Dünyanın her yerinden yayınları takip edebildiğim bir uygulama var telefonumda.  Yabancı dergilerin sayfalarına dalıp başka kültürlere, uzak coğrafyalara seyahat etmeyi seviyorum. Avustralya’da yayınlanan ismini ilk defa duyduğum derginin çiçeklerle kaplı kapağını görünce hiç düşünmeden tıklıyorum. İlk dikkatimi çeken konu başlığı  “Gelecek Şimdi” oluyor.  Açıklama şöyle: Dört yazar, yaşlı (umarım daha bilge) hallerine mektup yazıyor.

İlk mektubun yazarı Caro Cooper bakın nasıl başlamış mektubuna:

“Dostum Caz. Başardın. Her yıl bizi öldüreceğine inandığımız elli tane bulaşıcı, ölümcül hastalıktan hiçbirine yenik düşmedin. Büyük bir aferin! Sana soracaklarım var ama şununla başlayayım. Umarım gezegen gerçekten hâlâ yaşanabilir durumdadır ve bu mektubu bir yerlerdeki bir uzay istasyonunda okumuyorsundur.”

Aynı soru çoğumuzun aklına sık sık düşmüyor mu? Bu güzelim gezegeni ve insanlığı nasıl bir gelecek bekliyor?

Dünyanın hiçbir döneminde insanlık bu noktaya gelmedi. Gezegeni tüketme noktasına! Bugün sınırdayız ve belki de geri döndürme şansına son kez sahip olan kuşak biziz. Bu sorumluluğun farkında olarak tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmek zorundayız.  Ne mi yapabiliriz? Çok şey. Örneğin hayatımıza alacağımız markaları seçerken sorumlu davranabiliriz.

Bir önceki yazımda amaç odaklı marka olmanın gücünden ve öneminden bahsetmiştim. Bugün konunun devamı olarak sosyal fayda odaklı, sürdürülebilir ve sosyal dayanışmaya gönül vermiş markalardan örnekler vereceğim.

Tekstil ve Kişisel Bakım Sektörleri

Moda ve tekstil sektörü, sürdürülebilirlik açısından en düşük performans gösteren sektörler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bu durum, markaların gezegene duyarlı bir yaklaşım benimsemesi için daha fazla sorumluluk üstlenmesini zorunlu kılıyor. Elbette bu kolay bir süreç değil; ancak, sürdürülebilirlik hedeflerini kararlılıkla hayata geçiren bazı markalar hem ilham kaynağı oluyor hem de sektöre örnek teşkil ediyor.

Outland Denim etik üretim ve sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı olarak denim ürünleri üreten Avustralya merkezli bir moda markası. Marka, amacını “İnsanlık İçin İyi. Doğası Gereği İyi.” (Good By Humanity. Good By Nature.) olarak belirlemiş. Marka iddiası “Her Outland Denim ürünü insanlığı yükseltmek ve gezegeni iyileştirmek için tasarlanmıştır.” cümlesi ile özetlenmiş.

Outland Denim sosyal sorumluluğu merkezine alarak insan ticareti mağdurlarına ve dezavantajlı topluluklara istihdam sağlıyor, çalışanlarına adil ücret, eğitim ve kariyer gelişimi fırsatları sunarak onların hayatlarını dönüştürüyor. Sürdürülebilirlik konusunda da öncü olan marka, organik pamuk gibi çevre dostu materyaller kullanıyor ve üretim süreçlerinde su tüketimini ve karbon ayak izini minimize ediyor. Marka, şeffaf tedarik zinciri uygulamalarıyla da biliniyor. Outland Denim, etik modanın güçlü bir temsilcisi olarak, hem kalite hem de sosyal etki odaklı yaklaşımıyla dikkat çekiyor.

Patagonia markası sürdürülebilirlik denince ilk akla gelenlerden. Patagonia, çevre koruma ve sürdürülebilirlik misyonunun bir parçası olarak, şirketin tüm kârını çevresel krizle mücadeleye adayan bir model benimsedi. 2022 yılında şirketin kurucusu Yvon Chouinard, şirket hisselerini iki ayrı kuruma devrederek Patagonia’nın yıllık kârının doğrudan çevre projelerine aktarılmasını sağladı. Bu fonlar, iklim değişikliğiyle mücadele eden sivil toplum kuruluşlarını, biyoçeşitliliği koruma çalışmalarını ve çevresel adaleti teşvik eden girişimleri desteklemek için kullanılıyor. Patagonia ayrıca “1% for the Planet” girişiminin kurucularından biri olarak, her yıl gelirinin en az %1’ini çevresel projelere bağışlamaya devam ediyor.

Marka taban aktivizmini desteklemek için sitesinde kurduğu harita sistemiyle “Eylem ile Yanıtlayın” diyerek her bireyi harekete geçmeye davet ediyor:

“Patagonia, 1972’den bu yana çevre krizine çözüm bulmak için çalışan taban gruplarını desteklemektedir. Ancak, benzeri görülmemiş tehditlerin yaşandığı bu dönemde, en iyi nasıl katkıda bulunacağını kestirmek zor olabilir. Bu nedenle, bugün dünyanın karşı karşıya olduğu en acil konularda harekete geçmek için bireyleri çevre örgütleriyle bir araya getiriyoruz.”

Faith in Nature, doğaya olan inancını ve bağlılığını marka değerlerine, faaliyetlerine ve ürünlerine yansıtarak yaklaşık 50 yıldır kişisel bakım alanında faaliyet gösteren bir marka. Sürdürülebilirlik alanında öncü bir örnek sunarak doğayı iş dünyasının merkezine yerleştirme misyonunu taşıyor. Doğa patron olsaydı felsefesi ile yola çıkan şirket 2022 yılında dünyada ilk defa uygulanan bir fikre imza attı ve yönetim kurulunda Doğa’ya yer verdi. Bu sayede doğanın haklarını temsil eden kararlar almayı hedefledi. Bu yenilikçi yaklaşım, doğanın etkilediği ve etkilendiği her konuda daha bilinçli kararlar alınmasını sağlamak için tasarlandı ve 2 yıldır yayınlanan etki raporlarını inceledikten sonra başarıyla yol almakta olduklarını rahatlıkla söyleyebilirim. Doğa nasıl yönetim kurulu üyesi olur diye merak edenler şirketin hazırladığı şu kısa videoyu izleyebilirler:

Faith in Nature, doğanın haklarının tüm işletmelerde temsil edilip saygı görmesini hedefleyen bir geleceğe olan inancını vurgulamaya devam ederken süreci diğer şirketlerle de paylaşarak bu modeli yaygınlaştırmayı amaçlıyor.

Çiftçilerin Kooperatifi

Ocean Spray, çiftçi mülkiyetine dayalı bir tarım kooperatifi. 1930 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulan kooperatif, doğrudan ortağı olan meyve üreticilerinin ekonomik refahını artırmayı hedefliyor. Küçük ölçekli çiftçilerin ürünlerini bir araya getirerek küresel pazara ulaştırmalarını sağlıyor. “Doğadan gelen iyilik” ilkesine dayanan marka konumlaması, sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla çevre üzerindeki olumsuz etkileri en aza indirmeyi, sağlıklı ve doğal ürünler sunarak toplumların yaşam kalitesini arttırmayı içeriyor. Ocean Spray, aynı zamanda su kaynaklarının korunması ve enerji verimliliği gibi çevre dostu projelere öncülük ederek sosyal fayda ve sürdürülebilirliği temel değerleriyle birleştiren bir kooperatif olarak öne çıkıyor.

Ocean Spray’in marka amacı şöyle:

“Çiftçilerin sahip olduğu bir tarım kooperatifi ve küresel ölçekte tanınan bir marka olarak, dünya çapında kalıcı ve olumlu bir fark yaratmak için eşsiz ve harika bir fırsata sahibiz. Daha İyi Bir Yaşam İçin Çiftliklerimizi Ailelere Bağlıyoruz, bir şirketin amaç beyanından çok daha fazlasıdır; stratejik yönümüzün temelini oluşturur, bir kuruluş olarak kim olduğumuzu ve kim olmak istediğimizi şekillendirir.”

Adil Ticaret ve Çikolata

Tony’s Chocolonely, 2005 yılında Hollanda’da kurulan ve çikolata sektöründeki adil ticaret sorunlarına dikkat çekmeyi hedefleyen bir marka. Şirketin temel misyonu, “sömürüden arınmış bir kakao endüstrisi” yaratmak. Tony’s, kakao tedarik zincirinde şeffaflığı artırarak ve küçük çiftçileri destekleyerek adil ticaret standartlarına uygun üretim yapıyor.

Markanın çikolataları, eşit olmayan gelir dağılımını temsil etmek için bölünmesi zor asimetrik parçalara sahip. Tony’s, sürdürülebilir ambalajlar ve etik üretim süreçleri ile çevreye duyarlı bir yaklaşım sergiliyor. Renkli ve eğlenceli tasarımlarıyla bilinen Tony’s Chocolonely, aynı zamanda sosyal bilinçlilikle lezzeti birleştiren yenilikçi bir marka olarak öne çıkıyor.

Gelecek için Bilinçli Seçimler

Dünyaya zarar vermeden, hatta onun yenilenmesine ve kendini onarmasına destek olarak iş yapmak mümkün. Bu bilinçte ve kararlılıkta markaların sayısının artması için tüketicinin de bilinçli seçimler yapması gerekiyor. Bugün harekete geçmeli ve gelecekteki kendimize umutla bakabilmek için sorumlulukla hareket eden markaları desteklemeliyiz.
Bu yazıyı, her zaman hayranlık duyduğum Patagonia’nın kurucusu Yvon Chouinard’ın ilham verici sözleriyle noktalamak istiyorum.

Uçsuz bucaksızlığına rağmen Dünya’nın kaynakları sonsuz değildir ve sınırlarını aştığımız açıktır. Ama Dünyamız aynı zamanda dirençlidir. Eğer kendimizi buna adarsak gezegenimizi kurtarabiliriz.

Uçsuz bucaksızlığına rağmen Dünya’nın kaynakları sonsuz değildir ve sınırlarını aştığımız açıktır. Ama Dünyamız aynı zamanda dirençlidir. Eğer kendimizi buna adarsak gezegenimizi kurtarabiliriz.

 


Not: Öne çıkan görsel, Güney Avustralya’daki Amata topluluğundan Yerli sanatçı Sylvia Ken tarafından yapılan resim. Erişim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.