Chorlton Bisikletli Teslimat Kooperatifi kısa bir zamanda büyük işler başardı. Covid-19 salgını Birleşik Krallıktaki ilk kapanmalara sebep olduğunda, güney Manchester’daki Chorlton’ın sakinleri interneti kapıp karşılıklı yardım için destek grupları oluşturdu.
Zorlu zamanlarda yerli halka yardım etmek için bir hizmet başlatma fikri orada ortaya çıktı.
“Kooperatifin beş çekirdek üyesi kapanma yasaklarından önce birbirlerini tanımıyordu. Çevrimiçi bir grup aracılığıyla tanıştık. Daha çok faydamız dokunsun, yerli halkı ve bölgemizdeki perakende satıcılarla lokantaları destekleyelim istedik. Diğerleri hevesli bisikletçilerdi, biz de bir bisikletli dağıtım işi kurmaya karar verdik,” diye açıklıyor kooperatifin yöneticilerinden biri olan Abbie Paton.
“Kooperatif artık epey büyüdü ve birlikte çalıştığımız bir grup perakendeci var,” diye devam ediyor Abbie. “Evlerinde kapalı kalmış insanlara yaptığımız teslimatlar ile başladık. Fikir şuydu; onlar dükkânları telefonla arayacaklardı, dükkânlar da teslimatları yapalım diye bize ulaşacaktı.”
“Kooperatifler ortaklarının çıkarı için çalışır – ve biz topluluğumuzun yararına çalışmaya hazırdık. İşçi kooperatifi modeli buna uymadı – ve artık hizmet verdiğimiz topluluk örgütleri, dükkânlar, lokantalar ve kişiler ortağımız olabiliyor.”
– Abbie Paton, Müdür, Chorlton Bisikletli Teslimat
Abbie ve meslektaşları yerel işletmeleri desteklemekle birlikte topluluklarına başka yollardan da yardım etmek istiyorlar. Kadrosunun çoğu gönüllülerden oluşan kooperatif, pandemi yüzünden yerel halktan işsiz kalan bazı bireylere ücretli istihdam da sağladı. Bunun yanı sıra satılmamış yiyecekleri yerel dükkânlardan yakınlardaki gıda bankalarına taşıyorlar ve gıda projelerinin sağladığı ev yemeklerini ihtiyacı olan kasaba sakinlerine götürüyorlar.
“Yazın insanlar bahçelerinde kullanabileceklerinden daha çok yiyecek yetiştiriyor. Öyle olunca da fazlasını yerel aşçılara bağışlıyorlar. Ürünleri aşçılara biz ulaştırdık. Aşçılar da onları zor durumdakilere yemek pişirmek için kullandı, ki yemekleri de biz teslim ettik. Yerel gıda zincirinin bir parçasıyız,” sözleriyle gülümseyerek anlatıyor Abbie.
“Kirlilik, karbon salımı ve trafik sıkışıklığında da bir etki yaratmak istedik. Bu yüzden arabayla değil de kargo bisikletiyle teslimat yapıyoruz.”
Bunun hayata geçmesine yardımcı olansa Abbie ve meslektaşlarının The Hive’dan (Kovan) aldığı uzman desteğiydi. The Hive, Kooperatif Bankası’nın iş birliğiyle Co-operatives UK tarafından sunulan bir kooperatif destek programıdır.
Hive’ın danışmanı Adrian Ashton kooperatifin kuruluş işlemlerine, ana sözleşmesinin yazılmasına ve hangi yasal şeklin benimseneceğine karar vermekte yardımcı olan değerli tavsiyelerde bulunmuş.
“Başta bir işçi kooperatifi olma yolundaydık. Adrian’la çalışırken çok paydaşlı bir kooperatif oluşturmanın amaçlarımıza çok daha uygun olacağını fark ettik,” diye açıklıyor Abbie.
“Kooperatifler ortaklarının çıkarı için çalışır – ve biz topluluğumuzun yararına çalışmaya hazırdık. İşçi kooperatifi modeli buna uymadı – artık hizmet verdiğimiz topluluk örgütleri, dükkânlar, lokantalar ve kişiler ortağımız olabiliyor.”
“Kooperatifin kurucularının hepsi kamu sektöründen geliyor, yani Adrian’ın işletme bilgisi farklı gelir akışlarını keşfetmemize yardımcı oldu. Ve bir kooperatif işletme kurarken yönetim ve hukuk konusunda bizi destekleyecek biri olması gerçekten çok faydalıydı.”
“Şehir çapındaki hizmetimizi gelecekte daha da ilerletsek mi diye düşünüyoruz. The Hive’ın yardımı sayesinde büyüyebildik ve daha da çok kişiye ve işletmeye destek olabileceğimiz sağlam temeller kurmayı başardık.”
Not 1: Co-operatives UK internet sitesinde yayımlanan yazıdan Barış Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim