Finlandiya’nın kooperatif girişimleri ülke ekonomisinin baskın gücüdür çünkü üyeliği anlamlı kılmaktadırlar.

Kısa bir yaz ve uzun, sert bir kış geçiren seyrek nüfuslu bir ülkede, insanların ortak bir çıkar için birlikte çalışma fikri doğal gelir. Sonuç olarak Finlandiya’da, kooperatif girişimlerinin ortaklarının sayısı, nüfustan daha fazladır. Ortalama bir yetişkin iki kooperatifin üyesidir; çiftçiler gibi kırsal bir ortamda bulunanların dört kooperatife üye olması muhtemeldir.

Finlandiya’nın ileri teknoloji işletmelerinden, iki mil içinde yaşayanların yıl boyunca bankalar, mağazalar ve diğer hizmetlere erişimini sağlayan yaygın bir bölgesel kooperatifler ağına kadar, Birleşik Krallık’tan % 40 daha büyük bir ülkenin her sektöründe ortaklaşa sahip olunan hizmetler bulunmaktadır.

Finlandiya gibi ülkelerden öğrenecek çok şeyimiz var ve Avrupa genelinde, 5,4 milyon Avrupalı yurttaşa iş sağlayan 160.000 kooperatif işletmesi arasında ticari ilişkilerin güçlenmesi ve bağlantıların gelişmesi istenilmektedir.

Finlandiya’ya yaptığım son seyahat Lapland turizm sezonunun başlangıcıyla aynı zamana denk geldi: beni oraya getiren uçak kuyruğunda bulunan yedi metre yüksekliğindeki bir Noel Baba resmi ile övünüyordu. Ancak, orada bulunma nedenim daha sıradandı; ülkenin önde gelen kooperatif girişimlerinden bazılarını ziyaret etmek.

Başkent Helsinki’de öğleden sonra ve hava neredeyse kararmışken bana kurumunun bir kooperatif ekonomisi yaratmaya doğru kat ettiği gelişmeyi açıklayan SOK şirketinin (“S Grubu” olarak da bilinir) genel müdürü Taavi Heikkilä ile tanıştım.

Birleşik Krallık’ta olduğu gibi Finlandiya’da da işçilerin sahip oldukları ve tüketicilerin sahip oldukları kooperatifler var. S Grubu’nun perakende kooperatifleri, 1.646 marketi ve 42.000 personeli ile tüketicilerin mülkiyetindedir. Son 30 yılda, S Grubu pazar payını yaklaşık % 20 arttırmış ve % 45’in üzerinde pazar payıyla ülkedeki en büyük üçüncü perakendeci olmuştur. Gruptaki kooperatifler artık otomobil ve yakıttan büyük mağazalara, otellere ve restoranlara kadar alışılmadık derecede geniş bir yelpazedeki tüketici hizmetlerini kapsamaktadır.

Pellervo Topluluğundan meslektaşım Sami Karhu, kooperatif ticaret sektörünün 161 kooperatif bankası, 20 kooperatif sigorta şirketi ve bir dizi su, ormancılık ve çiftçi kooperatifi içerdiğini bildirmektedir. Bunlardan en uzun süreden beri faaliyette olanların geçmişi, Rusya’nın tehditleri karşısında Fin toplumunu güçlendirme hareketinin bir parçası olarak 1899’da ilk kooperatiflerin kurulmasına dayanır. Bu mütevazı başlangıçlardan itibaren, ülkedeki hemen hemen her toplulukta kooperatif bankaları ve dükkânları açıldı. Hareketin kurucusu Hannes Gebhard, bunu “bir araya gelerek kendi emekleriyle talihlerini iyileştirmek isteyen yoksulların barışçıl çabası” olarak nitelendirmişti.

Finlandiya daha sonra, Nobel Ödülü kazanan bilim adamı A I Vertanen tarafından karşılıklılığa dayanan bir ekonomi olarak tanımlandı: “Rockefellerlarımız ya da Carnegielerimiz yok, ancak kooperatiflerimiz var.” Bu gelenek yetmiş yıl sonra da yayılmaya devam ediyor.

Dersler Birleşik Krallık için cesaret vericidir. Kırsal dükkanlar ve bankaların kapanma oranının arttığı bir zamanda Finler, gıda, petrol ve bankacılık dahil olmak üzere farklı hizmetleri entegre eden sürdürülebilir kırsal satış yerleri için topluluğa ait canlı bir model geliştirmiş ve sürdürmüştür. Fin kooperatifleri, hizmetleri yerel topluluklar tarafından şekillendirilen ve yerel ihtiyaçlara cevap veren bir biçimde birleştirerek, ancak ulusal bir zincirin ölçeği ve dağıtımı sayesinde daha uzak bölgesel ekonomileri sürdürmenin yeni yollarını buluyorlar.

Finlandiya’nın tüketicilere ait perakendecileri, üyeliği anlamlı bir şey yaparak, başka bir tüketici sadakat düzenini yeniden üreterek pazar payı kazandılar. Yakın ilişkiyi desteklemek için verileri ve yeni teknolojileri kullanıyorlar ve bir sahiplik duygusu veriyorlar.

S Group’tan Heikkilä bunu şöyle açıklıyor: “Geçmişte bir perakendeci tüm müşterilerini ve onların ihtiyaçlarını kişisel olarak biliyordu. Bugün, müşteriye yakınlık yeni çözümler anlamına geliyor.” Müşteriler kolay ve sorunsuz alışveriş yapmak ve hızlı bir interaktif hizmet istiyorlar ve S Grubu da bunu sunmak için dijital servislere odaklandı. “Dijital mobil perakendeciliği, müşterinin kooperatifi kontrol ettiği uzaktan kumandası olarak görüyoruz.”

Bugün Finlandiya’daki kooperatif girişimlerinin sayısı 4.626’dır. Önde gelen Fin firması Nokia başarısız olmuşken ve ekonomi Avro bölgesi ülkeleri tarafından paylaşılan gerginliklere sahipken, yeni bir kooperatif dalgası yaşanıyor: yılın her iş gününde yeni bir kooperatif işletmesi kuruluyor. Bu kuruluşlar kooperatif üye modelini ormanlık alanlar, enerji tedariki, tüketiciler ve işletmeler için geniş bant hizmetleri ve telekomünikasyon gibi geleneksel olmayan alanları içerecek şekilde genişlettiler.

Birleşik Krallık’ta, Lincolnshire Kooperatif Topluluğu, her biri marjinal bir işletme olabilecek, ancak bir araya geldiklerinde bir kırsal satış mağazasını ayakta tutabilmek için yeterli müşteriyi çekebilecek olan kütüphaneleri, eczaneleri ve postaneleri birleştiren deneylerle benzer bir şey yapmak istiyor. Waddington’da kütüphane bir eczane içinde yer almaktadır ve bir yerel yazarın da dâhil olduğu 15 gönüllü ile çalışmaktadır.

Birleşik Krallık’taki birçok perakende tüketici kooperatifi milyonlarca müşterisine ait olmasına rağmen, çoğu kişi bunu bilemeyebilir. Kooperatifler ile üyeleri ve tüketicileri arasındaki ilişki, zaman içerisinde temettü oranının yüksek olduğu ve karar vericilerin hepsinin yerel olduğu günlere göre çok daha zayıf bir yakınlık haline geldi.

Co-operative Group, Central England ve Scotmid gibi daha büyük kooperatifler bugünlerde üye katılımı (sorumluluğu) ve anlamlı üyelik hakkında aktif olarak konuşuyorlar. Umalım ki Finlandiya’yı örnek alırız.

Ed Mayo’nun 17 Aralık 2014 tarihinde The Guardian gazetesinde yayımlanan yazısından çevrilmiştir. Erişim

Ed Mayo Co-operatives UK genel sekreteri ve Co-operatives Europe başkan yardımcısıdır.

Kategori(ler): Görüş Yazıları

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.