İlk kez İtalya’da ortaya çıkan sosyal kooperatif modeli, bakım hizmetleri alanında kazandığı başarının bir sonucu olarak Avrupa geneline yayıldı. Ancak bu başarılı modelin yeterince tanındığını ve desteklendiğini söylemek pek mümkün değil. Avrupa Sanayi ve Hizmet Kooperatifleri Konfederasyonu CECOP, bu sonbaharda çıkacak Avrupa Bakım Stratejisinde, kooperatiflerin bakım hizmeti sağlamadaki rolünün tanınmasını ve desteklenmesini talep ediyor. Sosyal kooperatiflerin neden bakım hizmetlerinin vazgeçilmez aktörü olduğunu açıklayan görüş makalesini ilginize sunuyoruz.
Yeni Avrupa Bakım Stratejisine Doğru: Avrupa’daki vazgeçilmez bakım sağlayıcıları olan kooperatifleri tanıyıp güçlendirin
Eylül 2022’de çıkacak yeni Avrupa Bakım Stratejisi, kooperatiflerin bakım hizmetleri sağlamaktaki rolünü tanıyıp bu sektördeki olağanüstü zorlukların üstesinden gelmeleri için yardım sağlamalı
Avrupa Komisyonu Eylül 2022’de, uzun süreli bakıma ilişkin bir Konsey tavsiyesi önerisi ve erken çocukluk eğitimi ve bakımına ilişkin Barselona hedeflerinin gözden geçirilmesine ilişkin bir Konsey Tavsiyesi önerisi ile birlikte bir Avrupa Bakım Stratejisi yayımlamayı planlıyor. Bunun yanında kapsayan bir Konsey Önerisi için de teklif sunacak. Bu CECOP için büyük bir önceliktir. Ağımızın bir parçasını oluşturan sosyal kooperatifler, bakım hizmetlerinin sağlanmasında; bakım çalışanlarının, bakım hizmetinden yararlananların ve daha geniş toplulukların ihtiyaçlarının karşılanmasında vazgeçilmez aktörlerdir. Bu nedenle CECOP, bakım hizmeti veren kooperatiflerin rolünü vurgulamayı ve bakım sektöründeki olağanüstü zorlukların üstesinden gelmek için gerekli desteği almalarını sağlamayı amaçlayan bir kampanyayı yakında başlatacak. Örgütümüz Avrupa Komisyonunun yaptığı ilk kanıt çağrısına, çoktan yanıt verdi ve bu politika dosyasını yakından izlemeye devam edecek.
AB çapında binlerce kooperatif vatandaşlara hayatlarının her aşamasında bakım hizmeti sağlıyor: çocuk bakımı, gençlere özel bakım, hassas gruplar için bakım (örneğin, engelli bireyler, göçmenler, etnik azınlıklar), yaşlılar için bakım. Tamamen kooperatiflerin işlettiği ya da kooperatiflerin sağladığı hizmetlerden yararlanan kreşler, ana okulları, okullar ve huzurevleri bulabiliyoruz.
Sosyal ekonomi ailesinin bir parçası olan kooperatifler demokratik olarak yönetilen özel işletmelerdir. Faaliyetlerini geliştirmek için kârlarını tekrar kooperatife yatırarak kaliteli, etkin ve uygun fiyatlı hizmet garantisi sunarlar. İşçilerini kooperatifin yönetimine ve mülkiyetine dahil ettiklerinden kaliteli çalışma koşulları sağlarlar (örneğin, kalıcı sözleşmeler, yeterli maaş, çalışma-boş zaman dengesi, eğitim). Bu sayede kooperatifler, bakım sektörünün en büyük sorunları olan çalışanların kısa sürede işi bırakmasına, zorlu iş koşullarına ve beyan dışı ve kayıtsız emeğin yaygınlığına çözüm sağlarlar. Dahası, kooperatif işletmelerin ayırt edici özelliği, sundukları eşit fırsatlardır; örneğin, kadınları ve yeterince temsil edilmeyen diğer grupları ortalamanın üzerinde bir oranda yönetime dahil etmeleri, eşit ücret ödemeleri vs.).
Kooperatifler kaliteli bakım hizmetlerine değerli katkılar sunar:
|
Ne yazık ki bakım hizmeti sağlayan kooperatifler şu anda bir dizi zorlukla karşı karşıya. Bunların bir kısmı bakım sektörünün tamamını etkiliyor. Örneğin yaşlanan nüfusun ve profesyonel bakıcıların eksikliğinin getirdiği baskı, bakım çalışanlarının becerilerinin artırılması ve tazelenmesi gereği, bakımın ve bakım yatırımlarının finansmanındaki ve sosyal altyapıdaki eksiklikler ve nihayet, dijital geçişle ilişkili sıkıntılar.
Diğer zorluklar özellikle kooperatifleri ilgilendiriyor. İnsan odaklı iş modelleri sayesinde kalite ölçütlerinde rekabet etmeye en elverişli konumda olsalar da en düşük fiyatı veremiyorlar; en düşük fiyata genellikle bakım alanların ihtiyaçlarından taviz verilerek ulaşılır. Ne yazık ki bakım sektörü kamu ihalelerinde en düşük fiyatın seçilmesi ölçütü hizmet kalitesini ve çalışanların maaşlarını düşürmekte ve kooperatiflerin rekabete girmesini zorlaştırmakta.
Bunların yanı sıra, kooperatifler ve kamu yetkilileri arasındaki ilişki tekrar gözden geçirilmeli. Kamu makamları sadece kamu ihalelerini değil imtiyaz ve akreditasyon gibi diğer yasal araçları da kullanmalı. Bakım görevlerinde, “yerel yönetimin talep ettiği, kooperatiflerin işi yaptığı” model yerine kamu yönetimi ve kooperatiflerin ortak bir planlama ve harcama sürecine girdiği yeni bir paradigmaya ihtiyacımız var. Ek olarak, bakım sektöründeki kooperatif modelinden yeterince haberdar olmayan ve henüz kooperatifler için uygun yasal çerçeveye sahip olmayan AB üye ülkeleri, ulusal düzeyde daha uygun bir ortam sağlamalı.
2022’de CECOP, kooperatiflerin bakım sağlayıcıları olarak politika yapıcılar tarafından tanınmalarını ve benimsenmelerini sağlamak için çalışacaktır.
Haberlerimizi takip edin ve eğer sorularınız varsa ya da birlikte çalışmak isterseniz Destek Koordinatörümüz Diana Potjomkina’ya (diana.potjomkina@cecop.coop) ulaşmaktan çekinmeyin.
Not 1: 8 Nisan 2022 tarihinde CECOP internet sitesinde yayımlanan “Towards the new European Care Strategy: Acknowledge & empower coops – essential care providers in Europe” başlıklı yazıdan Barış Soysaraç tarafından çevrilmiştir. Erişim
Not 2: Öne çıkan görsel, CDC — Unsplash