Dünya genelinde pandemi sonrası yaşanan enflasyonun arttırdığı konut fiyatları ve gelir dağılımdaki artan eşitsizlik çoğu birey için ev sahibi olmayı imkânsız hale getirdi. Bu durumda barınma sorununu çözebilecek tüm girişimler bizim için ilginç hale geliyor. Yazının konusu Spores Evi projesi barınma sorununa bütçelere uygun bir çözüm sunarken, aynı zamanda böyle bir mekânın işletmesini de yöneticilere bırakmadan ve  ilave maliyet yaratmadan yürütüyor. Sıklıkla site aidatları karşısında protesto eylemi yapan site sakinlerine dair haberlerle karşılaştırdığımız ülkemizde insanların sağduyusuna ve kendi girişimciliklerine güvenip, insan üzerine böyle bir bahse girersek kazanabilir miyiz diye merak etmemek elde değil.


Spores Evi, İspanya’da kendi kendine yetebilir bir ortak yaşam alanı. Yenilikçi bir girişimci tarafından kurulan ev, çeşitli yaşam tarzlarından gelen insanlara uygun fiyatlı konutlar sunuyor. Tesiste bir yönetici yok ve sakinler meskenlerini ve ortak alanlarını birlikte yönetmek için sağduyularına ve kendi girişimlerine güveniyorlar. Topluluk, paylaşılan bilgi ve becerilerden oluşan benzersiz bir ekosisteme katkıda bulunarak güven ve işbirliği yoluyla gelişiyor. Konut projesinin iş modeli, özel fiyatlandırma kademeleri içeriyor ve tasarım, sürdürülebilirliği ve topluluk oluşturmayı teşvik ediyor. Spores Evi, güçlendirmeyi ve ferahlığı teşvik eden çağdaş bir ev fikri.

Spores’e yolculuğum

“Fenomen olamayacak kadar erken ve mülk sahibi olamayacak kadar geç doğdum” diyen ünlü sosyal medya paylaşımı, Y kuşağının problemlerine dair esprili bir örnektir.

Günümüzün konut sistemi kariyerinin başındaki bekârlara göre değil: Bu sadece memleketim Macaristan’da değil, hemen hemen her yerde geçerli. İşinizi yapmak için büyük bir heves duyuyorsunuz, çokça enerji harcıyorsunuz, özveride bulunuyorsunuz ve bunun karşılığında ay sonunda kirayı ödeyemiyorsunuz. Ya da en azından benim ve evli olmayan, aileye ait bir mülkü ya da miras yoluyla edinilmiş bir mülkü olmayan akranlarımın çoğunun durumu buydu. Bu yüzden daha uygun koşullarda bir yaşam arayışıyla İspanya’da Valensiya’ya yakın sıradan bir sahil köyünde sıradan bir ev buldum. Ama Spores Evi asla sıradan değil! Kendi kendine yetebilir bir ortak yaşam projesi olan bu ev, 2017’den beri pek çok kişinin ikinci evi.

Spores
Spores Evi’ne yakın bir plaj, Cullera. Fotoğraf: Jewgen Roppel

Spores’in hikâyesi

Spores Evi, dijital göçebeler, kâşifler ve geleneksel konutlara gücü yetmeyen bölge halkı için benzersiz bir barınma çözümü olan bir ortak yaşam ve ortak çalışma alanı. Sahibi Fransız Allan Ballester, sosyal kafe veya ortak yaşam alanı gibi sürdürülebilir işletmeleri yürütmek için düşük maliyetli yöntemler kullanan bir özgür girişimci (freepreneur). Allan, anne ve babasının boşanmasından eline geçen parayla Valensiya yakınlarındaki küçük bir sahil kasabası olan Cullera’da bir aile evi satın almış ve onu bir eve ihtiyacı olan insanlara kiralamaya karar vermiş. Fikir ya da Allan’ın deyimiyle insan üzerine girdiği bahis, evin tamamen orada oturanlar tarafından inşa edilmesi, bakımının yapılması, iyileştirilmesi ve sürdürülmesidir.

Spores Evi, alt katında bir ortak çalışma alanı, büyük ve iyi donanımlı bir mutfağı ve bir banyosu bulunan üç katlı bir bina. Birinci katta 7-9 kişiyi ağırlayabilecek üç oda ve bir banyo daha bulunmakta. Mini mutfaklı üst kat ise ana topluluk alanı. Buradan yemyeşil baharat bahçesinin ve büyük bir yemek masasının bulunduğu çatıya çıkabilirsiniz. Buna ek olarak çatıda, köyün ve onun etrafını çevreleyen dağların harika manzarasına bakan daha küçük bir dinlenme alanı bulunmakta.

Bu yılın başlarında Spores’te bir aydan fazla zaman geçirdim ve ortak yaşam fikrinden çok etkilendim. Kurucusu Allan orada yaşamıyor ve sakinlerin çoğu onunla tanışmıyor bile, ancak ben kendisiyle birkaç gün birlikte zaman geçirmenin keyfini yaşadım. Öyle olduğu halde bir röportaj ayarlamak çok zordu çünkü Allan barbekü için odun kesmek olsun ya da mutfak havluları için yeni bir yer bulmak olsun, her zaman bir şeylerin peşinde.

Kendi kendine yetebilir, güvene dayalı bir yönetim modeli

Allan’ın Spores’i işletirken her türlü modeli veya tasarlanmış süreci reddetmiş olmasına rağmen gördüğümün pürüzsüz işleyen sürdürülebilir bir ortak yaşam alanı olduğu proje yönetimine odaklı zihnime gerçek bir darbe oldu.

Allan’a Spores’in yönetimi ile ilgili soru sorduğumda soruyuyu yanıtlamak yerine bana geldiğimde nasıl hissettiğimi sordu. İçine hayatımı sığdırdığım sırt çantamla kan ter içinde 30 dakikalık bir yürüyüşle Cullere’deki tepeye tırmanmam ile başlayan ilk birkaç saati hatırladım. Dost canlısı bir kız kapıyı açtı ve bana etrafı gösterdi. Oturdum ve oradakilerle ilginç sohbetlere daldım. Birkaç saat sonra, başka bir adam geldi ve büyük bir heves ile ona etrafı gösterdim. Turun sonunda bana ne kadar zamandır Spores’te olduğumu sordu ve sadece onu değil beni de şaşırtan cevap “şey, birkaç saattir” oldu. Bu sırada Allan beni durdurdu ve şöyle dedi: “Yani cevap şu ki başvuracak kimse olmadığında, insanlar sağduyularını kullanarak yollarını bulacaklardır.” 

Spores bünyesinde yönetim, bakım veya koordinasyon yok. Topluluk, herkesin kendi muhakemesine güvenmesi ve ortaklaşa refahı göz önünde bulundurması fikriyle işliyor. Spores’i kendi kendine yetebilir kılan da bu ve son iki yıldır farklı ortak yaşam alanlarında yaşayan Treasa’nın da altını çizdiği bir şey bu: “Kurucunun burada olmamasını gerçekten ilginç buluyorum. Diğer ortak yaşam alanlarında yöneticiler, temizlikçiler vs. vardı. Allan burayı hayata geçirdi ve iyi bir sonuç almayı  bekliyor. Ve bu oluyor da. Birisi yapılması gereken bir şey gördüğünde hemen yapıyor çünkü herkes bunun ancak biz onu yürütürsek yürüyecek bir ekosistem olduğunu biliyor.”

Geleneksel bir yönetimi olmamasına rağmen Spores, giriş için PIN kodları ve rezervasyonlar için bir takvim gibi örneklerden görüldüğü üzere gayet profesyonel bir şekilde işliyor. Spores’te pazartesi sabahları her zaman çok heyecanlı geçiyor, çünkü eve taşınan yeni kişilerin kim olduğunu öğrendiğimiz yeni bir Whatsapp grubu oluşturuyor. Biraz reality şova benziyor ama çok daha iyisi, içinde utanç olmayan bir keyif.  Bu Whatsapp grupları, temizlik görevleri veya yerel etkinlikler hakkında hatırlatmalar alacağımız genel iletişim için.

Allan kendini kapıcı olarak tanımlıyor. Fransa’da kapıcı, evde tamir edilmesi gereken bir şey olduğunda herkesin başvurduğu kişidir. Allan, konut sakinlerinin kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmelerini sağlayan bir çerçeve oluşturuyor ve beklentiler ya da rehberlik dayatmak yerine fırsatlar sunmaya odaklanıyor. Spores bir modelden ziyade bir zihniyete dayalı olarak çalışıyor.

Karar verme söz konusu olduğunda, “her şey sağduyuya dayalı olarak yapılıyor.” – diyor Allan. Rutin bakım işleri kiracılar tarafından hallediliyor. Finansal etkileri olan önemli onarımlar için Allan devreye giriyor. Ancak, Pablo’nun çatıdaki pergola projesi gibi bireysel girişimler de teşvik ediliyor. Spores’in ilk kiracılarından biri olan Valensiyalı Pablo bir gün barbekü ya da Arjantinli ev arkadaşlarımın deyimiyle asado yapmak için uğramış. “Biraz boş vaktim vardı, ben de çatıya bir pergola yapmaya karar verdim. Bunu Allan’a danışmadan yaptım. Ona sadece nihai sonucu ve ahşabın faturasını gösterdim çünkü oldukça pahalıya mal oldu.” Bu tür bir özerklik, eve başka türlü planlanması mümkün olmayan benzersiz eklemeler yapılmasına olanak tanıyor.

Spores’in kendi kendine yetebilir yönü ve başarısı, sakinlerin kendi muhakemelerine ve aktif katkılarına güvendikleri toplulukta yatmakta. Binada yönetimin olmayışı, güven ve sorumluluk kültürüyle telafi ediliyor, Allan sadece sakinlerin kendilerini evlerindeymiş gibi hissetmelerine ve katkıda bulunmalarına olanak tanıyan bir çerçeve oluşturuyor. Sağduyuya, bireysel inisiyatiflere ve sahiplenme duygusuna duyulan güven, Spores’in kendi kendine yetebilirliğin özünü örneklemekte. Uzun vadede iyi sonuçlar alınmasını sağlayan şeyler bunlar.

Sakinler: Doğal olarak gelişen bir topluluk

İşin tuhafı, sakinler için herhangi bir seçim süreci veya kriteri yok. Spores, yaşı, mesleği veya ekonomik geçmişi ne olursa olsun, mekânın misyonunu ve değerlerini anlayan herkese açık.

Müstakbel kiracılar Spores Evi’ni Workaway, Airbnb, Hotshowers, Co-living, Google gibi değişik platformlar aracılığıyla bulabilirler. Allan, bu platformlarda yayınlanan fotoğrafların, açıklamaların ve yorumların doğru kişileri çektiğini, bu nedenle seçime gerek olmadığını iddia ediyor. Bu mütevazı bir açıklama: Spores’in çok iyi sergilenen ve bilinçli bir çevrimiçi varlığı var. Yalnızca farklı bir kitleyi çekebilecek plajlara veya doğal cazibe merkezlerine odaklanmak yerine, topluluğun değerleriyle uyumlu bireyleri çekmeye önem veriliyor.

Spores’in daimi sakinleri olan bölgenin iki yerlisinin yanı sıra kâşifler, gezginler ve sanatçılar genellikle iki hafta ile bir ay arasında kalıyorlar. Ancak komşular, ortak çalışma alanının ziyaretçileri ile yakınlarda yaşayan ve kendi bitkilerini yetiştirmek için buraya gelen Paul ve Camilla gibi ya da Cullera’da mültecilerle çalışan ve hafta sonları toplulukla birlikte kalan Pablo gibi bölge halkından ziyaretçiler de topluluğa dahil.

Akşam oyunları. Fotoğraf: Tímea Szőke

Ayrıca Allan, sakinlerin bölge halkına gönüllü olarak katkıda bulunabilecekleri birçok faaliyeti başlattı. Bunlar arasında parklardaki çöplerin düzenli olarak toplanmsı, yerel bir fırının arta kalan ürünlerinin toplanması ve yeniden dağıtılması, İngilizce konuşma kulübü ve sıcakta Cullera’nın yokuşlu sokaklarını inip çıkmakta zorlanan yaşlılara içme suyu götürülmesi yer alıyor.

İnsanlar arasındaki etkileşimlerin bu çeşitli karışımı, Spores’in benzersiz ekosistemine katkıda bulunarak burayı çağdaş bir ev fikri gibi bir gelişim ve huzur yeri haline getiriyor.

İş modeli: Özel fiyatlandırma kademeleri

Spores, farklı türde sakinleri barındırmak için çeşitli fiyatlandırma kademelerine göre çalışıyor.

İlk kademe, kâşiflere, gezginlere, sanatçılara ve bisikletli gezginlere hitap eden, bu kişilerin kendi değerlendirmelerine ve mali durumlarına göre katkıda bulundukları serbest fiyat seçeneğidir. Önerilen katkı payı gecelik 2,5 Avro. Serbest fiyat seçeneği ile dört kişinin paylaştığı yatakhane benzeri bir odada birkaç geceden bir ay boyunca konaklamak mümkündür.

İkinci kademe, geleneksel konutlara bütçesi yetmeyen bölge halkı içindir. Bir odanın aylık maliyetinin ortalama bölge kira endeksine göre belirlendiği endekse dayalı bir fiyatlandırma sistemidir. Bu yılın ilk yarısında, ortak banyolu bir evde özel bir oda için aylık yaklaşık 200 Avro ödeniyordu. Bölge halkı için herhangi bir zaman sınırlaması yoktur, diledikleri kadar kalabilirler.

Üçüncü kademe, iki yataklı bir oda için uygun fiyat ve adil fiyat arasında denge kurarak haftalık 120 Avro bedelle dijital göçebeler için tasarlanmıştır. Dijital göçebeler için normal konaklama süresi iki hafta ile bir ay arasında değişmektedir.

Dördüncü kademe ise Airbnb gibi platformlardaki kişileri hedefliyor. Burada fiyatlar genel kısa süreli konaklama piyasasına çok yakın, ancak kaldığım süre boyunca bu platformlardan misafirimiz olmadı. Bu kademe kiracılar arasındaki birkaç günlük boşlukları doldurmak için var. 

Spores’teki ortak açık çalışma alanı fiyatları günlük 5-10 Avro arasında değişmekte olup özel fırsatlar da mevcut. Herkese açık olan ortak çalışma alanında dört adet çalışma yeri bulunmakta. Ücretsiz masaların sayısı, önceliği olan kiracıların ihtiyaçlarına bağlı. Dijital göçebeler için odada ek çalışma yerleri vardır ve evin ortak alanları da çalışma için kullanılabilir.

Buna ek olarak, Allan’ın diğer girişimleri gibi Spores’in de eski kiracıların veya destekçilerin bağışlarının kabul edildiği bir Patreon hesabı var. Allan tüm finansal verileri, üç ayda bir bir bülten ve sosyal medya aracılığı ile mevcut sakinler, eski sakinler ve destekçilerle paylaşıyor. Bu iş modeli, mülkün kredi borçlarını ve faturalar, hızlı internet ve elektrik, su gibi kamu hizmetleri de dahil olmak üzere evin tüm bakım masraflarını karşılıyor. Aslında, ortalama bir aydaki gelir, gerçekleşen maliyetlerden %10-30 daha fazla, bu nedenle geliştirmeler için bile bir miktar para kalıyor.

Spores Evi sakinleri çöp toplamak için düzenli yürüyüşler yapıyor. Fotoğraf: Tímea Szőke

Sakinlerden ne beklendiği girişte yazılıdır. “Burası kendinizi ve evinizi daha iyi hale getirebileceğiniz bir evdir.” Katkı yapmak söz konusu olduğunda bir özgürlük havası ve imkânlar var. Katkı ister parayla, ister çatıda inşaat yapmak veya temizlik yapmak gibi fiziksel görevlerle ya da müzik gibi yaratıcı faaliyetlerle yapılabilir.

Tasarım yoluyla güçlendirme ve işbirliği

Boyalı duvarları, geri dönüştürülmüş mobilyaları ve bohem havasıyla Spores Evi size bilinçli bir tasarım örneği gibi gelmeyebilir. Ancak daha yakından bakıldığında, topluluk oluşturarak, sürdürülebilirliği teşvik ederek ve konfor sağlayarak kiracılarının ihtiyaçlarını karşılayan, amaca yönelik hazırlanmış bir alan olduğu görülüyor. Allan, tasarımın her yönünün fikirlerin, süreçlerin sürekli geliştirilmesinin ve konut sakinlerinin davranışlarının gözlemlenmesinin bir sonucu olduğunu vurguluyor. Yaklaşımı, evde yaşamadığı için aktif müdahaleye değil, tasarım yoluyla sorunları çözmeye dayanıyor. İstenen davranışları ve zihniyeti teşvik etmek için tasarımın gücüne güveniyor.

Ortak alanlardaki kapıların çoğunun kaldırılması, tüketimi ve gıda israfını azaltmak için görünür depolama alanları oluşturulması bu tasarım tercihlerinden bazılarıdır. Mutfaktaki bir başka harika örnek de buzdolabı. Sekiz kişi için sadece cam kapılı küçük bir buzdolabı var ve bu çok kullanışsız görünüyor. Allan bana küçük buzdolabının insanları kalan yemekleri yemeye teşvik ettiğini söylüyor, çünkü onları saklayacak yer yok. Ve eğer saklayamıyorsanız, paylaşabilirsiniz de. Ve bu yöntem işe yarıyor! Spores’teki en iyi anılarımın çoğu harika mutfak partilerinden oluşuyor.

Spore’te ortak çalışma ve ortak yaşam. Fotoğraf: Tímea Szőke

Spores’te mutfak dışında başka harika ortak alanlar da var. Üst kattaki topluluk alanı, özel kahve çeşitleri ve çeşitli yerel çayların yanı sıra çok sayıda masa oyunuyla ve yoga matlarından ağırlıklara, toplara ve şnorkellere kadar çeşitli spor gereçleriyle sakinleri etraflarında bulunan bu şeyleri denemeye teşvik ediyor.

Sonuçta Spores Evi, geleneksel konut (ve hatta ortak yaşam) ve yönetim normlarına meydan okuyan, kendi kendine yeten bir ortak yaşam alanı için iyi bir örnek teşkil etmektedir. Güvene dayalı yaklaşımı, işbirliğine dayalı topluluğu, amaca yönelik tasarımı ve uyarlanabilir iş modeli, sakinlerin rahatlık ve aidiyet duygusu bulduğu bir ortam yaratıyor. Spores Evi, bazı güncel konut sorunlarına uygun fiyatlı yaşam ile gelişen bir topluluk arasındaki boşluğu dolduran ilham verici bir yanıt olabilir.


Not 1: Tímea Szőke’nin Cooperative City Magazine internet sitesinde 17 Ağustos 2023 tarihinde yayımlanan “Spores home – a self-sustaining co-living space that is a second home” başlıklı yazısından Yasemen Köne tarafından çevrilmiştir. Erişim

Not 2: Öne çıkan görsel, Tímea Szőke

Kategori(ler): Uygulama

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


The reCAPTCHA verification period has expired. Please reload the page.