin bu kolektif mülkiyetlere katılımı zorunludur. Belediye eylemi ise yerel ve kent yönetimi aktörlerinin yerel oyuncuları güçlendirmeyi ve düşük karbona geçiş arayışında enerji sisteminin yeni kentsel yönetim biçimlerini yaratmayı amaçlayan girişimler olarak tanımlanmakta.
Bu girişimler şunları içerebilir:
- Yeni belediye örgütlerinin kurulması (hem kamu sektörü yerel girişimlerini hem de kooperatifler ve mütüeller gibi vatandaş temelli girişimler ile belediye mülkiyetini birleştiren melez örgütleri içerir);
- Kamu kaynakları, fonlar ve kapasite kullanımı yoluyla sivil toplum aktörlerine yardımcı olunması;
- Yerel aktörleri hem (a) enerji geçiş hedeflerini (yenilenebilir enerji üretimini ve enerji verimliliğini arttırma, şebeke istikrarını koruma, müşteriler için en iyi değeri koruma) gerçekleştirmek hem de (b) tıkanıklıklar ve kısıtların üstesinden gelmek için güçlendiren araçlar, mekanizmalar veya kurumlar yaratan diğer yaratıcı girişimler.
Avrupa Belediyelerinde Enerji Geçişi: Mevcut Eğilimlere Genel Bakış
Özellikle Almanya, Danimarka ve Fransa’daki bazı Avrupa kentleri dağıtım ağlarının, tedarik şirketlerinin ve yenilenebilir üretimin işletilmesinden yurttaş katılım süreçlerinin kolaylaştırılmasına, enerji projeleri için kamu finansmanı veya alternatif finansman sağlanmasına kadar enerji sektörü yönetiminde yenilikleri hayata geçirmiştir. Buna karşın Avrupa’daki diğer kentler belediye enerjisi seçeneklerini araştırıyorlar ve öğrenmek istiyorlar. Bu bağlamda, mPOWER’ın kentlerin birbirlerinden öğrenmesine yönelik programı, sözü geçen iki kesim arasında bilgi alışverişini sağlayarak belediye eylemlerini güçlendirebilir.
Avrupa Belediyelerinde Enerji Geçişi: Mevcut Eğilimlere Genel Bakış raporu (Traill, Cumbers ve Gray, 2021), mPOWER projesinin bir parçası olarak gerçekleştirilen anketin sonuçlarını aktarıyor. Anket yardımıyla toplanan birincil veriler üzerinden Avrupa belediyelerindeki enerji geçişinin durumu araştırılmış. Araştırma, enerji geçişinde belediye aktörlerinin kilit rolünü vurguluyor .
Anket, 1.000’den fazla yerel yönetimden oluşan ve iklim değişikliğine karşı mücadelede enerji geçişine olan bağlılıklarını beyan eden Enerji Şehirleri ağının üyesi Avrupa Birliği kentlerindeki 96 belediyeye uygulanmıştır. Ankete katılan belediyelerin %92’si kendi enerjilerinin bir kısmını yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiyorlar. Belediye binalarındaki enerji verimliliği uygulamaları ile enerji ihtiyacının azaltılması da belediyelerin yaygın uygulamaları arasında yer alıyor. Ayrıca enerji geçişindeki ilerlemenin, belediye mülkiyetinin ve yenilenebilir enerji kaynak kapasitesinin yüksek olduğu belediyelerde daha güçlü olduğu tespit edilmiş.
Belediyelerin Yenilenebilir Enerji Deneyimleri
Belediye faaliyetlerinin kapsamını ölçmek için mPOWER çevrimiçi anketi kapsamında, katılımcılara; belediyelerin kendi yerel yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak gerçekleştirdikleri enerji üretimi, yenilenebilir enerji üretiminde kullanılan kaynak türleri, enerji verimlilikleri, akıllı şebeke teknolojisi konusundaki deneyimleri, enerji şirketi kurup kurmadıkları ve finansman mekanizmaları ile ilgili bir dizi soru sorulmuştur.
Anket sonuçlarına göre, belediyelerin %92’si (96 belediyeden 88’i) kendi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak enerji üretmektedir. 96 belediyeden sadece 8’inin yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji üretim deneyimi yoktur.
Belediye tarafından yerel olarak üretilen enerjide kullanılan yenilenebilir enerji kaynak türleri hakkındaki soruya verilen yanıtlardan elde edilen sonuçlar Tablo 1’de sunulmuştur. Buna göre, tüm belediyelerde, fotovoltaik açık farkla (%83,4) en yaygın kullanılan yenilenebilir enerji kaynağıdır. Ardından biyokütle (%52,5) ve hidrolik (%40) gelmektedir. Biyokütle kullanarak elektrik üreten belediyelerin %57’si aynı zamanda biyokütle ile bölgesel ısıtma da yaptıklarını belirtmiştir.
Tablo 1: Belediyelerde yerel olarak üretilen yenilenebilir enerji türleri
Kaynak Türü | Katılımcı oranı (%) |
Fotovoltaik | 83,4 |
Biyokütle | 52,5 |
Hidrolik | 40 |
Solar termal | 38 |
Rüzgâr | 32 |
Jeotermal | 27 |
Özellikle İskandinav ülkelerinde, yenilenebilir enerji kullanımı alanında ilerleme kaydeden belediyeler dikkati çekmektedir. Örneğin, İsveç’teki Växjö kenti belediyesi, şu anda tüm enerji üretiminin %65’ini yenilenebilir kaynaklardan elde ederken, 2030 yılına kadar fosil kaynak kullanmama hedefiyle öne çıkıyor. Växjö kentinde, yenilenebilir enerjisini biyokütleden (orman) elde ediyor. Biyokütlenin elde edildiği ormanlık alan sahipleri vergilendiriliyor ve ayrıca bütünsel geri dönüşüm uygulanıyor.
Växjö’nün fosil yakıtlardan uzaklaşması, 1970’lerdeki petrol krizi ve fiyat artışlarına yanıt olarak belediyenin dışa bağımlılığını azaltma kararı aldığı 1980’de başlamış. Bugün, kentin ısısının %90’ı, elektriğinin %20’si büyük bir kombine ısı ve enerji santralinden geliyor. Ayrıca kentte, biyogazın yanı sıra fotovoltaik ve güneş termal üretiminden de enerji üretilmekte. Kent, birçok belediye binasına ve kendi sosyal konut stokuna sahip olduğundan yeni bina projelerinde enerji verimliliği için çok yüksek yerel standartlar belirlenebilmiş; önemli enerji verimliliği ve güçlendirme projeleri üstlenilebilmiş. Rapor, acil fosilsiz hedeflerin belirlenmesini kolaylaştıran diğer faktörler arasında, İsveç’te siyasi gücün ademi merkeziyetçili olmasını ve belediye enerji şirketinin mülkiyetinin devam etmesini saymış.
Enerji Geçişinde Başarılı Belediyelerin Ulusal Dağılımları
Ankete katılan 96 belediyeden, enerji geçişinde diğer belediyelere göre daha başarılı olanların ulusal dağılımları Tablo 2’de sunulmuştur. Almanya 6; Fransa, İspanya ve Birleşik Krallık 5 belediye sayısı ile üst sıralarda yer almakta.
Tablo 2: Enerji geçişinde başarılı belediyelerin ulusal dağılımları
Ülke | Enerji geçişinde en başarılı belediye sayısı |
Almanya | 6 |
Fransa | 5 |
İspanya | 5 |
Birleşik Krallık | 5 |
Hollanda | 2 |
Italya | 2 |
Belediyelerin Enerji Geçişinde Engeller ve Fırsatlar
Ankete katılan belediyelerin anket sorularına verdikleri yanıtlardan enerji geçişinde başıca engeller ve fırsatlar aşağıda gibi sıralanabilir.
- Belediye düzeyinde karbondan arındırma yönünde çalışmak için büyük bir siyasi irade vardır. Kentlerin ve belediyelerin büyük ölçekli uluslararası işbirlikleri, bunun, yükselmekte olan yaygın bir model olduğuna işaret etmekte.
- Enerji geçişi alandaki bazı girişimler (örneğin Enerji Hizmet Şirketleri, uluslararası işbirliği) başarılı olmasına rağmen, belediyelerin enerji geçişinin önündeki en büyük engel finansmandır. Pilot enerji geçişi uygulamaları için fon bulunabilir iken, daha başarılı inisiyatiflerin sürekli olarak kurulmasını sağlayacak fonlar mevcut değildir. Yeniliğe aşırı vurgu yapılmasıyla ilgili sorunlar vardır.
- Belediyeler arasında iletişim, finansla ilgili karmaşık modeller ve süreçler etrafında bölgesel bilgi paylaşımında bir miktar başarı elde etti. Böylece, daha küçük belediyelerin Avrupa düzeyinde finansmana erişmesine olanak sağlanmıştır.
- İklim sorununa verilen yanıtların pazara dayalı çözümler ve özel teşebbüs yoluyla sınıtlı tutulmaya devam etmesi, belediye inovasyonu için sorunları gündeme getirmektedir. Belediyeler, yatırımın getirisini gösteren karmaşık ekonomik modeller yaratma kapasitesine veya anlayışına sahip olmayabilir. Bundan başka, AB’nin özel yatırımlara yaptığı vurgu, belediyelerin karbondan arındırılmış enerji tedarikinde alternatif mülkiyet modellerini ve vatandaş demokrasisini keşfetme yeteneğini sınırlar.
Not: Öne çıkan görsel, Geralt – Pixabay