Avrupa’da COVID-19 pandemisinin merkezi olan İtalya, kooperatifçiliğin çok güçlü olduğu bir ülke. İtalyan kooperatiflerinin durumu hakkında daha önce “İtalya, Legacoop’tan COVID-19 Salgını Güncellemesi” başlıklı bir yazı yayımlamıştık. Bu kez, Co-ops Europe başkan yardımcısı Ed Mayo’nun, İtalya’dan ve dünyadan işbirliği ve dayanışma örneklerini paylaştığı yazısının çevirisini sunuyoruz. İzolasyon dünyasında, değerleri gereğince sorumluluk üstlenen kooperatifçilerin öyküsü içimizi ısıtıyor, umut veriyor.
Yüreklerin kan ağladığı bir zamanda, çevremizdekilerin bizi cesaretlendirmesi yine de olası ve doğaldır. İtalya, COVID-19 pandemisinin merkezinde yer aldı ve kooperatifçilerle yaptığım görüşmelerde aldığım yanıtlar, paylaşılacak dokunaklı ve anlamlı bir öykü anlamına geliyor.
İşbirliği, İtalya anayasasında yazılıdır. 1948 Anayasası’nın 45. maddesi, Cumhuriyet’in özel spekülasyondan uzak, karşılıklı fayda için çalışan kooperatiflerin yararlarını tanıdığını özellikle belirtir. İtalyan hukukunun, kooperatiflerin gelişimine yardımcı olmasını ve onları teşvik etmesini ve bütünlüklerini sağlamasını salık vererek devam eder.
Avrupa’da çok yaygın olmamasına rağmen, ulusal anayasasına kooperatifleri yazan tek ülke İtalya değildir. Ifigeneia Douvitsa, Yunanistan’da Thrace Democritus Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde ders vermektedir. Dünya çapında anayasaları taradıktan sonra uluslararası ölçekte her 3 ulusal anayasadan yaklaşık 1’inin açıkça kooperatiflere atıfta bulunduğu sonucuna ulaştı.
(Bu arada, bana gönderdiği araştırmadaki, 1917 Meksika anayasası, 1910 devriminin bir ürünü ve sosyal ve ekonomik haklar ile emeğin haklarının ve çalışma koşullarının korunmasını kapsayan radikal bir amacın işaretiydi. )
İtalya’da ekonominin yaklaşık yüzde onu (gayri safi yurtiçi hâsıla) kooperatifler tarafından düzenlenir. İş gücünün yaklaşık yüzde on biri, tabii ki büyük ölçekli işçi kooperatifleri de dâhil olmak üzere, kooperatifler tarafından istihdam edilir.
Kooperatifler arası işbirliği
İtalya’daki kooperatiflerin COVID-19 pandemisinin sağlık, sosyal ve ekonomik krizine tepkisi elbette kendi değerlerinden yararlanmak aynı zamanda kooperatifler arasında işbirliği yapmanın yollarını bulmak oldu.
Örneğin perakende kooperatifleri, asal hizmetleri artarken gelirlerinde artış yaşadılar. Evet, artan maliyetlerle de karşı karşıya kaldılar, ancak İtalyan kamu hastanelerini ve yerel toplulukları desteklemede çok önemli bir rol oynayan topluluk kooperatiflerini desteklemek için kazançlarından milyonlarca avroyu bağışlamaya karar verdiler.
En kötü etkilenen bölgelerden biri olan Lombardiya’dan arkadaşım Stefania Marcone, ulusal kooperatif birliği Legacoop’un (Confcooperative ve AGCI ile birlikte çalışarak); hastanelerde çalışmaya geçen temizlikçilere ait işçi kooperatiflerine, gıda dağıtımı yapan sosyal kooperatiflere ve 65 yaşın üzerindeki kişilere ücretsiz ulaşım sağlayan taksi kooperatiflerine destek olduğunu söylüyor.
Daha geniş sektörden gelen destekle, on iki kooperatif günde 400.000 adet maske üretimine başlamak için bir araya geldi. Maskelerin 100 defaya kadar yeniden kullanılabilecek yenilikçi bir tasarımla üretileceği söylendi. Kuşkusuz tasarım, kriz öncesi dönemde İtalyan kooperatiflerinin güçlü olduğu bir diğer alandır; küçük firmaları bir araya getirir ve uluslararası düzeyde rekabet edebilmelerini sağlamak için onlarla finansal kooperatifler arasında bağlantı kurar.
Küçük köylerde, Foggia ilindeki “Biccari” topluluk kooperatifi gibi topluluk kooperatifleri, gereksinim duyanlar için eve teslim hizmeti sunmak için kısıtlı hareket olanaklarına karşın kendilerini hızla dönüştürdüler.
Bu dayanışma aynı zamanda uluslararasıdır. Bulgar perakende kooperatifleri ulusal dezenfektan ve temizlik deterjanı sıkıntısına cevap verebildi, çünkü Coop İtalya çok kritik durumda olmasına rağmen, zorlu ve karmaşık lojistikle teslimatları yaptı.
Ve uluslararası dayanışma da bir bumerang gibi geri geliyor. Krizdeki üyelerini desteklemeleri hakkında daha önce yazdığım seçkin, serbest çalışanlar kooperatifi SMART, virüs nedeniyle işlerini kaybeden serbest çalışanları ayakta tutmak için bir Corona Planı başlattı. Belçika ve Fransa’dan başlayan plan, şimdi İtalya’ya kadar genişletiliyor.
Tabii, işbirliği eylemi açısından göze çarpan başka uluslararası örnekler de vardır. Kuşkusuz diğer sektörlerde, sivil toplumda, sosyal girişimde ve daha geniş kurumsal eylemde örnekler bulunabilir. Sonuçta, bu bir rekabet değil. Kooperatifler değerler konusunda diğerlerinden daha iyi olduğunu iddia etmiyorlar – sadece değerlerine uygun yaşadıklarını iddia ediyorlar ve durup düşündüğümde bunun doğru olduğunu görüyorum.
Bazı iyi örnekler
Karşıma çıkan ve takdir ettiğim örneklerden bazıları:
- Paris civarındaki Fransız kooperatif bankaları hastane ve sağlık merkezlerine 100 milyon € tutarında kredi limiti açtılar.
- Alman kooperatif bankaları müşterilerin temassız ödeme limitinin 50 avroya yükseltilmesine öncülük etti – pratik ve yararlı.
- İspanya’da Lionel Messi, düşük ücretli işçilerin tam ücret almaları ve işten çıkarılmaya karşı korunmalarını sağlamak amacıyla, simgesel futbol kooperatifi FC Barcelona oyuncularının ücretlerinde %70’lik bir kesinti yapmalarına öncülük etti.
- Kanada’da Desjardins, izolasyon sürecinde aracını daha az kullanan sigorta müşterilerine indirim uygulayacağını duyurdu.
- Banka şubeleri kapalıyken yeni acil krediler sunan İrlanda kredi birlikleri açık kaldılar.
- İsveç’te kooperatif sigortaları sadece Baltık bölgesinde değil tüm dünyada kamu sağlığı çalışmalarını finanse etmek üzere 235 milyon $ tutarında yeni tahvile yatırım yaptılar. Ylva Wessén, CEO, “Folksam Grubunun, koronavirüsün sosyal ve ekonomik sonuçlarını kısmen giderecek yatırım olanaklarını bilfiil aradığına” söz verdi.
İngiltere’de Kooperatif Grubu başkanı Nick Crofts, şu yorumu yaptı:
“Kooperatifler her zaman, diğer işletmelerin ve hatta Hükümetin sonradan izlediği bir örnek olmuştur. Alışveriş paniği ile mücadele eden gıda bankalarına ilk yardım sözünü veren Co-op Food mağazalarıydı. Okulların kapalı olması yüzünden hiçbir çocuğun aç kalmayacağını ilk bildirenler arasında Co-op Akademileri vardı.
Galler’de, kooperatif ortağı taksi şoförleri kilit çalışanlara ücretsiz yolculuk sunuyor. Ve tam burada Liverpool’da bir kooperatif fırını, gıda bankaları için taze ekmek pişiriyor ve ambulans çalışanlarına turta dağıtıyor. Kooperatifçilerin bu mücadelede sorumluluk üstlendiklerini ve hizmet ettiğimiz topluluklara çıpalanan kooperatif hareketimizin her zaman en çok ihtiyaç duyanları destekleyeceğini biliyorum.”
Yurt içinden ve yurt dışından yeni örnekleri okuyabilirsiniz. ABD, Hindistan ve Brezilya örneklerini Co-op News in son gönderilerinden; Avrupa’dan örnekleri Co-ops Europe‘tan ve daha kapsamlı örnekleri ILO‘dan öğrenebilirsiniz. Co-ops UK, üyelerimizden etki ve tepkiler konusunda da kanıt topluyor, bu nedenle bültenimizi almak için kaydolmaya veya en güncel uzman tavsiyelerine göz atmaya değer.
İtalya’da, izolasyonun gevşetilmesi beklentileri arttıkça, ülke genelindeki kültür kooperatifleri ülkeyi yeniden inşa etmek üzere bir kamusal yükümlülük programı vaat ediyorlar.
Sıradan insanlarız…
Legacoop Başkanı Mauro Lusetti ile iki yıl önce Bolonya’ya düzenlenen muhteşem bilgilendirme gezisinde tanışma fırsatım olmuştu. İtalya’da ortaya konulan örnek harikaydı. Lusetti’nin ifadesiyle – İtalya bunu doğru şekilde yapıyor:
“Biz, her gün görevlerini tutku, cesaret ve liyakat ile yerine getirmeye çalışan, işlerini yapan sıradan insanlarız.
Biz doktorların ve hemşirelerin yanı başında olan, hastaneleri temizleyen, süpermarketlerde, ofislerde, depolarda, mutfaklarda ve termik santrallerde çalışan kadın ve erkek kooperatifçileriz. Biz depolarda, sokaklarda, süpermarketlerde, ofislerde temel hizmetleri vermeye çalışan kadın ve erkekleriz. Biz, pandemiden önce zaten savunmasız olan ve sonrasında daha da savunmasız olacak toplumlara yardım sağlamak için sosyal kooperatiflerde çalışanlarız.
Bizim için kendi geleceğimiz ve toplumumuzun geleceği hakkında düşünmenin bildiğimiz tek yolu; kadın ve erkek kooperatifçiler olmaya devam etmek, çalışmayı sürdürmeyi ve bunu güvenli bir şekilde yapabilmeyi istemek.
Enfeksiyon sona erecek ve biz her gün çalışırken gelecekteki dünyayı nasıl karşılayacağımızı hayal etmeye çalışıyoruz, böylece hiçbir fedakârlık boşuna yapılmış olmuyor.”
Not: Ed Mayo’nun blogunda 8 Nisan 2020 tarihinde yayımladığı yazısından Aylin Çiğdem Köne tarafından çevrilmiştir. Erişim